Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Seçil Özkan, yüz yüze eğitim öncesi velileri uyararak “Çocuklara yüksek ateş, burun akıntısı, boğaz ağrısı gibi bir şikâyeti var mı diyerek sabah ve akşam sormak gerekiyor” dedi. Semptom takibinin de önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özkan “Velilerin ve yaşı gelen çocukların aşılanmasını, ayrıca mutlaka semptom takibi yapılmasını öneriyorum. Bu konuda duyarlı olmalıyız” diye konuştu.
Özkan, “Kurallara uyma konusunda kaygılarımız olsa dahi eğitim öncelikli olarak okula gidilmesi gerekiyor. Ama neler yapacağız? Bu kısım çok önemli. Öncelikle öğrencilerimizin dikkat etmeleri gerekenleri söylemek istiyorum. Öğrencilerimiz, maskelerini kurallara uygun olarak takmaları, gün içinde nemlendikçe 2-3 kere değiştirebilmek için yanlarına maske almaları, maskelerini yemek yerken mümkünse açık havada çıkarmaları ya da mutlaka bulundukları mekanda cam ve kapıların açık olması gerekiyor. Öğrencilerin maskelerini çıkartmak zorunda kaldıkları zamanlarda da iki kol boyu mesafe bırakarak, maskesiz bulundukları süreci daha dikkatli atlatmalarını rica ediyorum. Sınıflarda oturma düzeni çok önemli. Arka arkaya oturma düzenini öneriyoruz. Çünkü iki taraf maskeli olsa dahi karşı karşıya olmak riski arttırıyor. Mümkün oldukça karşı karşıya olmayan aktiviteler, uygulamalar yapılmalı, sınıflarda temiz havaya önem verilmeli. Kalem alma, silgi verme gibi uygulamaları hiç önermiyoruz; ama eğer yaptıysak elimizi kolonya ya da dezenfektan ile temizlemeliyiz” dedi.
Özkan, 15 yaş üstü gruba da aşının açıldığını hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Tam aşılı olma sürecinde de daha dikkatli olmalıyız. Mesela bugün aşı olduk, Pazartesi günü okullar açıldı, daha aşının koruyuculuğu başlamamış oluyor. ‘İkinci dozdan 14 gün sonra’ diye tanımlıyoruz. Ama aşılarımız tam olsa bile kuralları asla elden bırakmamamız gerekiyor. Öğrencilerimiz bu konuda çok duyarlılar, onların bu kurallara daha sıkı uyacaklarına eminim. Okulda öğretmen, personel, idari yapı var, onların da görevi var. Onların da çok önemli rolleri var. Bu kurallara onlar dikkat ederek uyarsalar, öğrencilerin uygulaması çok daha kolay olacaktır. Eğer onlar uymazlarsa öğrenciler, büyüklerini örnek alarak onlar da uymayabilir. Bu süreçte eğer bunlara uymazsak okul içinde çocuklarımız hastalanabilir. Biliyorsunuz onlar daha az şikayet ile geçiriyor bu hastalığı, hasta olursalar eve getirebilirler. Evde aşısı tamamlanmamış ya da başka hastalığı olan kişi varsa onlara taşıyabilirler, bu tür riskler var. Bu yüzden bireysel korunmayı çok önemseyeceğiz”
“Biliyoruz velilerimiz kaygılı ve endişeliler. Ama bu kaygı ve endişeyi bir kenarı koyarak yapmamız gerekenleri yapmalıyız. Birinci yapmamız gereken şu; çocuklarımızı ve kendimizi korumak için tam aşılı olmamız gerekiyor. Çocuklarımızı okula yollarken kolonyasını, maskesini her sabah kontrol etmeliyiz. Çocuk eve gelir gelmez, elini yüzünü sabunla yıkamasını söylemeliyiz. Çocuklara; yüksek ateş, burun akıntısı, boğaz ağrısı gibi bir şikayeti var mı diyerek sabah ve akşam sormak gerekiyor. Çünkü şikayetlerin takibi bize çok önemli ip uçları verecektir; hasta olup olmadığını, başlangıç olup olmadığını yakalayabiliriz. Böyle şikayetleri varsa kesinlikle okula yollamamaları gerekiyor. Eğer okula giderse kurallara uymayan çocuk varsa hastalığı bulaştırabilir. Velilerin ve yaşı gelen çocukların aşılanmasını, ayrıca mutlaka semptom takibi yapılmasını öneriyorum. Bu konuda duyarlı olmalıyız.”
“Ama asla diğer önlemleri bırakmayacağız. Serviste de özellikle servisi kullanan kişiler ve görevlilerin aşılarının tam olması, kurallara uyması önemli. Veliler çocuklarını okula bırakırken kapıdan bırakacaklar, içeriye giremeyecekler. Velilerin okula girebilmek için ısrar etmemesi gerekiyor. Akşam çocuklarını alırken de belli yerde buluşmayı tavsiye ediyorum. Velilerimizin aşılarını tam yapmaları, çocuklarımızın da sağlığını koruyacaktır. Özellikle şunu söylemek istiyorum; çocukluk çağında 13 hastalığa karşı çocuklarımızı aşılıyoruz, bu aşılama yüzde 98’lerde. Yüzde 2’lik kısım da hastalığı olan çocuklar olabilir. Bu kadar çocuklarımızı korumak odaklı ve önemseyen toplumuz, eminim bu süreçte Koronavirüs aşılarını hem veliler hem de 15 yaş üstü çocuklarımız ve 12-15 yaş arası hastalığı olan çocuklarımız yaptıracaktır.” (DHA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***