PORTRE | BÜLENT KORUCU
Yeğen Ali, ülkeyi şahsi mülkü gibi yöneten Erdoğan Hanedanı’nın bir üyesi… Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan’ın gayrı resmi koruma müdürü. Aslında bu unvanı hak edebilecek ne örgün ne de mesleki eğitimi var. O yüzden ‘danışman’ kadrosuyla istihdam ediliyor. Cumhurbaşkanı’nın örtmeye, göstermemeye çalıştığı kişiliğinin aynadaki görüntüsü gibi. Makamından dolayı, baskılamaya çalışıyor, yoksa içindeki sadistle sorunu olduğu söylenemez. Zaten yer yer mızrağın çuvalı parçalayıp çıkması gibi, gerçek Erdoğan’la karşı karşıya kalıyoruz. Onlar frenlerin boşaldığı kontrolün kaybolduğu anlar. Soma Faciasından sonra markette bir madenciyi tokatladığı ya da ABD’nin başkentinde Kürt göstericilere karşı saldırı emri verdiği enstantaneler “Reis’in zincirlerinden kurtulduğu” kareler… Elbette, kurdelayı erken kesen çocuğun kafasına vurduğu görüntü de aynı minvalde düşünülmeli.
Kasımpaşalı Recep, sövemediğinde ya da dövemediğinde vekaleten Yeğen Ali devreye giriyor. O sebeple kimse ona dokunamıyor, dur diyemiyor. Rusya Devlet Başkanı Putin’in köpek korkusuyla bilinen Alman Şansölyesi Merkel’le görüştüğü esnada odaya aldırdığı iri siyah köpeğin işlevini görüyor. Erdoğan, Yeğen Ali’yi kullanarak çevresinde terör estiriyor ve korku duvarlarını en yakınlarından itibaren yükseltiyor. Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar’ı makamında darp ettirmesi, damat Bakan Berat Albayrak’ı dövdürmesi gibi olaylar şehir efsanesi değil.
AKP Erzurum kurucu il başkanı ve milletvekili İbrahim Özdoğan’ın başından geçen şu olay fotoğrafı netleştirmemizi kolaylaştırıyor: Tarih 27 Kasım 2004, Başbakan Erdoğan deprem konutlarının teslim töreni için Erzurum’a gelir. Hikayenin kalan kısmını Özdoğan’dan dinleyelim:
“Apronun içine giren karşılama heyetinde diğer Erzurum milletvekilleri, vali, emniyet müdürü ve bazı il daire müdürleri olmak üzere AKP Erzurum il yöneticileri vs. bulunmaktadır. Sıraya dizilmiş askeri manga gibi beklerken, birdenbire Tayyip’in gayrı resmi korumabaşı yeğeni Ali Erdoğan’ı karşımızda gördük. Uçaktan öncelikle çıkmış ve karşımıza dikilmişti. Neden karşımızdaydı? Biz milletvekillerine ve diğer karşılama heyetine güya çeki düzen verme adı altında korku ve dehşet salmak için. İşte bu Ali Erdoğan denilen maganda tavırlı adam, o anda karşımıza bir hışımla geldi ve en başta bulunduğumuz için bir elini benim kemerime bir elini de adını veremediğim diğer milletvekilinin kemerine takarak ‘adam gibi düzgün durun’ diyerekten bizi ileri geri sarstı ve sırayla diğer karşılama heyetinde bulunanları da itekleyerek ilerleyip gitti.”
Özdoğan’ın anlattığı olay tekil değil ve daha ağırları da yaşanıyor. Üst düzey bürokratlara herkesin ortasında hakaret ediyor, bazen küfre kadar vardırıyor. Erdoğan, devlet memuru korumalarının aşamayacağı sınırları Ali ve ekibine çiğnetiyor.
Erdoğan’ın, Yeğen Ali’yi korunmak değil korkutmak için yanında taşıdığını gösteren başka örnekler de var. Bilhassa miting ve şehir ziyaretlerinde protestocuları darp etmesiyle biliniyor. Balkonuna tepki afişi asan parti binaları basılıp içerdekiler hastanelik ediliyor. Trabzon’da yaptığı gibi karakol basıp, göstericilere onun istediği şekilde davranmayan polislere küfürler savuruyor.
Hiçbir eleştiri ve demokratik tepkiyi göğüsleme cesareti olmayan AKP lideri, Ali ve etrafındaki grubu dizginleyeceğine, olayların yaşandığı illerin vali ve emniyet müdürüne ağzına geleni söylüyor. Cumhurbaşkanı’nın katıldığı düğünde, yolun uzun süre trafiğe kapatılmasına tepki gösterip “Bir düğün için bu olur mu” diyen Avukat Sertuğ Sürenoğlu da darp edilip üstüne gözaltına alınmıştı. Nuri Başkapan hadisesi en tipik örneklerden biri. Yeğen Ali’nin ağır küfürlerine maruz kalan Başkapan, cumhurbaşkanına hakaretten tutuklandı. Tahliye edilince cezaevinden çıkmadan başka bir gerekçeyle tekrar tutuklandı ve aylarca içeride kaldı. Küfreden yerine küfredilen cezalandırılmıştı yani. Böyle bir devlet düzeninde Ali’ler krallığını ilan ediyor doğal olarak…
Cumhurbaşkanı’nın kendisinin de konvoyu durdurup tepki gösteren vatandaşlara ağır hakaretler ettiği, gözaltına alınmalarını bizzat takip ettiği biliniyor. Birlik Vakfı iftarı çıkışında, bir kadını bilet kulübesine alıp yarım saat azarlamıştı ve kadın çıkar çıkmaz arkasına bakmadan koşarak uzaklaşmıştı. 301 madencinin hayatını kaybettiği facia sonrasında Soma’da markette tokatladığı kişiye “Yahudi dölü” diye bağırması ve “Ülkenin başbakanını protesto edersen tokadı yersin” diye yaptığını savunması tesadüf değil.
“Ağzı bozuk” nitelemesi Yeğen Ali için en sık kullanılan ifade. Normal insanları rahatsız edecek ölçüde argo konuşmasının ötesinde bunu mobbing aracı gibi kullanıyor. Böylesi konuşmalardan hoşlanmayan hatta utanan insanların yanında, birlikte olduğu fahişelerle yaşadıklarını en ince ayrıntısıyla anlatıp onların renkten renge girmesinden keyif alıyor.
Yeğen Ali’nin bir tür epilepsi hastası olduğu ve öfke nöbetlerinin bundan kaynaklandığı da iddialar arasında. Erdoğan ailesinin diğer fertlerinde de rastlanan hastalığın ağır nöbetleri geldiğinde Yeğen Ali’nin Erdoğan’ın etrafından uzaklaştırıldığı öne sürülüyor. Psikiyatride “Epileptik Karakter” denilen kişiler bazı durumlarda kendilerini kaybederler. Ali’nin yüzünde yer yer oluşan büyük kırmızı lekelerin uyuşturucu bağımlılığından olmadığı, söz konusu nöbetlerin belirtisi olduğu belirtiliyor.
Yeğen Ali, Tayyip Erdoğan’ın ruh ikizi ve prompterle dizginlenmemiş hali. Bastırmadığı belki de bastırmak istemediği Kasımpaşalı damarının insan suretindeki görüntüsü.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***