Piyasalar açısından geçen hafta yine ‘adrenalini’ yüksek bir hafta oldu. Merkez Bankası’nın merakla beklenen Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından 100 baz puanlık indirim kararı geldi. Böylece politika faizi yüzde 15 seviyesine indi.
Dünya Gazetesi’nden Ufuk Korcan’ın haberine göre, Merkez Bankası’nın eylül ayından bu yana aldığı her karar piyasaları ters köşe yapmıştı. Her ne kadar son toplantıda faiz indirimi beklentiler dahilinde olsa da karar metninde yer alan ‘faiz indirimindeki sınırlı alan aralık ayında tamamlanacak’ ifadesi yine sürpriz olarak algılandı.
Çünkü bir önceki toplantıda ifade edilen ‘sınırlı alan kaldı’ ifadesi “yılın geri kalan 2 ayında 1 indirim daha olur” şeklinde yorumlanmıştı. Oysa son ifade, indirimlerin aralıkta da süreceği görüşlerini kuvvetlendirdi.
DÖVİZDE TANSİYON DÜŞMÜYOR
Merkez’in faiz indirimi kararı sonrasında dolar, 11 TL sınırını da aşarken, 10 yıllık tahvilin faizi yüzde 20.44’e, Türkiye’nin 5 yıllık risk primi (CDS) ise 436 puana çıktı.
Geldiğimiz bu noktada “Buradan dolar alınır mı?”, “Dolarda yükseliş sürer mi?” soruları artmış durumda. Bu soruların yanıtı aslında ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası’nın atacağı adımlara bağlı. Ancak mevcut durumda kurlardaki artışın önüne geçebilmek için kullanılabilecek faiz silahı boşa çıkmış durumda. Dolayısıyla kurlarda kısa vadede aşağı yönlü bir hareket zor gözüküyor.
BURADAN DOLAR ALINIR MI?
Peki, kurlarda yukarı hareket sürer mi? Dolarda eylül ayından bu yana yaşanan değer artışı yüzde 35’i aşmış durumda.
Yurtiçi yerleşiklerde önceki hafta döviz alımları sürdü ve bankalardaki Döviz Tevdiat Hesapları’nda (DTH) 1 haftada 1.9 milyar dolarlık artış yaşandı. Kısa sürede bu kadar sert bir hareketin ardından yeni pozisyon açmak biraz riskli olabilir. Fakat daha önce döviz alanlar için satış için acele etmemeleri öneriliyor.
Belirsizliğin ve dalgalanmaların arttığı dönemlerde panik halinde verilecek kararlar, tasarruf sahiplerini zarar ettirebilir. Dolayısıyla yumurtaları aynı sepete koymak yerine döviz, mevduat, tahvil, altın, hisse senedi gibi yatırım araçlarından oluşan bir portföy oluşturmak mantıklı.
YÜKSELİŞ RİSKİ VAR
Dolar/TL paritesi için son yükselişte 10.65 TL seviyesi ciddi bir direnç noktası görevi görüyordu. Ancak parite bu noktanın üzerine çıktı. Teknik anlamda yükselişi tetikleyen en önemli etken bu seviyenin kırılması. Şu an için en kritik direnç noktası 11.37 TL seviyesinde.
Zira bu seviye 6 Mayıs 2020 tarihinden beri paritede yükselişleri sınırlandıran trend çizgisinin direnç noktası. Teknik anlamda bu trendin direnç noktasında aşağı yönlü bir geri çekilme beklenebilir.
11.37’den geri çekilme olursa ilk aşamada 10.67 TL seviyesine kadar bir düşüş yaşanabilir. Bu seviyesinin altında ise 10.29 TL seviyesi destek görevi görebilir. Yukarıda belirtildiği gibi 11.37 TL seviyesinin aşılması durumunda ise kademeli de olsa 12.20 TL seviyelerine doğru bir yükseliş riski var.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***