Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından feshedilmesine ilişkin yürütmeyi durdurma talebini reddetmesine kadınlar tepki gösterdi. Diyarbakır’da, çekilme kararının resmen yürürlüğe girmesinden bir gün önce kadınların yapmak istediği yürüyüşe izin verilmedi.
Hem Danıştay kararına hem de sözleşmenin feshinin yürürlüğe girecek olmasına tepki gösteren kadın örgütlerinin temsilcileri Kayapınar İlçesindeki Rojava Parkı’nda toplandı. Dicle Amed Kadın Platformu adlı grup, seslerini duyurmak için yürüyüş yapmayı planlıyordu. Ancak parkı ablukaya alan polis yürüyüşe izin vermedi.
Grubun temsilcileri polisle müzakere ederken kadınlar da alkış, zılgıt ve sloganlarla tepkilerini dile getirmeye çalıştı. Polisin izin vermemesine rağmen kadınlar yürümek istedi. Bunun üzerine kadınların çevresi polis ekipleri tarafından sarıldı. Yürümelerine izin verilmeyen kadınlar tekrar beklemeye başladı.
“Sözleşmeden vazgeçmiyoruz”
Eyleme katılan kadınlar, tepkilerini VOA Türkçe mikrofonlarına anlattı. Kadınlardan Mukaddes Alataş, kadınların sözleşmeden vazgeçmeyeceklerini söyledi. Sözleşme kaldırılsa dahi mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayan Alataş, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyen bir kesimiz. Türkiye 80 milyonsa, 40 milyon olarak biz bu sözleşmeden vazgeçmiyoruz. Mesele sadece bu sözleşme değil. Bu sözleşme ile beraber kadının da insan haklarının garanti altına alınması, kadının da insan hakları mücadelesini vermesinden yanayız. İster İstanbul Sözleşmesi kaldırılsın ister kaldırılmasın, kaldırılırsa bizim mücadelemiz çok daha uzun sürecek çünkü İstanbul Sözleşmesi bizimdir. İstanbul Sözleşmesi uluslararası bir kadın hakkıdır” dedi.
Danıştay kararının hayal kırıklığı yaratmadığını düşünen Arin Zümrüt de sözleşmeden vazgeçmeyeceklerini ifade etti. Zümrüt, Danıştay kararının siyasi olduğunu vurgulayarak, “Aslında şöyle düşünüyoruz, kadın kazanımlarını kolay elde etmedik. Çok uzun yıllar bunun mücadelesini vermek zorunda kaldık. Bu ülkede hukuk olduğunu düşünüyorduk. Danıştay’ın kararından sonra bunun aslında siyasetin güdümünde olduğunu ve etkilendiğini, siyasi bakış açısının hukukun üstünde tutulduğunu fark ettik. Bir hayal kırıklığına uğramadık. Genel itibariyle yıllardır AKP hükümeti döneminde kadınların her türlü haklarına saldırı yapıldı. Biz vazgeçtik demekle İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmezler. Biz bunun bir parçasıyız, kazandığımız için hakkımızdan vazgeçmiyoruz” diye konuştu.
Ancak karar nedeniyle hayal kırıklığı yaşayanlar da var. Ebru Kaymak bunlardan biri. Kaymak duygularını şöyle ifade etti; “Bu karar kesinlikle hayal kırıklığına uğrattı çünkü Türkiye sözleşmeye İstanbul’da imza verdi. İstanbul’da imzalanan bir sözleşmeydi. Her şeyin daha iyiye gitmesi beklerken, insan haklarının daha gelişmiş hali ile ülkede uygulanmasını beklerken, her geçen gün daha geriye gidiyoruz. Hem kadınlar hem çocuklar hem LGBT-i üyeleri açısından. Umarım geri adım atılır. Hatta tekrar yürürlüğe girmekle kalmaz ciddi bir şekilde uygulanmak üzere gündeme alınır.”
Açıklama yerine oturma eylemi
Polisle yapılan müzakerelerden sonuç alınmayınca kadınlar oturma eylemi yaptı. Ellerinde İstanbul Sözleşmesi’nin fesh edilmesine tepki ifadeleri yer alan dövizler taşıyan kadınlar, bir süre oturduktan sonra, açıklama yapmadan dağıldı. Polis kadınların toplu olarak dağılmasına izin vermeyince kısa süreli gerginlik yaşandı.