HABER İNCELEME | YUSUF DERELİ
Türk Lirasındaki erime durdurulamıyor. Tüm dünyada değer kaybeden ya da yatay seyir izleyen dolar, 27 Mayıs’ta 8,46 seviyelerinde başladığı günde ani bir yükselişle 8,54’le tarihi zirveyi gördü. Euro ise yüzde bir artışla 10.43 seviyesini gördü ve tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.
Analistlere göre 8,50 olan direnç noktasının kırılması sonrası önümüzdeki 1-2 gün kritik öneme sahip. Doların ara direnç noktası olarak gösterilen 8,60’ı aşması felaket anlamına geliyor. Zira bir sonraki durak 8,80!
ENFLASYON YÜZDE 20’Yİ AŞACAK
Peki ne oldu da dolar aniden yaklaşık 10 kuruş yükseldi? ABD Hazine Bakanı Janet Yellen’in ABD’de faiz oranlarının olağanüstü düşük seviyede olduğuna dair açıklamasının ani yükselişte etkili olduğu ileri sürülüyor. Ancak doların değer kazandığı neredeyse tek ülke Türkiye. Bu da sorunun Türkiye’nin iç siyasi ve ekonomik meselelerden kaynaklandığını gösteriyor.
TL’deki erimenin temel sonucu enflasyonda beklenen artış. Uzmanlar kısa vadede enflasyonun yüzde 20’yi aşmasını bekliyor.
Türk Lirası, tarihinin en ‘değersiz’ günlerini yaşıyor. Ancak AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki gün söylediği gibi muhtemelen bu günler ‘iyi günleri’ olabilir. Zira, TL’deki değer kaybının önüne geçilemiyor. Türk halkı her geçen gün daha da fakirleşiyor. Yoksulluk Türk halkı için ne yazık ki ‘kalıcı’ hale gelmiş durumda.
AÇLIK SINIRI ASGARİ ÜCRETİ AŞTI
Türk Lirası Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), çalışanların geçim şartlarını ortaya koymak amacıyla her ay yaptığı Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’nın mayıs ayı sonuçlarını yayınladı dün. Buna göre açlık sınırı 2 bin 830 lira olarak hesaplandı. Mayıs ayında gıda fiyatları aylık yüzde 2,28, yıllık ise yüzde 16,07 yükseldi.
Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 9.218,79 TL’ye yükselirken, bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 3.435,22 TL oldu.
DOLARIN ATEŞİ YÜKSELDİ
Dolar dün güne 8,46 seviyelerinde başladı. Ancak akşam saatlerinde gerçekleşen yaklaşık yüzde 1’lik artışla 8.54’ü aştı. Euro da tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı ve yüzde bir artışla 10.43 seviyesini gördü.
Söz konusu ani yükselmede ABD Hazine Bakanı Janet Yellen’in açıklamalarının etkili olduğu ifade ediliyor. Yellen, dün yaptığı açıklamada, “Faiz oranları olağanüstü düşük seviyede ve çoğu ekonomist bu durumun süreceğine inanıyor.” ifadelerini kullanmıştı.
Ancak sorun şu ki, dolar neredeyse tüm dünyada değer kaybederken – en azından yatay seyir izlerken- TL karşısında değer kazanıyor. Dolayısıyla sorunun ‘dış’ değil, ‘iç’ kaynaklı olduğu görülüyor.
MAHFİ EĞİLMEZ: RİSKLER ORTADAN KALDIRILMALI
İktisatçı Mahfi Eğilmez, önceki gün kişisel blog sayfasında yayınladığı yazısının son bölümünde şu ifadeleri kullanmıştı: “Türk Lirası’nın Dolardaki değişimlerden, Fed’in para politikasından bu kadar fazla etkilenmesinin temel nedeni Türkiye’nin ekonomi içi ve ekonomi dışı risklerinin çok yüksek olması. Bir ülkenin risk derecesini ölçen CDS primi 300 baz puanın üzerindeyse o ülke aşırı riskli kabul ediliyor. Bugün itibarıyla 400 baz puanın üzerinde bulunan CDS primi (risk primi) Türkiye’yi yatırım açısından dünyanın en riskli üç ülkesinden birisi konumuna sokuyor. Bu görünümü tersine çevirmek için hiç zaman geçirmeden bir risk envanteri çıkararak en kolay çözülebilir olanlardan başlayıp riskleri tek tek ortadan kaldırmaya girişmemiz gerekiyor. Bunu bugün yapmazsak önümüzdeki dönem işimiz çok daha zor olacak.”
ENFLASYON YÜZDE 20’Yİ AŞABİLİR
Döviz kurlarındaki artışın en önemli sonuçlarından biri enflasyonu tetiklemesi olacak. 20 Mayıs’ta akaryakıttan alınan ÖTV fahiş oranda artırılmıştı. Bu artış nedeniyle zaten enflasyonun kıpırdaması bekleniyordu. Üzerine dolar kurunun da artması yüzde 17 seviyelerinde olan enflasyonun kısa vadede yüzde 20’yi aşmasına neden olacak.
ÖNÜMÜZDEKİ 2-3 GÜN KRİTİK ÖNEMDE
Analistlere göre önümüzdeki 2-3 gün kritik önemde. Doların 8,50 direnç noktasını kırması önemli bir gelişme. Ara direnç noktası ise 8,60 olarak gösteriliyor. Doların 8,60’ı da kırması durumunda bir sonraki durağı 8,80 olacak.
AZ GİTTİK UZ GİTTİK…
Damat Berat Albayrak, Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan istifa ettiği 7 Kasım 2020’de dolar kuru 8.47 civarındaydı. Politika faiz oranı ise yüzde 10,25’ti. Bugün dolar kuru 8,50’yi aştı ancak politika faizi yüzde 19! Türkiye, OECD ülkeleri arasında en yüksek faiz veren ülke. Avrupa’da da bu konuda birinci sırada. Tüm dünyada ise en yüksek faiz veren 7. ülke. Dolayısıyla elinde ‘doları’ dizginleyecek ‘faiz’ silahı da kalmadı.
Merkez Bankası’nın kasası da tam takır. Merkez Bankası’nın Swaplar hariç net rezervleri 21 Mayıs itibariyle eksi 48 milyar dolara geriledi. Dolayısıyla ‘arka kapı’ satışlarıyla da dolara müdahale etme şansları kalmadı.
Damat Berat Albayrak, “Allah sonumuzu hayretsin.” diyerek gitmişti; ne demek istediğini yeni yeni anlıyoruz…