KHK’lı Cumhuriyet Savcısı Dr. Hasan Dursun’un bir soruşturma dosyasından paylaştığı resmi belge, Hizmet Hareketi’ne yönelik soruşturmalarda ‘cadı avının’ geldiği son noktayı da gösteriyor.
Dursun’un, “Böyle bir soruşturmayı başlatabilmek için bırakın hukukçu kimliğinden, akıl-mantık ve ahlak ilkelerinden de uzaklaşmış olmak gerek. Hakim-savcılar yatacak yeriniz yok!” diyerek paylaştığı belgeye göre ‘Kimse Yok Mu Derneği’nde sigortalı olarak çalışmış olmak bile ‘soruşturma’ konusu yapılmış.
“LEGAL OLAN BİR KURUMDA ÇALIŞMAK, SORUŞTURMA KONUSU YAPILAMAZ”
Altında Cumhuriyet Savcısı Alim Yaşar’ın imzası olan belgeyi TR724’e değerlendiren Dr. Hasan Dursun, “Bir devletin görevi meşru olarak çalışan ve şeffaf faaliyette bulunan kişi ve kurumları “düşman hukuku” uygulayarak yargılamak ve yok etmek değildir. Devlet illegalite ile mücadele etmelidir. Ancak 2014 yılından beri özelde Gülen Hareketi mensubu kişi ve kurumlara genelde ise muhalif toplum kesimine karşı, hukuku ve hukukçuları kullanarak soykırıma tabi tutma, korkutma ve susturma faaliyetleri icra ediliyor. Bu süreçte hakim ve savcıların kullanılması maalesef işi daha da zorlaştırıyor. Öyle kararlar görüyoruz ki, bunları alacak bir hukukçunun hakikaten kin ve nefretinin gözünü kör etmiş, önyargılarının zihnini ele geçirmiş olması gerekir. Kahramanmaraş Savcısı Alim Yaşar bu soruşturmayı başlatmamış. Muhtemelen Ankara veya İstanbul Başsavcılıkları başlatmış ve yüzlerce masum insandan bazıları hakkında savcı Alim Yaşar başlatılan bir zulmü devam ettirmek durumunda kalmış. Maalesef artık hakim ve savcıların da başlayan bu zulüm yangınını durdurmak güçlerinin kalmadığını düşünüyorum. Bu organize kötülük ve Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve HSK’nın içinde bulunduğu bir “yargı çetesi” faaliyetinin kısa zamanda son bulması kolay gözükmüyor.” ifadelerini kullanıyor.