Ak Parti’nin, “Yalan haber, dezenformasyon, provokasyon ve linçle” mücadele adı altında sosyal medyaya yönelik düzenleme çalışmaları devam ediyor. Parti yetkilileri, Ekim ayına kadar taslak çıkarıp TBMM’ye sunmaya hazırlanıyor.
Yeni sosyal medya düzenlemesi için Adalet, İçişleri ve Ulaştırma bakanlıklarının yanı sıra Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, RTÜK ve milletvekillerinin katılımıyla yapılan toplantılar devam ediyor.
DW Türkçe’den Hilal Köylü’nün görüştüğü AK Parti yetkilileri, dezenformasyonu kimin belirleyeceği konusunda çekinceli. Bunun için doğrulama sitelerine benzer yapılanma üzerinde durulurken, hangi kurumun karar vereceği belirlendikten sonra yol haritasının çıkacağına yönelik görüş de bulunuyor.
Öne çıkan görüş “Dezenformasyonun ne olduğuna, üzerine kimin gidip de yaptırım uygulayacağına bir kurum, bir kuruluş karar verebilir. Bu kurum kamu vicdanını temsil etmelidir. Kamu vicdanında hiçbir sıkıntıya yol açmaması için bu kurumda sivil temsilciler de yer alabilir” şeklinde oldu.
‘İÇERİK KALDIRMA CEZALARINI ÖNE ÇIKARMAK İSTİYORUZ’
TBMM’den daha önce de bir sosyal medya düzenlemesinin geçirildiğini hatırlatan AK Partili yetkililer, “Bu kez cezai yaptırımlar üzerinde de duruyoruz. Hukukla çelişmek de istemiyoruz” dedi.
Bir AK Parti yetkilisi, “Önceliğimiz dezenformasyonun ne olduğuna ve nereden geldiğine, kaynağının ne olduğuna kimin karar vereceğinde netleşmek. Karar verecek kişi, kurum belirlenirse onun çalışma yöntemi üzerinde de ayrıntılı duracağız. İçerik kaldırma cezalarını hapis cezalarından daha çok öne çıkarmak istiyoruz. Yaptırımın sahte hesaplara ve yanlış bilgiyi yayan kişilere uygulanmasını istiyoruz” bilgisini paylaştı.
Sosyal medya düzenlemesiyle ilgili yapılan toplantılarda “Gazete ve televizyonların bir künyeleri var. Ama sosyal medyada, kimi internet siteleri kaynak gösterilerek alıntılar paylaşılıyor. Ve internet sitelerinin ne oldukları bilinmiyor. Yanlış ve sahte adresler ortaya çıkıyor. Bunların tek tek tespit edilmesi gerekiyor. Bu yönde de bir çalışma yapılmalı” beklentisi de ağırlık kazandı.
‘HER KESİMDEN ŞİKAYET VAR’
AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, bu çalışmaların amacını “Toplumun her kesiminden şikayetler var. Sahte hesaplarla, sahte kimliklerle kişiler, kurumlar hedef alınıyor. İnsanların, toplumun huzurunu bozacak bir dil kullanılıyor. Adresi belli olmayan çevreler var. Sürekli Türkiye’deki iç siyasete ilişkin kışkırtıcı içerik paylaşan çevreler var. Oysa ki bunun kimseye faydası yok. Demokrasiyi, özgürlüğü ve hukuku gözeterek bir düzenleme yapmak istiyoruz” şeklinde açıkladı.
‘SANSÜR UYGULAMAK GİBİ BİR DERDİMİZ YOK’
“Hukuku temel alıyoruz ve Avrupa normlarına bakıyoruz” diyen Bostancı, sosyal medya düzenlemesiyle hükümetin “haberleşme özgürlüğünü engelleyeceği, sansür uygulamasını genişleteceği, anayasaya aykırı hukuki bir durum oluşturulacağı” iddialarına “Haberleşme özgürlüğüne mani olmak gündemimizde asla olmaz, olamaz. Haberleşme özgürlüğüne engel olmak her şeyden önce yanlış haberleşmenin önünü açmak olur. Biz, ortak bir akıl arıyoruz. İlgili tüm kesimlerle çalışıp, bir düzenleme ortaya koyup, dezenformasyonun önünü kesmek istiyoruz. Sağa sola boş yere yaptırım dağıtmak, sansür uygulamak gibi bir derdimiz yok” şeklinde cevap verdi.
Siyasi muhalefet ise AK Parti’nin sosyal medya düzenlemesi ile Türkiye’de internete, sosyal medyaya “büyük gözaltı” geleceği, “sansürün yaygınlaşacağı”, vatandaşın internete erişiminin engelleneceğinden endişeli.
‘BİZE HEP UÇ ÖRNEKLERİ GÖSTERİYORLAR’
CHP’nin Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel; sosyal medya için AK Parti’nin düzenleme yaparken şeffaf olmadığını söyledi.
Adıgüzel, düzenlemeyle ilgili endişelerini paylaşırken “Bize uç örnekleri gösteriyorlar hep. ‘Sizin çocuğunuz, eşiniz yalan haberlerin kurbanı olabilir’ diyorlar. Ama haber ve ifade özgürlüğü arasında ince bir denge var. Eleştiriyi bir hak olarak görmeyen AKP’li siyasetçilerin neyin dezenformasyon olduğuna karar vermeleri nasıl mümkün olacak? Görünen o ki internette bir cadı avı başlayacak. Saray çevresi sosyal medyayı sadece kendi istediği bilgi ve belge paylaşımı için kullanacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söyledikleri de dezenformasyon. Onları da engelleyebilecekler mi?” diye sordu
AK Parti’nin “Avrupa’daki örneklerini inceliyoruz” açıklamasıyla Türkiye’yi Batı’yla eş değer görmeye çalıştığını ancak Türkiye’nin sosyal medya yasaklarıyla Rusya, Hindistan ve Çin’in seviyesinde olduğunu öne süren Adıgüzel, “AKP, neden bizimle görüşmüyor. Dezenformasyonla mücadele altında Türkiye’de yeni bir yasak dönemini başlatacaklar. Haberleşme özgürlüğü büyük darbe alacak” dedi.
AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, CHP’den gelen bu eleştirilere “Önlerine bir taslak gelmeden CHP’nin bu tür tepkilerde bulunması piyasa yapmaktan başka bir şey değil. Muhalefetin de katkı vermesini isteriz. Onlarla da görüşülecek elbet. Kendileri öyle pasif ki; oturup kendi tekliflerini, önerilerini yazmıyorlar. Ya önlerine konulanı müzakere etmeye çalışıyorlar ya da her şeyi baştan reddediyorlar. Şimdi otursunlar ve de önerilerini yazsınlar” diye cevap verdi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***