Almanya Şansolyesi Angela Merkel’in halefi olan Armin Laschet şu sıralar yoğun eleştiri oklarının hedefinde. Laschet bölgesindeki Türklerin oyunu alabilmek için okullarda okutulacak kitaplara ve müfredata ilişkin kararlarda ‘Erdoğan’a yakın bir dini grubun isteklerini kabul etmekle’ suçlanıyor.
Eylül ayında merkez sağ CDU partisinin adayı olarak seçimlerde yarışacak olan Laschet, anketlerdeki en büyük rakibi Yeşiller Partisi adayı Annalena Baerbock ile başa baş gidiyor. Bu son ortaya çıkan durum Laschet’in pozisyonunu zora soktu.
Lanschet hali hazırda Türk azınlık ile olan yakın ilişkisi nedeniyle ‘Türken-Armin’ (Türk Armin) lakabı takılmış bir isim. Lanschet şu anda Almanya’nın en kalabalık nüfusuna sahip Kuzey Rhine-Westphalia bölgesinde eyalet başbakanı olarak görev yapıyor. Mayıs ayı içerisinde okullarda İslami çalışmaların denetimi ve gözetimi için bir komisyon kurdu.
Tartışma ise ülkedeki en büyük çaplı İslami organizasyon olan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nin (DİTİB) bu komisyondaki panele davet edilmesi ile başladı. DİTİB, Almanya genelinde 900 camiye imam veren bir organizasyon. Her ne kadar DİTİB Ankara’nın ve Erdoğan yönetiminin etkisi altında olduğu iddialarını reddetse de kamuoyunda bu yöndeki algı güçlü.
Bunun nedeni imamların Türkiye’den gönderilen memurlar olması ve aralarında bazılarının Türk hükümeti için casusluk faaliyeti yaptığı gerekçesiyle soruşturma geçirmiş olması.
Her ne kadar DİTİB bu panelde Alman okullarındaki zorunlu müfredata ilişkin bir söz hakkına sahip olmayacaksa da seçmeli İslam dersleri alanında görüşleri dinlenecek ve karar mekanizmasında yer alacak.
Bu fikre karşı çıkanlar DİTİB’in Ankara’nın ajandasına göre yanlı bir eğitim verilmesini sağlayabileceklerini ileri sürüyor.
Soruşturmalarda somut bir delile ulaşılamadı
DİTİB grubuna daha önce de böyle bir danışmanlık imkanı verilmişti ancak casusluk soruşturmaları sonucu gruba yönelik resmi inceleme başlatılınca benzeri panellerdeki yerini kaybetmişti.
Savcılar, Erdoğan yönetimini eleştiren Alman Türk azınlığa karşı casusluk şüphesiyle 2017 yılında dernek hakkında soruşturma açmıştı. Türk hükümetinin 2016’daki darbe girişimi sonrası muhaliflere yurtiçinde ve dışında çeşitli baskılar uyguladığı biliniyordu.
DİTİB’e yönelik incelemelerde herhangi bir somut delile ulaşılamadı ve neticede soruşturmalar kapandı.
CDU’da tepkiler
Yeni komisyonda da bu derneklerin yeniden yer alması kararı Laschet’in kendi partisi içinde de tepki yarattı. Hamburg CDU bölge lideri Christoph Ploss Bild gazetesine verdiği demeçte, “DİTİB Erdoğan’ın Almanya’daki uzantı kolu. Açıkça söylüyorum: DİTİB ile işbirliği yapamayacağız.”
Kuzey Ren-Vestfalya hükümeti, eyaletteki bölgesel DİTİB Derneği’nin bağımsızlığını sağlamak için de adımlar attığını söyledi.
Bölge Eğitim Bakanlığı Sözcüsü de Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesine verdiği demeçte, “Üyeleri büyük ölçüde Türk devleti tarafından atanan DİTİB komitelerinin etkisi önemli ölçüde kısıtlandı ve İslam dini çalışmalarından tamamen dışlandı ” dedi.
DİTİB kime bağlı?
DİTİB 1984 yılında Ankara’da Diyanet İşleri çatısı altında kuruldu. Günümüzde bağımsız olduğunu belirten organizasyon imamlarını ve dini öğretmenlerini Türkiye’deki Diyanet İşleri memurları arasından almaya devam ediyor. Bu kişiler de dış görevleri bittiğinde kariyerlerine devam etmek için Türk hükümetine bağlı olarak çalışıyorlar.
Kuzey Rhine Westphalia Almanya’daki 16 eyalet içinde seçmeli derslere müsaade veren 9 eyaletten biri. Bu seçmeli dersler sadece din dersleri ile sınırlı değil. Dini derslerde de açık fikirlilik, hoşgörü ve tolerans yoğun şekilde işleniyor.