Organize suç örgütü lideri suçlamasıyla aranan ve internet üzerinden yaptığı paylaşımlar, Türkiye’de tartışmalara neden olan Sedat Peker’in açıklamaları üzerine Diyarbakır ve İzmir Baroları suç duyurularında bulundu. Diyarbakır Barosu, daha önce açılan ve sonuçlanan faili meçhul olaylarla ilgili soruşturmaların yeniden açılmasını istedi. İzmir Barosu da Sedat Peker, Süleyman Soylu, Mehmet Ağar, Tolga Ağar, Erkan Yıldırım hakkında suç duyurusunda bulundu.
Diyarbakır Barosu’nun Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği dilekçede, Sedat Peker’in açıklamalarının ardından “1990’lı yıllarda başta Diyarbakır olmak üzere Türkiye’nin çeşitli kentlerinde yaşanan cinayetlere ilişkin şüphelilerin tespiti ile haklarında etkin soruşturmaların yürütülmesi” istendi.
Baronun yeniden soruşturulmasını istediği olaylar dilekçede şöyle yer aldı:
– Ankara Jitem Davası
1993-96 yılları arasında Ankara’da Altındağ Nüfus Müdürü Abdülmecit Baskın’ın da bulunduğu zorla kaybedilen veya yasadışı keyfi infaz edilen 19 kişiye ilişkin ilk soruşturma. Sanıklar Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Korkut Eken, Ayhan Çarkın, Ayhan Akça, Ziya Bandırmalıoğlu, Ercan Ersoy, Ahmet Demirel, Ayhan Özkan, Seyfettin Lap, Enver Ulu, Uğur Şahin, Alper Tekdemir, Yusuf Yüksel, Abbas Semih Sueri, Lokman Külünk, Mahmut Yıldırım, Nurettin Güven, Muhsin Korman’ın “cürüm işlemek için oluşturulan silahlı teşekkülün faaliyeti kapsamında insan öldürmek” suçlarından yargılandığı dava Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde derdesttir.
– JİTEM Ana Davası, Musa Anter’in Öldürülmesi
1999 yılında düzenlenen iddianamelerle yargılanan 11 sanıklı ve 2005 tarihli iddianameyle yargılanan 5 sanıklı davaların 2010 yılında birleşmesiyle, süren dava JİTEM Ana Davası olarak anılmaya başlanmıştır. Gazeteci yazar Musa Anter’in 20 Eylül 1992’de öldürülmesiyle ilgili, eski JİTEM tetikçisi Abdülkadir Aygan’ın fail olarak işaret ettiği Hamit Yıldırım, 29 Haziran 2012’de gözaltına alındı. Yıldırım’ın 2 Temmuz 2012’de tutuklanmasıyla dava zaman aşımından kurtulmuştur. Yerel mahkeme tarafından yargılamaya devam olunmaktadır”
– Kulp Davası
8 Ekim-25 Ekim 1993 tarihleri arasında Diyarbakır’ın Kulp ilçesinin dağınık mezralardan oluşan Alaca köyü ve Muş’a bağlı Kayalısu köyü civarında General Yavuz Ertürk komutasındaki Bolu Tugayı tarafından yürütülen askeri operasyonlarda gözaltına alınan 11 kişiden, bir daha haber alınamamıştır. 5 Kasım 2004’te zorla kaybedilen 11 kişiye ait toplu mezar bulunmuştur. 11 Ekim 2013 tarihinde konuyla ilgili düzenlenen iddianamede, Bolu 2. Komando Tugay Komutanı emekli Tuğgeneral Yavuz Ertürk’ün ‘birden fazla kişiyi aynı sebeple öldürmek, halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik, cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturmak’ suçlarından yargılanması talep edilmiştir. Yerel mahkeme tarafından, sanık Yavuz Ertürk hakkındaki ‘cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak’ suçuna bağlı kamu davasının zaman aşımından düşmesine; Ertürk’ün 11 kişiyi taammüden öldürmeye azmettirmek ve halkı isyana teşvik suçlarından ise ayrı ayrı beraatine karar verilmiştir”
– Kızıltepe Jitem Davası
Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 1992-1996 yılları arasında 22 kişinin yasadışı keyfi infaz edilmesi veya zorla kaybedilmesine ilişkin emekli Albay Hasan Atilla Uğur, dönemin Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu, Jandarma Komando Bölük Komutanı Ahmet Boncuk, Başçavuş Ünal Alkan ve köy korucuları Abdurrahman Kurğa, Mehmet Emin Kurğa, Ramazan Çetin, Mehmet Salih Kılınçaslan ile İsmet Kandemir hakkında ‘silahlı örgüt kurmak veya yönetmek, silahlı örgüte üye olmak ve tasarlayarak öldürmek’ suçlarından 2014 yılında dava açılmıştır. Yerel mahkeme tarafından, Sanıklar Abdurrahman Kurğa Mehmet Emin Kurğa, Ahmet Boncuk, Ünal Alkan, İsmet Kandemir, Mehmet Salih Kılınçaslan, Ramazan Çetin ve Hasan Atilla Uğur hakkında; Nurettin Yalçınkaya ve Abdulvahap Ateş’e yönelik tasarlayarak öldürme suçundan, suçun unsurları oluşmaması nedeniyle beraatine karar verilmiştir”
– Dargeçit Jitem dosyası
Mardin’in Dargeçit ilçesinde 29 Ekim 1995 ve 08 Mart 1996 tarihleri arasında biri uzman çavuş üçü çocuk, sekiz kişinin zorla kaybedilmesiyle ilgili yürütülen soruşturmada, 30 Ekim 2014 tarihinde ilk iddianame hazırlandı. Dava henüz başlamadan güvenlik gerekçesiyle Adıyaman Ağır Ceza Mahkemesi’ne nakledildi. Adıyaman Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılama derdesttir”
Baro, dilekçede talepleriniyse şöyle sıraladı;
– Sedat Peker isimli şahsın beyanları gözetilerek soruşturma başlatılması,
-Derdest faili meçhul soruşturma dosyalarında, konuşma içerikleri ve Mehmet Ağar, Korkut Eken başta olmak üzere ilgili şahısların şüpheli sıfatıyla beyanlarının alınması,
-Takipsizlik kararı verilen faili meçhul soruşturma dosyalarının 5271 sayılı yasanın 172/2. Maddesi gereğince Sedat Peker isimli şahsın bilgi ve görgüye dayalı beyanı gözetilerek, yeterli şüphenin mevcudiyetiyle yeniden soruşturmaların başlatılması,
-Konuşma içeriği gözetilerek, ilgili Milli Güvenlik Kurulu kararının temini,
-Soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülerek, ilgili şüphelilerinin cezalandırılması amacıyla ivedi bir şekilde yargısal faaliyetlerin yürütülmesi talep olunur.
İzmir Barosu’ndan da suç duyurusu
Bu arada Peker’in açıklamaları üzerine İzmir Barosu da, Sedat Peker, Süleyman Soylu, Mehmet Ağar, Tolga Ağar ve Erkan Yıldırım hakkında suç duyurusunda bulundu.
İzmir Barosu’ndan yapılan açıklamada, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun görevden alınması çağrısı yapıldı. Açıklamada Türkiye’nin açıklamalarla ilgili soruşturma yürütmesi gerektiğine vurgu yapılarak “Aksi durum; hukukun tamamen ortadan kalktığı, güçlü olanın, illegal işlere bulaşanın sözünün tek geçer akçe kabul edildiği bir ülke gerçeği ile toplumu baş başa bırakacaktır. Bunun kabulü asla mümkün değildir. İzmir Barosu; ülkesine, yurttaşlarına ve meslektaşlarına karşı sahip olduğu tarihsel sorumluluk nedeniyle, yürütme ve yasamanın temsilcileri ile bunların yakınlarının organize suç örgütü liderleriyle geliştirdikleri hukuk dışı ilişkiler ağının açığa çıkması, iddia edilen uyuşturucu ticareti, cinayet, tecavüz, yağma ve diğer benzeri suçların ivedilikle soruşturulması için söz konusu başvuruyu yapmış bulunmaktadır” denildi.