İzmir’de partisinin Bayraklı ilçe kongresinde yaptığı konuşmada Merkez Bankası’nı eleştiren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Hükûmet yüksek faizi mi tercih edecek, yüksek kuru mu? Bu iki kötüden birini tercih etmek zorunda kalmak, buraya sıkışmak sadece kötü yönetimin sonucu” ifadelerini kullandı. Babacan şöyle devam etti:
‘FAİZİ İNDİRSE DE, BİNDİRSE DE BOŞ’
“Döviz rezervleri eksi 52 milyar dolara düşmüş, yani artık döviz satışıyla kuru kontrol etme imkânı yok. Geriye faiz kaldı. Ülkedeki bütün hukuksuzluğun, yanlışların, ekonomiyle ilgili bütün hataların telafisini Merkez Bankası’nın sadece ve sadece faiz politikasıyla düzeltmesi mümkün değil. Faizi indirse de bindirse de sabit tutsa da boş. Hiçbiri işe yaramayacak” dedi.
‘MERKEZ BANKASI FİYAT İSTİKRARINI ÖNCELEMELİ’
Babacan, “Merkez Bankası’nın öncelikle bağımsız olması lazım. Sadece fiyat istikrarını önceleyen bir tutum elde etmesi lazım” ifadelerini kullandı. Babacan’ın açıklamaları şöyle:
“Dört yıllığına atanan bir Merkez Bankası Başkanı’nı üç dört ayda görevden alıp başkasını koyarsanız, o Merkez Bankası başkanının söylediği lafa hiç kimse itibar etmez. Merkez Bankası Başkanı çıkıyor, konuşuyor: ‘Şunu şöyle, bunu böyle yapacağız’. Ya senin yarın görevde olacağının garantisi yok. Belki yarın gideceksin. Ne söylesen boş.
Serbest Görüş:
‘YÜKSEK FAİZ İLE YÜKSEK KUR ARASINA SIKIŞMAK’
Zannediyorlar ki ‘Talimat verirsek, Merkez Bankası faizi indirirse ülkede faizler inecek.’ Siz bu kafayla bunu rüyanızda görürsünüz, yapamazsınız. Hükûmet yüksek faizi mi tercih edecek, yüksek kuru mu? Bu iki kötüden birini tercih etmek zorunda kalmak, buraya sıkışmak sadece kötü yönetimin sonucu.
‘HERKES KENDİ HESABININ PEŞİNDE’
Merkez Bankası Başkanı veya Para Politikası Kurulu üyeleri Cumhurbaşkanı’nın yanlış politikalarına mazeret üretme, kılıf giydirme, gerekçe uydurma derdine düştüklerinde o kurum bitmiştir. Konuşmak zorunda değilsin, yanlışı savunmak zorunda hiç değilsin. Hiç olmazsa temsil ettiğin kurumun azıcık kalmış olan itibarını korumaya çalış. Onu da yapmıyorlar, herkes bir hesap içinde. Hiç kimse vatandaşın hesabının peşinde değil, herkes kendi hesabının peşinde.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***