Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hakkında yeni bir soruşturma başlattığı, dokunulmazlığının kaldırılması için Türkiye Büyük Meclisi Başkanlığı’na gönderilmiş birçok fezlekesi bulunan, Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Ahmet Şık’ı, sert sözlerle eleştirdi.
Partisinin meclis grubunda konuşan Bahçeli, Şık’ın dokunulmazlığının kaldırılması gerektiğini söylerken “Bu devlet katil olsaydı, bulunduğu yer TBMM değil mezarlık olurdu” ifadelerini kullandı.
MHP lideri, “TİP’li bir milletvekilinin, ‘Bu devlet katil, bu devleti yıkmamız gerekiyor, evet Türkiye Cumhuriyeti devleti katil bir devlettir’ iftiraları karşısında ne yapacağız? Bu hainin dokunulmazlığını kaldırıp doğruca adalete teslim etmeyecek miyiz? Düşünebiliyor musunuz, böyle bir alçak TBMM’de bizimle aynı havayı teneffüs ediyor. Devlete katil diyen bu soysuz, devletin her imkanından istifade ediyor, hazinesinden maaşını alıyor. HDP’lilerin fütursuzluğundan cesaret alan bu suçlu bilmelidir ki; Türkiye Cumhuriyeti katil olsaydı, bugün bulunduğu yer TBMM değil, mezarlık olurdu. Bunlara müsamaha gösteremeyiz. Bu aşağılık tiplere tahammül edemeyiz. İktidarı zayıflatacak her türlü politikayı, bu iktidarın azı dişlerini çekecek her şeyi meşru gören bu bölücünün layık olduğu yer, gazi Meclis’in çatısı değil, demir parmaklıkların arkasıdır” dedi.
Bahçeli: “HDP’nin kapatılması, siyaseten Anayasa Mahkemesi’nin namus borcudur”
Şubat ve Mart aylarında Halkların Demokratik Partisi’nin kapatılması için birçok kez çağrıda bulunan Bahçeli, daha önce Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın partinin kapatılması için açtığı iddianameyi “evrak ve usul yönünden eksikler olduğu” için iade eden Anayasana Mahkemesi’nin, bu kez gereğini yapmasının “namus borcu” olduğunu ifade etti.
MHP Genel Başkanı “HDP’nin kapatılma süreciyle, bölücü milletvekillerinin dokunulmazlık dosyalarının görüşülmesi, maalesef tavsamaktadır. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Anayasa Mahkemesi tarafından iade edilen, HDP’nin kapatılmasını esas alan iddianamenin eksikliklerini gidererek beklenen davayı dün tekrar açmıştır. HDP’nin eylemleri, devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına aykırı bulunmuştur. Bundan sonra bütün gözler Anayasa Mahkemesi’ne çevrilecektir. Bu mahkemenin iddianameyi ikinci kez iade seçeneği de kalmamıştır. HDP’li bölücü milletvekillerine gereği, hukuk sınırları içinde derhal yapılmalıdır. HDP, terörizmin siyaset ayağıdır. HDP, terör örgütünün Meclis’e sızmış nifak uşağıdır. HDP’nin kapatılması, siyasetten, demokrasinden kaydının silinmesi hepimizin, özellikle Anayasa Mahkemesi’nin namus borcudur” diye konuştu.
Bahçeli’den Davutoğlu ve Babacan’a: “Devlet ve siyaset hayatı onlara tümden kapatılmalıdır”
Bahçeli’nin sert eleştirileri Ahmet Şık ve HDP’yle sınırlı değildi.
MHP lideri bugün Gelecek Partisi Başkanı olan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin eski başbakanı Ahmet Davutoğlu ve Deva Partisi’nin Genel Başkanı olan eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan hakkında, Kanuni Sultan Süleyman’a isyan ettiği için kellesi vurulan eski Mısır Beylerbeyi Hain Ahmet Paşa benzetmesi yaptı.
MHP Genel Başkanı “Dubaracı yüzler siyasette çok faal ve çok fazladır. Geçmişine sırt dönüp çıkarlarının peşine düşenlerin görünürlüğü artmıştır. Devletin en üst makamlarında görev alanların, mahremiyetlerine emanet olan konuları ulu orta konuşmaları, dün birlikte olduklarını, bugün karalamaya çalışmaları münafıklık alametidir. Türkiye’de başbakanlık yapmış bir şahsın, kendisiyle birlikte mezara gitmesi gereken sırları döküp saçması, bu devletin kimlerin elinde kaldığına bariz bir delildir. Ketumiyet yoksa karakter yoktur. Serok Ahmet böyle biridir. Keza aynı şey selamsız Babacan için de geçerlidir. Kanuni Sultan Süleyman dönemi vezirlerinden olup Mısır’a vali olarak tayin edilen, ancak bir süre sonra padişaha isyan ederek kendisini sultan ilan eden Hain Ahmet Paşa gibileri, zamanında teşhis edilerek devlet ve siyaset hayatı onlara tümden kapatılmalıdır” dedi.