Türkiye İstanbul Sözleşmesi’nden resmi olarak bugün ayrılırken, Birleşmiş Milletler’den (BM) Türkiye’ye, kadın haklarını koruyan bu sözleşmeye geri dönme çağrısı yapıldı. ABD yönetimi de Türkiye’nin sözleşmeden çekilmesinden “derin hayalkırıklığı”. duyduğunu bildirdi.
BM bünyesindeki Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komisyonu’ndan (CEDAW) bugün yapılan açıklamada, resmi adı “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” olan ancak 2011 yılında İstanbul’da imzaya açıldığı için İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen sözleşmenin, “kadınları karşı her türlü şiddeti önlemeyi ve suçluları sorumlu tutmayı hedefleyen bölgesel bir insan hakları savunma aracı” olduğu hatırlatıldı.
“Bu kararın haklı ve geçerli bir yanı yok”
CEDAW’ın açıklamasında, Cumhurbaşkanlığı’nın Türkiye’yi sözleşmeden geri çekme kararını ani bir şekilde ve Corona virüsü pandemisi süreci devam ederken almış olması da şu ifadelerle eleştirildi: “Corona virüsü pandemisinin ortasında alınan bu geri çekilme kararı, kadına karşı, cinsiyete dayalı şiddetin yükselişe geçtiği bir dönemde kadınlara ve kız çocuklarına sağlanan korumadaki boşluğun daha da büyümesi riskini oluşturuyor.”
Kararın “daha önce benzeri görülmemiş” nitelikte olduğunu belirten CEDAW yetkilileri ayrıca böylesi bir kararın “haklı ve geçerli bir nedeni olmadığını” savundu.
CEDAW’ın açıklamasında Türkiye’ye bu kararı yeniden değerlendirmeye alarak geri çevirmesi çağrısı yapıldığı belirtildi. Açıklamada, “CEDAW Türkiye’yi, bu kararı en öncelikli sıraya korayarak ve mümkün olan tüm yolları deneyerek yeniden değerlendirmeye çağırdı ve aynı zamanda da Türkiye’yi CEDAW ile diyalog ve işbirliğini güçlendirmeye dave etti” ifadelerine yer verildi.
ABD: “Geriye doğru bir adım”
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price da, Türkiye’nin sözleşmeden çekilmesinin “derin hayalkırıklığı” yarattığını belirtti. Price yaptığı açıklamada, bu gelişmenin kadınlara karşı şiddetin sona erdirilmesine yönelik uluslararası çabalarda geriye doğru bir adım olduğunu kaydetti.