DİYARBAKIR- İngiltere’de Comma Press Yayınevi’nden ödüle layık görülen Arzela kitabı yakında okurla buluşuyor. Yazar Meral Şimşek, “Arzela’da kadının özgürlük mücadelesindeki yerine değiniyorum” dedi.
Kürt yazar ve şair Meral Şimşek’in İngiltere’de Comma Press Yayınevi’nden ödüle layık görülen Arzela Kitabı yakında okurlarıyla buluşacak. Kürdistan+100 Antolojisine de giren Arzela ilk spekülatif antoloji olma özelliğini taşıyor. Yazar Şimşek ile hem yeni kitabını hem de yaşadığı zorlukları konuştuk.
Yazdıkları, söyledikleri ve aldıkları ödüller nedeniyle Türkiye mahkemelerinde yargılandığını belirten Şimşek, “Kürt yazarlar Türkiye’de başarılı oldukları oranda baskıya uğruyor. 10 yazar olarak İngiltere’de bir ilke imza attık. Kürdistan+100 ile gelecekteki Kürtleri yazdık. Kürdistan+100 İngiltere’de Comma Press yayınları tarafından düzenlen bir öykü yarışmasıydı. Bu kitabımız aynı zamanda İngiliz Pen Çeviri ödülü de aldı. Avrupa’ya açılma noktasında bu biz Kürtler açısından çok önemli” dedi.
İŞKENCE, KAÇIRILMA, TEHDİT
1990’ların işkencesini birebir yaşayan biri olduğunu dile getiren Şimşek, “Kürtlere yapılan zulmü deşifre eden ve etmeye de devam eden insanlardan biriyim. Çünkü 90’ların işkencesini bire bir yaşadım ve çok ağır hasarlar aldım. Çok kez ameliyatlar geçirdim ve kalıcı hasarlar oluştu bünyemde. 2019 yılında Malatya’da istihbarat tarafından bir kaçırıldım, tehdit ve şantaja uğradım. Yazdığım öyküler ve aldığım ödüller nedeniyle 22 yılla yargılandım. Sonra Yunanistan’a geçtim ve orada da işkenceye uğradım. Meriç Nehrine ölüme atıldım. Sonrasında Türkiye’ye cezaevine gönderildim. Cezaevinde tutsak olmasanız da dışarıdaki ev hapisleri ve karakol imzaları da aslında bir nevi tutsaklıktı çünkü bu yazma ve gerçeği haykırma serüveninizi sekteye uğratıyor. Çünkü yarın ne olacağı belli değil. Geçtiğimiz ay da 15 ay ceza aldım ama pes etmeyeceğim. Yazmaya Kürdün ve Kürdistan’ın hakikatini haykırmaya devam edeceğiz ” diye konuştu.
‘KÜRDİSTAN HAKİKATİNİ ELE ALIYORUM’
Kitaplarında ve şiirlerinde “Kürt ve Kürdistan” hakikati üzerinde durduğunu söyleyen Şimşek, “Kitaplarımda genel çerçevede hep Kürdün ve Kürdistan’ın hakikatini üzerinde durmaya çalıştım. Faili meçhulleri, işkenceleri, yoksulluğu, çocuk gelin ve damatları her şeyi ele almaya çalıştım. Kürdistan’ın ana damarlarını yakalamaya çalıştım. Biraz kendi ailemin üzerinde durmaya çalıştım” dedi.
‘KÜRT KADININI ANLATIYOR’
Şimşek, yeni çıkacak öykü kitabı Arzela ilişkin ise şunları söyledi: “Şimdi çıkacak olan öykü kitabımda Kürdistan kadının karakteristik özellikleri mücadele nasıl olunur, acı nasıl yenilir, umut nasıl dağıtılırı biraz göstermeye çalıştım. Ama tabi ki burada acıyı anlatırken o araf çizgisini unutmadım. Yani acıyı anlatırken umudu kaybetmemeyi, umudu çoğaltmayı, kadının özgürlük mücadelelerindeki ve hakikatindeki yerinin ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalıştım. Kitabın ismi Arzela; 7 öykü, 7 kıta, 7 kadın hikayesi olarak konsept yaptım. Arzela, botanikte bir çiçek; ismi karagül ve yeryüzünde doğal olarak bir tek Urfa Halfeti’de yetişir. Aslında İngiletere’de ödül almış öykülerimden biri. Arzela yargılandı ve ceza aldı bu yüzden aslında Arzela ismi benim için çok önemli. Benim yaşam hikayem dışında yazdığım ilk öykümdür aynı zamanda. Arzela kadınları temsil edecek diye düşünüyorum.”
‘KÜRT YAZARLAR TECRİT EDİLİYOR’
Türkiye’de yaklaşık 114 tutuklu yazar olduğunu kaydeden Şimşek, “Biz bu ülkede ne yazık ki sesimizi duyuramıyoruz, yargılanıyoruz, baskı altındayız, aslında bir nevi tecrit ediliyoruz. Onlarcamız cezaevinde yine birçoğumuz da ceza almakla karşı karşıya. Hal böyle olurken biz kendi gerçekliğimizi dillendirirken bile tutsak ediliyoruz. Tutsaklık sebeplerini yazarken de, ölüm ve katliam sebeplerini yazarken de ve tarihi bir bellek oluştururken de tutsak ediliyoruz. Kürt kimliğimizle sistematik bir kıyımla karşı karşıyayken bir de bu sistematik kıyımı dillendirenler olarak ne yazık ki çok daha baskı ve sindirme politikasıyla karşı karşıya kalıyoruz” ifadelerini kullandı.
MA / Eylem Akdağ – Mehmet Güleş
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***