Sağlık çalışanlarının örgütlü olduğu Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) üyelerine yönelik operasyonda, aralarında sendikanın Eş Genel Başkanı Selma Atabey’in de bulunduğu 8 eski ve yeni yöneticisi gözaltına alındı. Operasyon Diyarbakır’da protesto edildi.
Dün altı ilde, aralarında HDP üyelerinin de bulunduğu kişilere yönelik operasyonun ardından, bugün de SES üyelerinin evlerine baskın yapıldı. İstanbul, Ankara, Van ve Tunceli’de düzenlenen operasyonda, aralarında sendikanın Eş Genel Başkanı Selma Atabey’in de bulunduğu 8 eski ve yeni SES yöneticisi gözaltına alındı.
Şüpheliler Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne götürülürken, soruşturmadaki gizlilik kararı nedeniyle, gözaltı gerekçesi öğrenilemedi. Operasyona ilk tepki SES Genel Merkezi’nden geldi. Sosyal medya hesabından yapılan açıklamada operasyona, “Sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi ile sağlık hakkı mücadelemizi gözaltı ve baskılarla engelleyemeyecekler” sözleriyle tepki gösterildi.
Operasyon Diyarbakır’da protesto edildi
Bu arada operasyon Diyarbakır’da protesto edildi. Sendika, dernek, meslek örgütlerinin oluşturduğu ‘Amed Emek ve Demokrasi Platformu’ isimli grup basın açıklaması yaparak operasyonu protesto etti. Ellerinde pankart ve dövizlerle Yenişehir İlçesinde bir parkta toplanan platform üyeleri, tepkilerini alkış ve sloganlarla gösterdi.
Açıklamada ilk sözü alan SES Şube Eş Başkanı Şiyar Güldiken, arkadaşlarının sendikal faaliyetleri nedeniyle gözaltına alındıklarını savundu. Güldiken, “Her birisi yaptığı her işi sendikal mücadele ile yaptığını biliyor. Bu ülkede 4688 sayılı yasa sendikal mücadeleyi garanti altına almıştır. Buna karşı koyanlar suç işliyorlar” dedi.
Daha sonra Platform adına konuşan Zühal Sezer, savcıların organize suç örgütü lideri suçlamasıyla aranan ve internet üzerinden yaptığı paylaşımlar Türkiye’de tartışmalara neden olan Sedat Peker’in açıklamalarına ilişkin soruşturma yapmamasına tepki gösterdi. Sezer, son operasyonlarla muhaliflerin sindirilmeye çalışıldığını vurgulayarak, “Toplum infial halindeyken, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı, cinayetler, yolsuzluklar, çete ilişkileri ifşa edilirken maalesef yargı bu süreçte sessiz kalmış herhangi bir adım atmamıştır. Ancak muhalif parti, sendika, kadın kurumları ve sivil toplum kuruluşlarına yönelik bitmez tükenmez soruşturma, gözaltı ve tutuklama gibi hukuk dışı uygulamalarla toplumu sindirmeye çalışmaktadır. Bizler, demokratik kamuoyu başta olmak üzere tüm toplumsal muhalif kesimleri, kirli savaş ortamından, silah ve çatışmadan beslenerek topluma karşı göz boyama, gündem değiştirme politikalarıyla varlığını sürdürmeye çalışan iktidara karşı sesimizi yükseltmeli ve kirlenmişliğe karşı güçlü bir şekilde mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Protesto eylemine katılanlar bir süre daha slogan attıktan sonra dağıldı.