15 Temmuz darbe girişimi sonrası Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) ihraç edilen 130 binden fazla kişinin mesleklerine dönme mücadelesi sürüyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, KHK mağduriyetlerine yönelik son açıklamasında hakkında ‘yargı kararı’ olmayanları görevine iade edeceklerini söyledi.
Kılıçdaroğlu, “Sorunun çözümünün merkezinde TBMM yatıyor. KHK ile görevine son verilenlerin, eğer hakkında yargı kararı yoksa bir hafta içinde göreve iade edeceğiz. Hiç kimsenin mağdur olmasını istemiyoruz” dedi.
Peki yaklaşık beş yıldır KHK nedeniyle mağduriyetler yaşayan KHK’lılar CHP’nin tutumu hakkında ne düşünüyor?
İngilizce öğretmeni Ömer Bilal Karakaya 2016 yılında İstanbul Pendik Belediyesi’nde memur olarak çalışırken sosyal medyada hükümeti eleştirme, sol grupların platformlarına katılma ve yorum yapma suçlamalarıyla önce bir yıl süreyle açığa alındı. Sonra da 692 nolu KHK ile memuriyetten ihraç edildi.
Sosyal çevresinden dışlanan ve ekonomik olarak zor süreçler yaşayan KHK’lı Ömer Bilal Karakaya Kılıçdaroğlu’nun KHK açıklamasına, KHK yargılamalarının ‘hukuksuz’ olduğunu söyleyerek karşı çıkıyor.
”Bu açıklama yaşadığımız 5 yıllık hukuksuz sürecin analizini yapmadan salt politik bir iddiadır. KHK’lıların mücadelesine katkı değil olumsuz hava oluşturur. Yargı kararları güdümlüdür. Adil yargılanma KHK’lılarla ilgili olamaz. Hukuksuz süreci başlatanlarla ilgili olabilir. Hem kendisine yapılacak baskıyı azaltmak hem de KHK’lıların gönlünü almak gibi bir poltiik tavır oluyor. Tamamen yanlıştır.”
Karakaya, KHK sorununun muhalefet partilerinin seçim odaklı beyanlarına bırakılmaması somut adımlarla çözüme zorlanması gerektiği düşüncesinde.
”Hakkımda işlem yapılmadan meslekten ihraç edildim…”
Ömer Bilal Karakaya gibi Semra Uçar da 7 Şubat 2017 tarihinde yayınlanan 686 sayılı KHK ile devlet memurluğu görevine son verilenlerden biri.
Uçar, “KHK’lar liste şeklinde hazırlanmış olduğu için gerekçeli tebligat yapılmadı. Resmi gazetede isimler listeler halinde yayınlandı. Yani 1 gün önce okula gidiyorsunuz, gece KHK yayınlanıyor, sabah uyanıyorsunuz ve hakkınızda hiçbir işlem yapılmadan işinizden atılmışsınız.” cümlesi ile anlatıyor yaşadığı mağduriyeti.
KHK’lı Semra Uçar, Kılıçdaroğlu’nun açıklamasındaki ”teröre bulaşmamışsa” vurgusunun muğlak bir ifade içerdiği kanaatinde.
”Bugün kebapçıların bile terörist ilan edildiği bir siyasi ortamda bu açıklama çok yetersiz” diyor:
“KHK hukuksuzluğu 5 buçuk yıldır devam ediyor. Siyasi iktidar da aynı söylemi yaptı. ‘Suçsuzsanız zaten Ohal Komisyonu göreve iade edecek’ dedi. Ülkede seçim gündemi oluşmaya başladığı için sadece Kılıçdaroğlu değil diğer siyasi partiler de KHK’lıları gündeme almaya başladı. KHK hukuksuzluğu bugün başlamadı, 5 buçuk yıldır süregelen bir hukuksuzluk ve halen komisyonda bekleyen 10 binin üzerinde dosya var. Ohal Komisyonu ilk kurulduğunda oyalama komisyonu olduğunu belirtmiştik biz KESKliler olarak. Burdaki hukuksuzluk, 657 sayılı Devlet memurluğu yasasına bile uyulmaması. Kaldıki işe iadede beraat almış insanlara bile red kararı geliyor.”
Uçar, KHK’lerin tamamının iptalinin sorunun hepsi olmasa da bir kısmını çözebileceğini düşünüyor. Sorunun tümden çözülmesi ve kamu alanındaki dönüşümün daha güçlü ve örgütlü bir mücadele ile sağlanacağını ifade ediyor.
672 KHK ile İngilizce öğretmenliğinden ihraç edilen Hacer Atalay Tuna ise CHP liderinin açıklamalarını olumlu buluyor.
Aktif-Sen üyeliği nedeniyle işini kaybeden Hacer Atalay Tuna, ”İnsanlık için küçük ama KHK’lılar için büyük bir adım” diyor ve devam ediyor:
”Biz haksızlığa değil büyük bir zulme maruz kaldık. Giydiğimiz bembeyaz gelinliğe pislikler attılar. Böyle bir süreçten geçtik ve geçiyoruz. Beraat ettim ama hala işe iade edilmedim. Bütün illerdeki mahkelemer aynı kriterlere farklı farklı kararlar verdi. Bu da yargının üzerindeki siyasi baskıyı gösteriyor. Fakat Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu adımı her ne kadar küçük olsa da KHK’lılar için büyük bir adım. Bu bir başlangıç. Ben takdir ediyorum. Zaten ilk etapta takipsizlik ve beraat alanlar işe iade edilecek daha sonra bağımsız mahkelerde yargılananlar için süreç işleyecek. Silah tutmamış ve darbeye karışmamış herkes geri dönecek. Çünkü tıkandı artık bu süreç.”
Euronews’e konuşan Eğitim Sen avukatı Metin İriz, KHK’lılar ile ilgili yapılan yargılamaların bir yargılama olmadığını ve hukuksuz olduğunu savunuyor. ‘Bu işi siyaset çözer’ diyen Avukatı Metin İriz, siyasi kanadın yaptığı açıklamaları da yetersiz buluyor.
Avukat İriz, öneri olarak da herkesin göreve başlatılıp açılan idari soruşturmalarla sürecin yürütülmesinin doğru olduğu kanaatinde. Yine KHK’lıların mali ve özlük haklarına yönelik de düzenlemeler getirilmesinin önemli olduğunu söylüyor İriz.
”Ortada bir yargılama olduğunu düşünmüyorum. Mahkemeler bir araştırma ve inceleme yapmıyor. Başka yerlerde yazılmış metinler karar metni haline getiriliyor. Yani hakimler ara karar yazmıyor. Farklı hakimlerin imzasının olması bir şey değiştirmiyor. Yürütmeyi durdurma taleplerinde bir değişiklik yok. Yani bir yargı yok. Bu işi siyaset çözer. Çerçeveyi de Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu biraz verdi. Haklarında dava ve takipsizlik olmayanları göreve başlatacaklarını söyledi ama bu da yetersiz. Türkiye’de memur yargılaması hukukunda suça bulaşmış memurlara yönelik soruşturma taammüleri var. Her şeyi geçtim hakkında soruşturma olmayan insanlar da var. Bunlar da hayli hayli iade edilecek o zaman.”
CHP, 35 ilde KHK ile ihraç edenlerin sorunlarını dinledi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) kamudan ihraç edilenlerin hak ihlallerinin tespiti için geçtiğimiz haziran ayında çalışma başlatmıştı.
35 ilde KHK ile ihraç edenlerin sorunlarını dinleyen CHP kurmayları, yaklaşık 2 aylık çalışmanın sonucunda tespitlerini yazmaya başladı.
16 bin KHK’lının katıldığı bir anketi de içeren rapor kısa sürede kamuoyuna açıklanacak.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***