Avrupa Adalet Divanı, işverenlerin belli koşullarda çalışanların başörtüsü de dahil, görünür dini semboller giyebilmesini yasaklayabileceği yönündeki görüşünü tekrarladı.
Lüksemburg’daki mahkemenin yargıçları, başörtüsü taktıkları için işlerinden çıkartılan iki Müslüman kadının vakasını inceledi.
Kadınlardan biri bir çocuk yuvasında, diğeri de bir eczanede çalışıyordu. İki kadın da başörtüsü takmaya başlamalarının ardından işten çıkartıldı. Mahkeme, hakikaten müşterilere karşı nötr bir imaj sunulmasına ve “sosyal anlaşmazlıkların” önlenmesine katkıda bulunuyorsa, işverenlerin dini inanca dair görünür işaretleri yasaklamasının meşru olduğuna karar verdi.
Bu kararla, dört yıl önce Belçika’daki bir resepsiyon görevlisinin başvurusu sonucu varılan benzer hüküm pekişmiş oldu.
Belçika’da başörtüsünü çıkarmayı reddettiği gerekçesiyle işten çıkarılan Samira Achibata’nın açtığı dava üzerine, AB Mahkemesi, kadın çalışan aleyhine görüş bildirmişti.
Avrupa Adalet Divanı, bir işyerinin dini ya da politik sembollerin açıkça kullanılmaması konusunda aldığı bir kuralı varsa, buna uyulması gerektiğine işaret edilmişti.
Kararda, işyerinin siyasi ve dini konularda tarafsız kalmak amacıyla, kadın çalışanlarına başörtüsü yasağı uygulayabileceği belirtilmiş, bunun ayrımcılık olmadığı vurgulanmıştı.