Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ortak basın toplantısı düzenledi. İki genel başkan da Türk Lirası’nın değer kaybetmesi üzerinden iktidarı eleştirdi.
Türk vatandaşının saat başı ücretinin 1 dolar 30 cente düştüğüne dikkati çeken Davutoğlu, “Peki bunun sonucunda ne olacak? Beni kaygılandıran sebep Türk varlıklarının ucuzlaması. İşte o dış mihrakların gelip onlara çöreklenmesi. Bakın daha geçen hafta gönüllü pay alımı üzerinden bir bankamızın hisselerinde satış oldu. 2 milyar 2 milyon Euro idi şimdi 1.8 milyon Euro’ya doğru geriliyor. Türk Lirası’nı değersiz kılıyor, Türk varlıklarını değersiz kılıyorsunuz, dışarıdaki mandacı anlayışta olanların bunlara konmasına sebep oluyorsunuz, sonra da kurtuluş savaşı. Önce sizin bu zihniyetinize karşı bir kurtuluş savaşı vermek lazım” ifadelerini kullandı.
“Aynı şeyi 3. kez yapıyorsanız bu hatadır. Ekonominin bu durumu iktidarın tercihi. Beceriksizliğin cahilliğin sonucunda geldiğimiz nokta bu. Şimdiden sonrası ise seçim kazanmaya yönelik eğer İstiklal Savaşı seçimi kazanmaya yönelik aba altından sopa göstermekse ben daha açığını söyleyeyim, geçmişinde bu dönemleri yaşamış bir kişi olarak bilirim ki kaosu çıkaran kaosun parçası olan yönetemez. Tecrübemiz bunun üzerindedir. Bu manada bizi yönetenlerin ayağını denk alması lazım” diyen iyi Parti lideri de, “Sağduyulu akıllı mantıklı olmak zorundayız hep birlikte. Bu iş bilmez, cahil cehaletiyle övünen bu arkadaşları sandıkta oylarınızla göndereceğiz. Ondan sonraki fasılda da bu ucube sistemden kurtulacağız” vatandaşa seçimlerde sandığa gitme çağrısında bulundu.
“Türk varlıklarının ucuzlaması, o dış mihrakların gelip onlara çöreklenmesi beni kaygılandırıyor”
Davutoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Dolar değer kazandığında servetleri büyüyen az bir seçkin grup diğer tarafta Türk Lirası ile maaş alan esnaf, çiftçi perişan. Çiftçiler dolar bazlı gübre alıyor Türk Lirası bazlı satış yapıyorsa, nerede k Kurtuluş Savaşı o savaştır ki Türk Lirası’na değer kazandıran. Böyle bir tabloda ülkenin en alt gelir grubundaki yüzde 5’lik kesim yılda 5 bin lira ile geçiniyor. Asgari ücret Başbakanlıktan ayrıldığımda 476 dolardı bu sabah verdikleri rakam 220 dolar. Bu ne demek biliyor musunuz? Türk vatandaşının saat başı ücreti 1 dolar 30 cent. Peki bunun sonucunda ne olacak? Beni kaygılandıran sebep Türk varlıklarının ucuzlaması. İşte o dış mihrakların gelip onlara çöreklenmesi. Bakın daha geçen hafta gönüllü pay alımı üzerinden bir bankamızın hisselerinde satış oldu. 2 milyar 2 milyon Euro idi şimdi 1.8 milyon Euro’ya doğru geriliyor. Türk Lirası’nı değersiz kılıyor, Türk varlıklarını değersiz kılıyorsunuz, dışarıdaki mandacı anlayışta olanların bunlara konmasına sebep oluyorsunuz, sonra da kurtuluş savaşı. Önce sizin bu zihniyetinize karşı bir kurtuluş savaşı vermek lazım.
Ciddi bir ödemeler dengesi krizi bizi bekliyor. 50 milyar dış borç 170 milyar dolar kısa vadeli dış borcun olduğu bir ülkede yeterli döviz stoku yoksa dış borçlanma ve bir müddet sonra 70 cente muhtaç olma bir ülke konumuza gelme riskimiz var. Sayın Cumhurbaşkanı’nın bunları görmesi engel olması lazım.
Davutoğlu’ndan vatandaşlara: Tepkilerinizi anayasal hak çerçevesinde kullanırken provokasyonlardan uzak kalınız
Eğer önümüzdeki haftalarda dolar satışlarını veya işlemlerini kontrol altına almak için kontrollü kambiyo rejimine girerlerse bu işte tam Özal’dan önceki döneme Türkiye’nin geri dönmesi. Bunun doğul sonuçları olarak da bir; bu gelir dağılımı bozukluğu ve muhtemel ödemeler dengesinin yol açacağı krizler de büyük toplumsal huzursuzluklara şahit olabiliriz. Dün akşam bazı şehirlerimizde gösteriler oldu. Buradan vatandaşlarımıza da sesleniyoruz, şartlar ne olursa olsun hiçbir provokasyona gelmeden toplantıyı ve gösteri yapmak anayasal bir haktır. Bu hak kullanılabilir ama hiçbir provokasyona gelmeden, hukuki olarak süreçleri tamamlanmamış kontrolsüz kitle gösterilerinden uzak durmaya çağırıyorum. Önemli olan şudur, ülkemize güvenmektir. Tepkilerinizi anayasal hak çerçevesinde kullanırken provokasyonlardan uzak kalınız.”
Akşener: Bizi yönetenlerin ayağını denk alması lazım
Akşener’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Ben ekleyeceğim sadece şu var. Aynı şeyi 3. kez yapıyorsanız bu hatadır. Ekonominin bu durumu iktidarın tercihi. Beceriksizliğin cahilliğin sonucunda geldiğimiz nokta bu. Şimdiden sonrası ise seçim kazanmaya yönelik eğer İstiklal Savaşı seçimi kazanmaya yönelik aba altından sopa göstermekse ben daha açığını söyleyeyim, geçmişinde bu dönemleri yaşamış bir kişi olarak bilirim ki kaosu çıkaran kaosun parçası olan yönetemez. Tecrübemiz bunun üzerindedir. Bu manada bizi yönetenlerin ayağını denk alması lazım.
‘Milli paramız’ diyorlar. Hani yerli ve milli ya bunlar. Han itibar itibar diyor ya muhterem; itibar israfla değil, paranın gücüyle olur, üretiminizle olur, iyi eğitim verdiğiniz gençlerinizle olur. Eğitimle, sanayi ile olur. Ekolojiye yaptığınız yatırımla olur. öğrencilerim arıyor, özellikle yazılım konusunda yabancı şirketlere gidiyor mühendislerimiz. Bir süre sonra bu ülke yazılımcı bulamayacak noktaya geliyor. Savunma sanayiinin bel kemiği yazılımcılardır. Nasıl olacak? Dolayısıyla siz aynı müstemleke valisi gibi buyurun bizim işçilerimiz ucuz çalışır, buyurun gelir derseniz sizin söylediğiniz gibi ekonomimizi ve paramızı yerle bir edip insanları fakru zaruret içine mahkum edip, odağınız seçim kazanmak olursa ne yurt dışında ne dış dünyada itibarınız kalmaz.
Sağduyulu akıllı mantıklı olmak zorundayız hep birlikte. Bu iş bilmez, cahil cehaletiyle övünen bu arkadaşları sandıkta oylarınızla göndereceğiz. Ondan sonraki fasılda da bu ucube sistemden kurtulacağız.”
Soru -Cevap
“(Fox TV – BAE ziyareti sorusu)
(Akşener) Ben sadece bir cümle söyleyeyim Allah kimseyi söylediklerinin tersine davranmak zorunda kalmasın.
(Davutoğlu) Türkiye’nin bütün ülkelerde ilişkilerini iyileştirmesi teşvik edilmesi ve takdir edilmesi gereken bir husustur ama hangi ilişkilerin hangi yöntemle ve nasıl geliştirildiği önem taşır. 15 Temmuz ile ilgili bu kadar ağır ithamlarda bulundurduktan sonra; acaba 15 Temmuz’la ilgili ellerinde şu anda BEA’nın hiçbir rolü yoktur diye bir bilgi oluşmuşsa anlaşılır. Ama sadece son dönemdeki açıklamalarıyla birçok siyasinin cevap veremeyeceği sorular soran Sedat Peker’in faktörü bunda etkiliyse veya perde gerisinde bazı pazarlıklar söz konusuyla Türkiye’nin ilkeler olarak takip ettiği politikalarda bir taviz söz konusuysa işte bunun şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması lazım.
(Medyascope – Oktay Saral’ın muhalefeti hedef alan müptezel açıklamasına)
(Akşener) Ben kişisel olarak, bir prensibim var, atanmışlarla konuşmuyorum. Sayın Erdoğan’ın gözüne girmek için arkadaş sallamış, tırnak için. Balık baştan kokarmış
(Davutoğlu) Bizim oralarda çok güzle bir söz vardır. Kem söz sahibine aittir.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***