Avrupa Parlamentosu (AP) 19 Mayıs Çarşamba günü aldığı kararda Türkiye-AB ilişkilerindeki mevcut gidişatın acilen ve tutarlı biçimde tersine dönmemesi halinde Ankara ile katılım müzakerelerinin resmen askıya alınması çağrısı yapıldı.
Peki bu karar ne anlama geliyor ? Tam üyelik müzakereleri ne şekilde resmen askıya alınabilir?
AP’nin bu kararı bağlayıcı değil. Tavsiye kararı niteliğinde. Türkiye’nin üyeliğinin askıya alınmasına AP karar vermiyor. AP, geçtiğimiz yıllarda da bu yönde tavsiye kararlar aldı.
Üyeliğin askıya alınması AB Komisyonu’nun yapacağı öneri ve AB Konseyi’nin alacağı kararla mümkün olabilir.
Avrupa Birliği Konseyi’nde konunun gündeme getirilmesi halinde müzakerelerin askıya alınması için nitelikli çoğunluk gerekiyor. Müzakerelerin tamamen durdurulması ise oy birliği ile mümkün. Bir çok Avrupa Birliği ülkesi ilişkilerin zedelenebileceği gerekçesi ile müzakerelerin resmen askıya alınması taraftarı değil.
Türkiye’nin AB’ye katılım müzakereleri 3 Ekim 2005 tarihinde başladı. Katılım müzakereleri kapsamında AB müktesebatı 35 başlık (fasıl) altında ele alınmaktadır.
Halihazırda, Türkiye’nin katılım müzakerelerinde 16 fasıl müzakereye açıldı, bir tanesi geçici olarak kapatıldı. 14 fasıl AB Konseyi ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin siyasi nitelikli engellemeleri nedeniyle bloke edildi. Bilim ve Araştırma faslından sonra müzakerelere açılan hiçbir fasıl, geçici olarak dahi kapatılamadı.
Üyelik müzakerelerinin askıya alınmasına AP karar vermediği için, alınan karar Türkiye ile yürürlükte olan örneğin Erasmus gibi öğrenci değişim programı dahil, mevcut ilişkilere somut bir etkisi olmayacak.
AP’nin son Türkiye raporu
AP’nin İspanyol parlamenteri Nacho Sanchez Amor tarafından kaleme alınan rapor ve buna bağlı karar tasarısı dün büyük bir oy farkıyla kabul edildi. Oylamada,480 “evet”, 64 “hayır”, 150 “çekimser” oyu çıktı.
Kabul edilen raporda, Türkiye’ye temel haklar, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları konularında sert eleştiriler yöneltildi. Avrupa Parlamentosu’nun, daha önceki yıllara oranla Türkiye’ye çok daha fazla sert eleştiriler yöneltildiği gözlendi.
“AB-Türkiye ilişkilerinin tarihi olarak en düşük seviyesinde olduğu” tespiti yapılan raporda, Türkiye-AB ilişkilerindeki mevcut gidişatın acilen ve tutarlı biçimde tersine dönmemesi halinde Türkiye ile katılım müzakerelerinin resmen askıya alınması çağrısı yapıldı.
Raporda ayrıca, üye ülkelere ülkücü hareketi Avrupa Birliği (AB) terör örgütleri listesine ekleme olasılığını araştırma, derneklerini yasaklama ve faaliyetlerini yakından izleme çağrısında bulunuldu.
Türkiye’nin tepkisi
Dışişleri Bakanlığı, bu rapor ve karara tepki göstererek, “Türkiye-AB ilişkilerini yeniden canlandırmaya yönelik çaba harcanan bir dönemde, (AP’nin) nesnellikten uzak tavsiye kararının kabul edilmesi mümkün değildir” dedi.
Açıklamada şu görüşlere yer verildi: “İnsan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü, yönetim yapımıza ve siyasi partilere ilişkin gerçek dışı iddialar içeren, ülkemizin etkin, çözüm odaklı, insani ve girişimci dış politikasını tehdit olarak gören, Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs konularında tamamen haksız, yanlı Yunan ve Rum tezlerini yansıtan ve 1915 olaylarına ilişkin tek taraflı tutarsız Ermeni anlatılarına dayanan önyargılı bu yazımı reddediyoruz.”
Açıklamada ayrıca AB üyeliğinin, Türkiye için stratejik bir hedef olduğu ve bu hedef doğrultusunda çalışmaların süreceği vurgulandı.