Bosna Hersek’te iki entiteden biri olan Sırp Cumhuriyeti lideri Milorad Dodik’in ayrılıkçı söylemleri son dönemde Balkan ülkesinde endişelere yol açıyor.
Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Dodik, Bosna Hersek’i “başarısız bir ülke” olarak tanımlıyor ve üç kutuplu siyasi anlaşmazlığın çözülebilmesinin tek yolunun “Bosna Hersek’in ortadan kaldırılmasıyla” mümkün olabileceğini söylüyor.
Bosna Hersek’in askeri, yüksek yargı ve vergi yönetiminden çekileceklerini belirten Dodik, önümüzdeki aylarda kendi Bosnalı Sırp ordusunu yaratma sözü de verdi.
Devlet Başkanlığı Konseyi’nin Müslüman üyesi Şefik Caferoviç, ülkenin “Dayton barış anlaşmasının imzalanmasından bu yana en tehlikeli krizle” karşı karşıya olduğunu kaydetti.
“Dünyada bizi durdurabilecek hiçbir otorite yok”
1990’larda 100 bin kişinin ölümüne neden olan savaş sonrası Bosna fiilen ikiye bölündü ve ülkenin bir yarısı ülkenin etnik Bosnalı Sırplarına verilirken diğer yarısı Müslüman-Hırvat federasyonu yönetimine bırakıldı.
İki taraf, bir zamanlar zayıf olan ancak yıllar içinde Birleşmiş Milletler tarafından atanan bir yüksek temsilci tarafından kademeli olarak güçlendirilen federal kurumlar tarafından birleşmiş durumda.
Bosnalı Sırp lider Dodik, ‘140 olan bu kurumlara meydan okuyacağını’ söyledi ve “Dünyada bizi durdurabilecek hiçbir otorite yok” dedi.
Rusya desteği
Ayrıntıları ekim ayının başlarında Belgrad’da yaptığı bir görüşmede Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’a sunan Dodik’e göre, plan Moskova’nın zımni desteğini alıyor.
BM’nin Bosna’daki Yüksek Temsilcisi Christian Schmidt’in tekrarlanan uyarılarına rağmen Dodik, bu hafta başlarında bir meclis oylamasıyla Sırp Cumhuriyeti’nin kendi ilaç düzenleme dairesini oluşturmak için düğmeye bastı.
Analistler, hareketin büyük olasılıkla ordu, yargı ve vergi sistemi gibi daha güçlü kurumlarla mücadele etmeden önce kışkırtıcı bir hareket olduğunu söylüyor.
Ülkedeki mevcut krizin kökleri, Schmidt’in selefinin temmuz ayında Srebrenica soykırımının inkarını suç sayan eylemlerinden kaynaklanıyor. BM yüksek temsilcisinin bu hareketi, çoğu hala Srebrenica’nın soykırım anlamına gelmediğini söyleyen ülkedeki Bosnalı Sırplar arasında öfkeye yol açtı. Bosnalı Sırp yetkililer, misilleme olarak, federal kurumları boykot etti.
Ancak Dodik’in giderek artan “düşmanca” söylemi ve ayrılma yönündeki hareketleri, Bosnalı Sırpları tedirgin etmeye başladı. Muhalefet lideri Mirko Saroviç salı günü yaptığı açıklamada, “Savaş çağrısı yapacak tek taraflı kararlar kesinlikle kabul edilemez,” dedi.
“Dodik planı, mantıksız, anayasaya aykırı”
Caferoviç ve diğerlerinin girişimlerine rağmen, uluslararası toplum Dodik’in son hamleleri konusunda büyük ölçüde sessiz kaldı.
Devlet Başkanlığı Konseyi’nin Hırvat üyesi Zeljko Komsic, Dodik’in kendi ordusunu kurma sözü vermeye devam etmesi halinde Bosna’yı savunmak için bir “plan”ın zaten mevcut olduğunu kaydetti.
Siyasi analist Tanja Topiç, Dodik’in saldırgan taktiklerinin büyük olasılıkla kendi düşen popülaritesinden ve partisinin geçen yıl yapılan belediye seçimlerinde gösterdiği kötü performanstan kaynaklandığını söyledi.
Topic AFP’ye verdiği demeçte, “Bu sefer onu küçümsememeli ve sonuna kadar gitmeye hazır olmadığını düşünmemeliyiz. Planladığı her şey mantıksız, anayasaya aykırı olsa bile.” dedi.
ABD ve Avrupa’ya müdahale çağrısı
Bosnalı köşe yazarı Gojko Beriç, ABD ve Avrupa’ya müdahale çağrısında bulundu. Beriç günlük Oslobodjenje gazetesinde, “Bütün analizler, eski Yugoslavya’daki (1990’larda) savaşın başlamadan önce bir noktada durdurulabileceğini gösteriyor. Ama ertesi gün zaten çok geçti.” diye yazdı.
Balkanlarda 1992 ila 1995 yılları arasında 100 binin üzerinde insanın ölümüne yol açan, 2 milyon kişinin evlerini terk etmesine neden olan iç savaşın ardından varılan anlaşma sonucu Bosna-Hersek, Sırp Cumhuriyeti ile Boşnak ve Hırvatların çoğunlukta olduğu Federasyonla iki özerk bölgeye ayrıldı. Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı üç ayrı etnik gruptan belirli rotasyonla seçiliyor.
Batı Balkanlarda 5 ülkenin sınırını değiştirecek belge
Bu yılın başlarında Slovenya Başbakanı Janez Jansa’nın, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel’e gönderdiği iddia edilen belgede Batı Balkanlarda 5 ülkenin sınırlarını değiştirilmesi ifadesi yer alıyordu.
Reutres’ın gördüğü belgede, Bosna Hersek’in parçalanması, Bosna Hersek’in iki entitesinden biri olan Sırp Cumhuriyeti’nin (RS) Sırbistan’a bağlanması, Hırvatların yoğunlukta olduğu kantonların Hırvatistan’a bağlanması ve Kosova’nın Arnavutluk ile birleşmesi maddeleri olduğu kaydedildi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***