Güvenlik soruşturması nedeniyle sınavı kazanmalarına rağmen memuriyete atanmayan, göreve ancak yargı kararıyla başlayabilenlere yönelik Türkiye’nin farklı illerinde yürütülen soruşturmaların ardından ihraç kararları alınmaya başladı.
Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere, bazı bakanlıklara bağlı kamu görevlileri, bakan oluruyla kamudan ihraç edildi.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL’in süresinin bitmesinin ardından, OHAL kararnamelerinde yer alan bazı düzenlemeler yasalaştırıldı. Terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı kişilerin kamudan ihraç edilebilmelerine olanak sağlayan düzenleme de 2018’de yasalaştırılarak, 375 sayılı KHK’nin geçici 35. maddesi haline getirildi. Söz konusu maddede, düzenlemenin yasalaştığı 25 Temmuz 2018’den itibaren üç yıl süreyle uygulanacağı belirtiliyordu. Bu sürenin iki yıl daha uzatılması için de yasal girişimlerde bulunuldu.
İhraç yolu açıldı
Ancak sürenin bitme olasılığına karşılık, Türkiye’nin farklı yerlerinde ve farklı kurumlarda çalışan kamu görevlilerine yönelik olarak, geçtiğimiz Haziran ayından itibaren, bu madde uyarınca soruşturmalar başlatıldı.
Haklarında soruşturma başlatılan isimlerin önemli bir bölümünün, memuriyet sınavını kazandıktan sonra güvenlik soruşturması nedeniyle ataması yapılmayan, buna karşı açtığı davayı kazanarak, yargı kararıyla göreve başlayanlardan oluştuğu da öğrenildi. Bu isimlerden, ilgili düzenlemenin son fıkrası uyarınca 7 gün içerisinde savunma yapmaları istenildi.
İhraç edildiler
Yazılarda şu ifadeler yer aldı:
“Bakanlığımıza intikal eden belge ve bilgilerin, bakanlıkta oluşturulan kurul tarafından tetkik edilmesi sonucunda terör örgütlerine veya MGK tarafından devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliğiniz, mensubiyetiniz veya iltisakınız yahut bunlarla irtibatlı olduğunuz değerlendirildiğinden, hakkınızda tesis edilecek işleme esas olmak üzere, geçici 35. Maddenin son fıkrası uyarınca belirtilen hususlarda düzenleyeceğiniz savunmanızı, bu yazının tarafınıza tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde göndermenizi, göndermediğiniz takdirde savunma hakkınızdan vazgeçmiş sayılacağınızın bilinmesini rica ederim.”
Savunmaların yapılmasının ardından oluşturulan kurulun, soruşturma başlatılanların neredeyse tamamı için ihraç kararı verdiği, bu kararların da bakan oluruyla işleme konulduğu bildirildi. İhraç edilenlerin yargıya başvurma hakkı bulunuyor.
TTB açıklama yapmıştı
Türk Tabipleri Birliği de geçtiğimiz ay, soruşturmalarla ilgili olarak, şu açıklamayı yapmıştı:
“Birliğimize ulaştırılan bilgilere göre Sağlık Bakanlığı hekimler hakkında kamu görevinden çıkarma teklifi ile soruşturmalar başlatmıştır. Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü imzası ile gönderilen yazılarda soruşturmaların dayanağı olarak 7145 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 375 sayılı KHK’ye eklenen geçici 35. madde gösterilmektedir.
01.08.2019 tarihinde bakan oluru ile bir komisyon kurulduğu, bu komisyonun yaptığı incelemelerde “terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulu’nca devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisağı yahut bunlarla irtibatı olduğunun değerlendirildiği” ileri sürülmekte ve yedi gün içinde savunma istenmektedir. Komisyonun hangi tarihte, ne tür bilgi ve belgeleri incelediği, bu inceleme sonucunda ne tür kanıtlara dayanıldığı, “kanıta” dayalı değerlendirme sonucu üyelik mi, mensubiyet mi, iltisak mı, yoksa irtibat mı tespit edildiği belirtilmemektedir.
375 sayılı KHK’nin geçici 35. maddesi, 31.07.2021 günü uygulama süresi bitecek olan uzatılmış bir OHAL uygulamasıdır. Birliğimize yapılan başvurulardan anlaşıldığı kadarıyla, haklarında kamu görevinden ihraç soruşturması açılan hekimler, “güvenlik soruşturması” uygulamasına maruz bırakılan ve bu nedenle görevine başlatılmayan; Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı sonrasında yargı kararı ile görevine başlayabilen hekimlerdir.
Sağlık Bakanlığı’nın Anayasa Mahkemesi ve idare mahkemesi kararlarını ve hatta daha sonra yürürlüğe konulan Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu’nu arkadan dolanmak suretiyle Anayasa’ya aykırı bir uygulama başlattığı görülmektedir. Bu hukuk dışılığa vakit geçirilmeksizin son verilmelidir. Disiplin suçu oluşturan bir fiilin varlığı söz konusu ise kamu görevlisi hekimlerin savunma haklarını güvence altına alan, olağan soruşturma süreçleri işletilmelidir.”
KAYNAK: T24 – GÖKÇER TAHİNCİOĞLU
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***