Kamu hastanelerinin aylardır ödeme yapmaması nedeniyle Diyarbakır’daki medikal firmalar krize girdi. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, ödeme yapılmazsa halk sağlığının riske gireceği uyarısını yaparken firmalar da iflasın eşiğine geldiklerini söyledi.
Diyarbakır’da faaliyet gösteren 400’ü aşkın medikal firma, bugünlerde ekonomik krizle karşı karşıya. Firmaları iflasın eşiğine getiren krizin nedeni, kamu hastanelerinin ödeme yapmaması. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’ndan (DTSO) yapılan açıklamada, kamu hastanelerinin medikal firmalara 540 günden bu yana ödeme yapmadığına dikkat çekildi.
DTSO Başkanı Mehmet Kaya, medikal sektörünün durma noktasına geldiğini söyledi. Firmaların hastanelere ürün tedarik etmekte zorlandıklarını ifade eden Kaya “Son üç yıl kendi olanaklarıyla malzeme tedarik eden medikal firmaları, bankaların kredi limitlerini askıya almaları ve kredi limitlerini düşürmeleri nedeniyle ürün temin ve tedarikinde zorlanmaktadırlar. Medikal firmalarının kamudan alacaklarının vadesi 540 günü (18 ay) aştı. Geriye dönük ödemeler yapılamadığından daha önce hastaneler alacaklı firmalara alacaklarının yüzde 25’inden feragat etmeleri halinde ödemelerini alabileceklerini belirtmiştir. Kamu hastanelerinin bu tutumlarına karşılık birçok firma çaresiz kalıp feragatı kabul etmelerine rağmen alacaklarını alamamışlardır” dedi.
“Halk sağlığı riske atılıyor”
Kaya, firmaların 2020 yılına ait alacaklarının, acilen ödenmesi çağrısı yaparak halk sağlının riske atıldığı uyarısını yaptı. Kaya “Kamu hastaneleri feragat sürecinden sonra ödeme vadelerini düzelteceklerini beyan etmelerine rağmen halen hiçbir adım atılmamış, sektör bu belirsizlikle iflasın eşiğine gelmiştir. Hastaneler artık tıbbi malzeme ve hizmet alamaz duruma geldiklerinden hastalar mağdur edilmekte, çok ciddi halk sağlığı sorunu ortaya çıkmaktadır” diye konuştu.
Firmalar iflasın eşiğinde
VOA Türkçe’ye konuşan firma sahipleriyse iflasın eşiğine geldiklerini söyledi. Ticaret Odası Sağlık Grubu Meslek Komite Üyesi ve medikal firma sahibi Mehmet Akgün, ödemeleri 18 ay geriden aldıklarını söyledi. Akgün, döviz artışından ciddi etkilendiklerini vurgulayarak “2020’nin Ocak ayında fatura ettiğimiz ürünün parasını daha yeni aldık. Bütün ürünlerimizi dövizle alıyoruz. Dövizin artışı bizi ciddi etkiliyor. Zaten yüzde 15-20 kar marjıyla satıyoruz. Dövizin artışı o kar marjını da götürüyor. Verdiğiniz malın parasını 18 ay sonra aldığınızı düşünün. Bankadan kredi çektiğin zaman yüzde 25-30 faiz veriyorsun. Bu böyle devam ederse çoğu firma kapanma noktasına gelir” şeklinde konuştu.
Medikal firma sahibi Mehmet Ali Acar da 4 yıldır aynı sorunu yaşadıklarını dile getirdi. Acar, en fazla 180 gün olması gereken vadelerin 18 ayı geçtiğine dikkat çekti. Acar, “Son 4 yılda 18 aydan erken para alamadık ve bu yaklaşık 4 yıldır böyle geliyor. Kaç defa başvuru yaptık, Ankara’da basın açıklaması yapmamıza rağmen sesimizi duyan olmadı. 2020 yılının Ocak ayında kestiğim faturanın, teslim ettiğim malın parasını alamadım. Bunu da devletin belirlediği fiyatlardan vermişiz. Türkiye’de medikal ürünlerinin yüzde 80’i dışa bağımlı. Tüm malzemeleri döviz kuruyla alıyorsun. Cezalı duruma düşen arkadaşlarımız oldu, mal getiremeyen arkadaşlarımız oldu. Son 3 yıldır kendi imkanlarımızla çevirmeye çalışıyoruz, sirkülasyonu tutturmaya çalışıyoruz. Hastaneleri mağdur etmemeye çalışıyorduk, ürün teslim ediyorduk. Ama ne yazık ki geldiğimiz noktada artık dönmemeye başladı. Geçen gün bir arkadaşımız intihar etti. Sektörden çekilenler, borcunu ödeyemeyenler çok fazla” dedi.
İsminin yazılmasını istemeyen bir firma sahibiyse ürün alamadıkları için hastanelere ürün veremediklerini söyledi.