Aissami, 2017 yılından bu yana uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı gerekçesiyle Washington tarafından kara listeye alınmıştı ve ICE’ın “Arananlar Listesi”nde bulunuyordu.
ABD’de Jack D. Gordon Enstitüsü’nde politika analisti olarak görev yapan eski diplomat İmdat Öner, ABD’nin uyuşturucu kaçakçılığı nedeniyle kara listeye aldığı eski Venezuela Devlet Başkan Yardımcısı Tareck Al Aissami’nin Sezgin Baran Korkmaz’ın uçağını kullandığını iddia etti.
Türkiye’nin Venezuela Büyükelçiliği’nde 2014-2016 yılları arasında görev alan Öner, Aissami’nin 2019’un Ocak ayında 1 ay kadar Türkiye’de kaldığını ve ardından Rusya’ya gidip Karakas’a döndüğünü hatırlatarak, Venezuelalı siyasetçinin bu seyahatlerde SBK’nın uçağını kullandığını öne sürdü.
Aissami, 2017 yılından bu yana uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı gerekçesiyle Washington tarafından kara listeye alınmıştı ve ICE’ın “Arananlar Listesi”nde bulunuyordu.
Öner, Aissami’nin Türkiye-Rusya-Venezuela hattındaki uçuşlarını ABD’de uçak şirketi olan iki kişinin ayarladığını ve SBK’nın uçağının parasını bu ikilinin Venezuela’dan gelen kara para ile ödediğini iddia etti. Eski diplomat, bu iki kişinin Mart 2019’da yaptırımları deldikleri gerekçesiyle ABD’de federal mahkeme tarafından suçlu bulunup tutuklandıklarını bildirdi.
Öner, Twitter üzerinden yaptığı seri paylaşımlarda, “Hatta bu isimlerden Leon Maal, Aissami’nin ziyaretinin ardından Türkiye’den gelirken tıpkı Reza Zarrab gibi Miami’de havaalanında FBI tarafından tutuklanıyor. Suçlama: Aissami’ye özel jet ayarlamak suretiyle ABD yaptırımlarınin delinmesi ve ödemelerin kara para ile yapılması” yazdı ve ilgili belgeyi paylaştı.
“Peki SBK bu jeti hangi parayla aldı?” diye soran Öner, “İddianameye göre Türkiye’ye aklanmak üzere gönderilen ABD Hazine Bakanlığı parası ile. Yani SBK ABD’nin kendi parasıyla aldığı bir jetle İstanbul-Moskova-Karakas güzergahında yaptırıma tabi bir ‘uluslararası uyuşturucu taciri’ taşıyor.” ifadelerini kullandı.
Öner paylaşımlarını, “Velhasıl, SBK’nin Venezuela’da çevirdiği işler de dosyasına girecek türden. Burada asıl sorulması gereken, Türk hükümetinin bu sürece ne kadar dahil olduğu. Umarım bir Halkbank davası da Venezuela üzerinden açılmaz” diye bitirdi.