Türkiye Dışişleri Bakanlığı, İngiliz basınında yer alan, İngiliz hükümetinin Pakistan ve Türkiye gibi ülkelerde mülteci merkezleri kurmayı planladığına dair haberleri yalanladı.
Bakanlık’tan yapılan yazılı açıklamada “Birleşik Krallık basınında yer alan Afgan mülteciler için Türkiye’de iltica başvuru merkezi kurulması konusunda plan yapıldığı yönündeki haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Bugüne kadar hiçbir ülkeden tarafımıza iletilmiş bu yönde resmi bir talep bulunmamaktadır. Bu yönde bir talep iletilse dahi, bunu kabul etmemiz mümkün değildir” denildi.
İngiliz Savunma Bakanı Ben Wallace, Mail on Sunday gazetesinde Pazar günü yayımlanan yazısında Afganistan’daki gelişmelere de değinerek “İçişleri Bakanı ile birlikte bir sonraki aşamayı planlıyoruz. Bu ülkeye getirme yükümlülüğümüz olan Afganlar için Afganistan’ın dışındaki bölgede işlem merkezleri oluşturacağız” dedi.
Mail on Sunday, Wallace’ın yazısının ardından yayımladığı Glen Owen ve Ian Gallagher imzalı analiz haberinde, “Savunma Bakanlığı’nın, Pakistan ve Türkiye gibi ülkelerde bu merkezleri oluşturmayı değerlendirdiğini” yazdı.
İngiltere’de yayımlanan Guardian gazetesi de aynı gün yayımlanan Dan Sabbagh imzalı haberinde, kabine üyelerinin tüm askeri birlikler çekilmeden tahliyelerin tamamlanamayacağını kabul ettiğini, “İngiltere’nin Pakistan ve Türkiye gibi ülkelerde Afgan mülteciler için iltica merkezleri oluşturmayı planladığını” bildirdi.
The Mail on Sunday gazetesinde bugün yayımlanan bir makalesinde Wallace, planın detaylarından bahsetmedi.
Wallace ayrıca ABD’nin Afganistan’ı terk etmek için son tarihi olan 31 Ağustos’tan önce “hiçbir ülkenin tahliyelerini tamamlayamayacağını” ifade etti.
Erdoğan Johnson ile görüştü: ‘Kabil Havalimanı güvenliğini devam ettirebiliriz’
İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gerçekleştirdikleri telefon görüşmesinde Afganistan’da yaşanan krizi değerlendirdi.
Erdoğan görüşmede, “Kabil Havalimanı’nın güvenliğini sağlama sorumluluğunu uygun şartların oluşması halinde devam ettirebileceklerini” söyledi.
İngiltere’de Başbakanlıktan yapılan açıklamada, “İki lider, Afganistan’da kurulacak yeni hükümetin ülkedeki her türden nüfusu temsil etmesi, kadınların ve azınlıkların haklarını koruması gerektiği ve Taliban’ın bu konuda sözleriyle değil eylemleriyle değerlendirileceği fikirlerini paylaştı” ifadeleri yer aldı.
Başbakanlığın açıklamasında, iki liderin de Birleşmiş Milletler koordinasyonunun bu çabanın merkezinde yer alacağı üzerinde hemfikir olduğunu belirtilerek, “Erdoğan ve Johnson ülkelerin yardım ve mülteciler üzerindeki yük paylaşımını taahhüt etmeleri gerektiği konusunda anlaştılar” denildi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı da telefon görüşmesine ilişkin yaptığı açıklamada, Johnson ile yaptığı görüşme hakkında şu ifadelere yer verdi:
“Afganistan ve İran’da gerekli tedbirler alınmazsa yeni göç dalgasının kaçınılmaz olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afgan düzensiz göçü, krize dönüşmeden başta Avrupa ülkeleri olmak üzere herkesin samimi bir şekilde elini taşın altına koyması ve uluslararası toplumun bu konuda bir araya gelmesi gerektiğini vurguladı.”
‘Türkiye ilave bir göç yükünü kaldıramaz’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pazar günü Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ile de bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Görüşmenin ardından İletişim Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre Erdoğan, Michel’e “Birçok Avrupa ülkesinin tahliyeye yönelik destek taleplerini de karşıladıklarını; Afganistan’da düzenin sağlanması ve Kabil Havaalanı’nın sağlıklı şekilde işletilmesi noktasında Türk askerinin olağanüstü çaba sergilediğini” söyledi.
“Halihazırda 5 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye’nin ilave bir göç yükünü kaldıramayacağını” belirten Erdoğan, açıklamaya göre, AB’nin Afganistan misyonu için çalışan yerel personelin Türkiye’ye kabul edilmesi konusunda talep aldıklarını belirtti. Üye ülkelerin bu kişilerin “yalnızca küçük bir kısmına kapılarını açtıklarını ve Türkiye’nin üçüncü ülkelerin uluslararası sorumluluklarını üstlenmesinin beklenemeyeceğini” ifade etti.
G7, Salı günü toplanıyor
Öte yandan Boris Johnson, Pazar günü yaptığı açıklamada G7 liderlerinin Salı günü Afganistan’daki krizi video konferans toplantısıyla tartışacaklarını duyurdu.
Johnson, ayrıca G7 toplantısına ilişkin Twitter’dan yaptığı paylaşımda, “Uluslararası toplumun güvenli tahliyeleri sağlamak, insani krizi önlemek ve Afgan halkını son 20 yılın kazanımlarını güvence altına alıp onları desteklemek için birlikte çalışması hayati öneme sahip” dedi.
İngiltere, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri’nden oluşan zengin ülkeler grubu G7, geçtiğimiz Haziran ayında İngiltere’nin ev sahipliğinde 2 yılın ardından bir araya gelmişlerdi.
Ancak toplantının ardından ABD’nin 31 Ağustos’ta ülkeden çekilme kararıyla birlikte Taliban, Afganistan’daki şiddetini artırarak daha fazla kentin kontrolünü ele geçirdi. Geçtiğimiz Pazar günü ise başkent Kabil’le birlikte tüm ülkeye hakim oldu.
ABD Başkanı Joe Biden da Afganistan’dan ayrılmak isteyen tüm ABD vatandaşlarını tahliye etme sözü verdi. Ancak söz konusu operasyonun “tarihin en zor havayolu nakillerinden biri” olduğunu dile getirdi.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), 1 hafta içerisinde 2 bin 500 ABD vatandaşı da dahil 17 bin kişinin Kabil’den tahliye edildiğini bildirdi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***