Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, bankacılık sektörüne ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türkiye’de finansal piyasaların yaklaşık yüzde 87’sini oluşturan bankacılık sektörünün, ‘güçlü mali yapısı’ ile ekonominin direnç noktalarından birini oluşturduğunu öne sürdü.
Sektörün bu özelliğinin 2005 yılından sonra başlayıp bugün de kesintisiz şekilde devam eden “sürekli reform” süreci ile sağlandığının altını çizen Akben, sektörün sermaye yeterliliği, bilgi teknolojileri, risk yönetimi ve diğer alanlardaki düzenlemelerinin sürekli olarak güncellendiğini ifade etti.
‘SEKTÖRÜMÜZ ŞOKLARA KARŞI DİRENÇLİ’
Bankaların halihazırdaki sermaye yeterliliği düzeyinin hem yasal hem de hedef olarak belirlenen seviyenin çok üzerinde olduğuna işaret eden Akben, “Sektörümüz bu güçlü sermaye yapısını uzun zamandır devam ettirmekte, olası finansal dalgalanma ve şoklara karşı direncini korumaktadır” dedi.
Akben, “Bunun sonucu olarak, en zor dönemlerde dahi tıkanmayan, reel sektöre hizmet vermeye devam eden etkin bir kredi piyasamız vardır. Bu sayede özellikle Covid-19 salgını döneminde ekonomik aktivitenin ciddi oranda yavaşlamasına rağmen bankacılık sektörü kredi tahsisatlarına devam etmiştir” değerlendirmesinde bulundu.
‘BANKALAR, 940 MİLYAR TL YENİ KREDİ KULLANDIRDI’
BDDK Başkanı Akben, bankaların salgını başlangıcından itibaren 940 milyar lira civarında yeni kredi kullandırımı gerçekleştirdiğini söyledi.
Söz konusu kredilerin yüzde 45’inin kurumsal şirket ve ticari kuruluşlara, yüzde 31’inin KOBİ’lere, yüzde 24’ünün ise bireysel müşterilere verildiğini belirten Akben, yine aynı dönemde müşterilerin yeniden yapılandırma ve borç ödemelerinin ertelenmesi taleplerinin bankalarca büyük ölçüde olumlu karşılandığını ifade etti.
Son 12 aylık ihracatın 212 milyar dolar aşarak rekor kırdığını hatırlatan Akben, “Söz konusu başarıda bankalarımızın ihracat yapan reel sektör kuruluşlarımıza sağladığı desteğin önemli katkısı bulunmaktadır. Bu ihracat rakamı bile bankacılık sektörünün gücünün bir göstergesidir” diye konuştu.
Hem müşterileri hem de bankaları korumaya yönelik söz konusu geçici önlemleri süreç içerisinde büyük ölçüde kaldırdıklarını ve normal uygulamalara döndüklerini belirten Akben, en son eylül ayında takibe aktarım süresinin 180 günden tekrar 90 güne indirildiğini ifade etti.
Akben, şöyle devam etti:
“Belirttiğim gibi, bankalarımız faaliyetlerinde ihtiyatlı ve özenli davranmakta, kredi tahsisleri ve yeniden yapılandırma kararlarında her zaman rasyonel hareket etmektedir. Biz de sektörün tüm faaliyetlerini yakından izlemekteyiz. Ayrıca, aktif kalitesinin hem bir stok hem de bir akım sorunu olduğu bilinciyle Ekonomi Reformları Eylem Paketinde bankacılık sektörünün aktif kalitesinin artırılmasına yönelik önemli düzenlemelere yine bu zor dönemde imza attık.”
“Sektörümüz hem sermaye yeterliliği hem kur hem de aktif kalitesi bakımından gayet sağlam bir durumdadır” diyen Akben, bu bakımdan sektör verilerine sahip olmayan kişi ve kuruluşların, hakim olmadıkları bir konu hakkında, subjektif bir şekilde yıpratıcı yorumlar yapmalarını ve bunu yaymalarını doğru bulmadıklarını ifade etti. Akben, vatandaşların da bu tür ‘yanıltıcı haber ve yorumlara itibar etmemeleri’nin önem taşıdığını sözlerine ekledi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***