Amed Emek ve Demokrasi Platformu, yaşanan ekonomik kriz ve kur artışını Dağkapı Meydanı’nda “Geçinemiyoruz” diyerek protesto etti.
“Geçinemiyoruz” pankartının açıldığı açıklamada, “Yargılanacaksınız”, “Batırdınız”, “Saray sebep dolar sonuç” dövizleri taşındı. Açıklamaya platform bileşenleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP), HDP Gençlik Meclisi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve çok sayıda kişi katıldı. Açıklamada sık sık ” Faşizme karşı omuz omuza”, “Hükümet istifa”, “Ranta değil halka bütçe”, Susma sustukça sıra sana gelecek”, “Savaşa değil emekçiye bütçe” ve “AKP halka hesap verecek” sloganları atıldı.
Açıklamayı okuyan Platform Dönem Sözcüsü Mehmet Ceylan, “Bir avuç sermayedar için, yandaş şirketler için dedikleri doğru olabilir. Ama emekçiler için halk için işsizlik büyüyor, pahalılık artıyor, borçlar kabarıyor, faturalar şahlanıyor” dedi.
‘ZAMLARLA YAŞAMAK MÜMKÜN DEĞİL’
Alım gücünün düştüğüne dikkati çeken Ceylan, son bir ay içerisinde akaryakıt, doğalgaz ve yağ fiyatlarına gelen fahiş zamlara değindi. İşsizliğin de aynı şekilde arttığını aktaran Ceylan, “Bu işsizliği özellikle genç ve kadın işsizlerden görüyoruz. Her gece yarın nelere zam gelecek, eriyen ücretlerimizle nasıl geçineceğiz, kapıya dayanan kara kışı nasıl atlatacağız endişesiyle yatıyoruz. Her geçen gün paramızın döviz ve zamlar karşısında adeta pula döndüğü, yoksulluğun ve işsizliğin arttığı bir güne uyanıyoruz. Asgari ücretin 220 dolar, ortalama bir kamu emekçisinin 300 dolara kadar düşen ücretleri ile bu zamlar karşısında yaşamak mümkün değildir” diye belirtti.
‘MİLYONLAR YOKSULLAŞIYOR’
Meclis’te 2022 Bütçe yasa teklifinin görüşüldüğünü ve bütçede gelirlerin kimlerden sağlanacağının ve kimler için harcanacağının belirlendiğini söyleyen Ceylan, “Ne yazık ki Türkiye’de yıllardır bütçeler ülke kaynaklarının, emekçilerden, halktan alınan vergilerin sermayeye-patronlara, yandaşlara aktarılmasının bir aracı haline dönüşmüştür. Ve yaptıkları yapacaklarının teminatıdır. Türkiye dolaylı ve dolaysız vergilerle işçilerin-emekçilerin patronundan daha yüksek oranda vergi ödediği bir ülke haline gelmiştir. Bizim cebimizden alanlarla milyonlar yoksullaşırken, bir avuç şirket şahlanmaktadır” dedi.
‘CEBİMİZDEN ALINANLAR SAVAŞA GİDİYOR’
İktidarın toplumsal cinsiyete duyarsız olduğuna değinen Ceylan, “Eşitsizlikleri artıran bütçede kadınların ekonomik kaynaklara, kamusal hizmetlere, eğitime, sağlığa ve sosyal koruma haklarına eşitsiz erişimi, bakım ve ev içi emeği ile çifte mesaisi bir kez daha göz ardı edilmektedir. Bizim cebimizden alınanlar, silahlanmaya ve iktidarın destek beklediği silah tüccarı devletlere aktarılmaktadır. Oysa bütçe işçiler, emekçiler, işsizler, emekliler, küçük esnaf, çiftçiler, dar gelirliler, yani bu halkın ‘geçinemiyoruz’ diyen büyük çoğunluğunun nefes alması için kullanılmalıdır” ifadelerini kullandı.
2022 bütçesi ve asgari ücret belirlenirken ‘geçinemiyoruz’ diye haykıran milyonların talepleriyle omuz omuza mücadeleye çağıran Ceylan açıklamanın devamında şu önerileri sıraladı:
*Ücretli kesimlerin omzuna yıkılan vergi yükün hafifletilsin, bütçe gelirleri büyük oranda kar, faiz ve servetin vergilendirilmesine dayansın.
*Asgari ücret ve bütün ücretlerin asgari ücret kadarı için tüm vergi ve kesintiler sıfırlansın ve net ödensin. Böylece tüm ücretler yaklaşık 750 lira artırılsın.
*Elektrik, su, doğalgaz ve internet faturaları vergi ve kesintiden muaf tutulsun.
*Dolaylı vergiler düşürülsün, tüm gıda ürünlerinde KDV sıfırlansın.
*Eğitim, sağlık gibi kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına son verilsin, kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılsın.
*En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine yükseltilsin.
*Herkese temel gelir güvencesi sağlansın.
*Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçe hayata geçirilsin.
*Yarattığımız değerlerin, oluşturduğumuz kaynakların insanca bir yaşam, insanca çalışma koşulları ve iş güvencesi, parasız kamusal hizmet olarak geri dönmesini istiyoruz. Gelirde adalet, vergide adalet istiyoruz. (MA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***