Türkiye, son 10 yılda demokrasi alanında ‘kaybettikleriyle’ bir uluslar arası rapora daha adını yazdırdı.
Uluslararası Demokrasi ve Seçim Yardımı Enstitüsü (IDEA), ‘daha fazla sayıda ülkenin otoriterliğe doğru kaydığını, tehdit altındaki yerleşik demokrasilerin sayısının da hiç bu kadar yüksek olmadığını’ bildirdi. Stockholm merkezli hükümetler arası örgüt tarafından hazırlanan ‘Küresel Demokrasi Durumu 2021 – Pandemi Çağında Direnç Oluşturma’ isimli raporda ‘popülist siyaset, muhalifleri susturmak için Covid-19 salgını kısıtlamalarının kullanılması ve toplumları kutuplaştırmak için dezenformasyonun kullanıldığı’ başlıklarını sıraladı.
Euronews Türkçe’nin aktardığı habere göre; IDEA, 1975’ten bu yana derlenen verilere dayanarak, demokrasinin durumuyla ilgili 2021 araştırmasında, “Her zamankinden daha fazla ülke ‘demokratik erozyondan’ muzdarip” değerlendirmesinde bulundu.
‘HİÇ BU KADAR YÜKSEK OLMAMIŞTI’
Basın özgürlüğü ve insan haklarının yanı sıra hükümet ve yargı bağımsızlığı üzerindeki kontroller de dahil olmak üzere bazı alanlarda geriye dönüş olduğunun altı çizilerek, “‘Demokratik gerileme’ yaşayan ülkelerin sayısı hiç bu kadar yüksek olmamıştı” denildi.
PANDEMİ BAHANESİYLE YERLEŞEN OTORİTERLİK
Raporda, “Demokratik olmayan rejimler baskılarını arttırdıkça dünya daha otoriter hale geliyor ve birçok demokratik hükümet, ifade özgürlüğünü kısıtlama ve hukukun üstünlüğünü zayıflatma taktiklerini benimseyerek geriye doğru adım atıyor, Covid-19 kısıtlamaları “yeni normal” olma tehdidiyle daha da kötüleşti. Otoriterlik yönünde ilerleyen ülke sayısı, üst üste beşinci yıl, demokratik yönde hareket eden ülke sayısını geride bıraktı. Otoriterlik yönünde yol alan ülke sayısı, demokrasi yönünde ilerleyen ülke sayının üç katı” ifadeleri yer aldı.
EN KÖTÜ ÖRNEK AFGANİSTAN
Raporda uluslararası güçlerin çekilmesinin ardından ağustos ayında Taliban tarafından ele geçirilen Afganistan, bu yılın en kötü örneği olurken, Myanmar’da yaşanan 1 Şubat darbesi kırılgan demokrasinin çöküşüne işaret etti. Diğer örnekler arasında 2020’den bu yana iki darbeye maruz kalan Mali ve cumhurbaşkanının parlamentoyu feshettiği ve olağanüstü hal yetkilerini üstlendiği Tunus yer alıyor.
2010-2020 ARASINDA EN BÜYÜK DÜŞÜŞ TÜRKİYE’DE
Brezilya ve ABD gibi büyük demokrasilerde, başkanlar seçim sonuçlarının geçerliliğini sorgularken, Hindistan, hükümet politikalarını eleştirenlerin yargılanmasına tanık oldu. Raporda Macaristan, Polonya, Slovenya ve Sırbistan, demokraside en büyük gerilemelerin yaşandığı Avrupa ülkeleri olarak kayda geçti.
Raporda, aralarında Türkiye ve Rusya’nın da bulunduğu 20 ülke hibrit (melez) rejim; Çin, Suudi Arabistan, Etiyopya ve İran’ın aralarında bulunduğu 47 ülke de otoriter rejim olarak tanımlandı. Türkiye’nin, 2010-2020 yılları arasında en büyük düşüşlerden birini yaşadığı dile getirildi. ‘Hibrit rejim’ kavramı, “otoriterlikten demokrasiye geçişini tamamlamamış rejimler” için kullanılıyor.
Serbest Görüş:
dAB Türkiye raporu: Demokrasi ve insan haklarında gerilemeler var
d‘Korkmadan, otoriter rejimlere meydan okuyan sesleri yükseltmek istiyoruz’
DÜNYA NÜFUSUNUN YÜDE 70’İ DEMOKRATİK OLMAYAN YA DA DEMOKRASİSİ GERİLEYEN REJİMLERDE YAŞIYOR
Yine raporda, “Aslında, dünya nüfusunun yüzde 70’i artık ya demokratik olmayan rejimlerde ya da demokratik anlamda gerileyen ülkelerde yaşıyor” denildi. ‘Covid-19 salgınının hükümetlerin otoriter davranışlarında bir artışa yol açtığını’ belirten rapor, Çin devlet medyasının aksini iddia etmesine rağmen ‘otoriter rejimlerin salgınla mücadelede daha iyi olduğuna dair hiçbir kanıt bulunamadığı’ görüşüne yer verdi. Rapor, “Salgın, Belarus, Küba, Myanmar, Nikaragua ve Venezuela gibi ülkelerde baskıcı taktikler ve muhalefetin susturulması için ilave araçlar sağlıyor” kanaatini paylaştı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***