Bild Gazetesi’nde yaşanan taciz skandalı dünya genelinde yankı uyandırdı. Almanya’da nüfuzunu kötüye kullanarak genç kadınları taciz ettiği yönünde iddalara muhatap olan gazeteci Julian Reichelt’ın Bild Gazetesi genel yayın yönetmenliğinden alınması büyük yankı uyandırdı.
Reichelt ve Bild Gazetesi’nin bağlı bulunduğu Axel Springer Yayınevi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Matthias Döpfner hakkındaki iddialarla ilgili önce New York Times’ta, ardından Almanya’nın haftalık haber dergisi Der Spiegel’in internet sayfasında yayınlanan haberler, Bild Gazetesi ve Axel Springer Yayınevi’nin medyadaki rolünü de tartışmaya açtı.
ÇİZGİSİYLE DİKKAT ÇEKİYORDU
41 yaşında genç bir yönetici olan Julian Reichelt, 2017 yılından bu yana Almanya’nın en çok satan gazetesi Bild’in genel yayın yönetmenliği görevini yürütüyordu. Halen günlük satışı 1 milyon 240 bin olan gazete, kurulduğu 1952 yılından beri hem yaptığı haberler hem de izlediği çizgiyle tepkilere yol açıyor ve aynı zamanda Alman Basın Konseyi’nin haberlerini kınamasıyla da sık sık gündeme geliyor.
Medya bilimcisi Christopher Boschow’a göre bugün Axel Springer’den bahsedilirken artık klasik anlamda bir yayınevinden konuşmak mümkün değil, zira Axel Springer artık bir medya ve dijital platformlar holdingi.
İLK HABER: ‘KADINLAR İÇİN DÜŞMANCA ÇALIŞMA ATMOSFERİ’
DW‘den Christine Lehnen’in haberine göre, Pazartesi akşamı Bild Gazetesi genel yayın yönetmenliğinden alınan Julian Reichelt’e yönelik suçlamalar ilk olarak Mart ayında ortaya çıkmış, hakkında şirket içi soruşturma başlatılmış, soruşturmadan aklanan Reichelt 12 gün uzaklaştırmadan sonra görevine geri dönmüştü. Reichelt’e yönelik iddialar ve hakkında yürütülen şirket içi soruşturmaya ilişkin ilk haber geçen Mart ayında Der Spiegel’de yayınlamıştı. Spiegel, “Yat, destekle, işten at” başlığıyla aktardığı haberde, Reichelt’in Bild Gazetesi bünyesinde kadınlar için düşmanca bir çalışma atmosferi yarattığı yorumu yapılmıştı.
Pazar günü New York Times’ta çıkan haberde ise Reichelt hakkındaki iddiaların devam ettiği belgelerle aktarılmış, ayrıca IPPEN.MEDIA grubu ve Handelsblatt gazetesine bağlı araştırmacı gazetecilerin Reichelt’le ilgili aylar süren bir çalışma sonucu hazırladıkları haberin ilgili medya kuruluşlarında yayınlanmadığı da ortaya çıkmıştı.
ULUSLARARASI KAMUOYU GERİ ADIM ATTIRDI
New York Times’ın haberine göre aralarında Frankfurter Rundschau, Münchner Merkur, Buzzfeed gibi gazete ve internet portallarının da bulunduğu çok sayıda medyaya sahip IPPEN.MEDIA ve Handelsblatt gazetesinin Reichelt’e dair haberlerinin yayınlanması engellendi. New York Times, Handelsblatt’ı bizzat Reichelt’in kendisinin aradığını yazdı. IPPEN.MEDIA’da ise haberi yayınlamayı reddeden, grubun sahibi Dirk Ippen oldu. Gerekçesi de rakip medyanın maddi zarara uğramasına sebep olma izlenimi uyandırmamaktı, ancak bu açıklama kamuoyunu ikna etmedi.
Zaten Bild’in bağlı olduğu Axel Springer’i Reichelt’in görevine son vermeye götüren de konunun uluslararası camiada da dikkatleri üzerine çekmesi oldu.
Görevden alınan Bild Genel Yayın Yönetmeni Julian Reichelt’le ilgili yaşanan bu skandal, Almanya’da medyada hâlâ yetki sahibi üst düzey erkek yöneticilerin kadın çalışanlarına karşı görevini kötüye kullanmaktan çekinmediğini de ortaya koymuş görünüyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***