ABD’de Joe Biden’ın başkan koltuğuna oturmasına koşut Ortadoğu hareketlenirken, Suudi Arabistan’ın baş düşmanları İran ve Suriye ile paralel görüşmeler yürütmesi dikkat çekiyor. Mayısta Suriye Turizm Bakanı Muhammed Rıdvan Moritini’nin Dünya Turizm Örgütü Ortadoğu Komitesi kapsamında Riyad’ı ziyaretinin ardından Suriye Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Buseyna Şaban’ın ilişkilerin normalleştirilmesi çabalarının sonuçlarının yakında gözlemlenebileceğini açıklaması sonrası, Katar medyasından bir sonraki aşamaya dair haber geldi.
Al Jazeera’nin görüşmelere dair bilgili kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Suriye’deki savaşın vekillerinden olan ve Suriye’deki İran varlığının sona ermesi için uğraşan Suudi kraliyeti, uzun süre devirmeye çalıştığı Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın hükümetiyle diplomatik normalleşme anlaşmasına varmaya yaklaştı.
Al Jazeera’ya konuşan Suriye muhalefetinden Hür Subaylar Hareketi’nin üst düzey bir ismi, Suudi Dışişleri Bakanlığı ve Suudi Genel İstihbarat Direktörlüğü ile yakın ilişkilerine dayanarak, “Suudi hanedanlığında siyasi hava değişti, kraliyetin pek çok üst düzey üyesi, özellikle de Veliaht Prens Muhammed bin Selman (MbS) Esad ile yeniden muhatap olmak için can atıyor” dedi.
2011 yazında muhalefete katıldıktan sonra son dönemde Esad hükümetiyle ulaşan isim, “‘Zamanlar değişti, Arap Baharı tarih oldu ve bölge yeni jeopolitik karakteristikleri olan yeni bir geleceğe geçiş yapıyor’ tavrı ağır basıyor” diye ekledi.
Mayıs başında Suudi kraliyetinin Genel İstihbarat Direktörü Halid Humaydan başkanlığında bir heyeti iki eski düşman arasındaki yumuşama olasılığı üzerine görüşmeler yürütmek üzere Şam’a gönderdiği haberi patlak vermişti. Ardından Suriye Turizm Bakanı Moritini’nin başkanlığındaki heyet son 10 yıldır Riyad’a ilk ziyareti gerçekleştirmişti.
Riyad’la görüşmelere dair ayrıntıları bilen Suriye Dışişleri Bakanlığı’nın Şam’daki bir yetkilisi de “MbS, Suriye ile ilişki kurarak İran İslam Cumhuriyeti ile olan gerilimi yatıştırma çabalarıyla meşgul” dedi.
“MbS, ekibine, Esad’a, rejim değişikliği istemediğine dair güvence sunmaları, kardeş Arap ulusu olarak Suriye’nin Suudi Arabistan’a yakın olmasının doğal olduğunu söylemeleri talimatını verdi” diye devam eden Suriyeli yetkili, “Bu, Riyad’ın İran’ın kazanması için büyük yatırım yaptığı tarafı tanıdığı ve gerçekliğe meydan okumaya çalışmayacağına dair Tahran’a verdiği net sinyal” vurgusunu yaptı.
Yetkili, teyit etmeyi reddetse da Şam’daki toplantıda İran’ın bulunabileceği ihtimaline değinerek, “Hadi, diyelim ki, İranlıların duyduklarını hemen memnuniyetle karşıladıklarını” diye ekledi.
Al Jazeera, her iki kaynağın konunun hassasiyetinden ötürü isimlerinin açıklanmaması kaydıyla konuştuğunu belirtti.
Öncesinde Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih, Suudi ve İranlı yetkililerin nisanda Bağdat’ta görüştüklerini teyit etmiş, ardından Suudi Dışişleri ve İran Dışişleri’nden görüşmeler yürüttüklerine doğrulama gelmişti.
Riyad-Tahran çekişmesinin bir başka cephesi de Suudi kraliyeti öncülüğündeki koalisyonun Şii Husilerin iktidara gelmesi gerekçesiyle Mart 2015’ten beri saldırdığı Yemen. Son olarak MbS’nin Yemen’in başkenti Sana’yı ziyaret eden Umman’dan bir heyet aracılığıyla Husi lideri Abdulmelik el Husi’ye mektup gönderdiği haberi geldi. Habere göre mektubunda Yemenlilere bazı tavizler vermeye hazır olduğunu belirten Suudi Veliaht Prensi, Sana merkezli Husilerin Marib kentine yönelik operasyonlarını ve Suudi Arabistan derinliklerine yönelik füze ve insansız uçak saldırılarını durdurması karşılığında Sana uluslararası havaalanını ve Hudeyde limanını ulaşıma açmayı ve insani yardımların ulaşmasına izin vermeyi teklif etti.