‘Kobani davası’nda HDP’nin eski eş başkanı Selahattin Demirtaş, reddi hakim talebinde bulunurken, mahkemeye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararına atıfla yüklendi.
Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde HDP eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ dahil 108 siyasetçinin Kobani eylemleri başta olmak üzere parti politikası sebebiyle yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün görüldü.
Duruşmada reddi hakim talebine ilişkin konuşan Demirtaş, ‘Türkiye’nin barışı, demokrasisi ve özgürlüğü için fedakarlık yapmış siyasetçilerin sanık sandalyesinde oturmasından üzüntü duyduğunu’ ifade etti.
Demirtaş, davanın ‘Kobani davası’ değil ‘HDP’ye dönük kumpas ve siyasi intikam davası’ olduğunu savunarak “Günün birinde Kobani davası da açılacak ve gerçek sorumlular, katliam yapan ve yaptıranlar ortaya çıkacaktır ama herkes emin olsun o zaman sanık sandalyesinde biz olmayacağız” dedi.
Demirtaş savunmasında şunları söyledi:
“Bize bu kumpasın kurulmasının nedenlerini tüm çıplaklığı ile ortaya çıkaracağız. Davanın kendisi hedefleri ve amaçları tamamen siyasidir. İddianamenin esasının hiçbir kıymeti yoktur. Bu davada usul esastan daha önemlidir
Tarihte ilk defa bir parti, AKP-MHP başka bir partiyi, HDP’yi yargılamaya çalışıyor. En faşist dönemlerde bile bir parti hakim cübbesi ile salona girmemiştir. Biz halkın iradesini bu kumpas davasında ezdirmeyeceğiz. ‘Merak etmeyin’ diyorum Türkiye toplumuna, bu devran dönecek!
Yanımda avukat olmadan savunma yapmaya zorlanıyorum. Şu an SEGBİS salonunda avukatsız savunma yapıyorum. Kronik rahatsızlıklarım nedeniyle de mahkeme salonuna gelemiyorum. İddianame ise bana tebliğ edilmedi.
Reddi hakim talepleri nedenlerim: İddianame size 30 Aralık 2020’de gönderilmiş. Sonraki resmî tatil günlerinin ardından üç iş günü boyunca mahkemeniz başka bir yargılama yapmışken, 3 bin 530 sayfa iddianameyi incelediğini söylüyor. 24 saat kesintisiz okunsa dokuz gün sürüyor.
Mahkemeniz göz göre göre çarpıtıyor. Bu iddianamenin bu sürede incelenmesi ve tutanak hazırlanması imkansız. Mahkemeniz hakkında soruşturma açılmasını isteyeceğiz. Burada bir şaibe var. AİHM kararı 12 Kasım’da imzaya çıktı 22 Aralık’ta açıklandı. AİHM kararını 40 gün sonra açıkladı ama kararı birileri duymuş olacak. AİHM’deki Türk yargıcın abisi AKP MKYK üyesidir. Kararın açıklanmasına 20 gün varken Erdoğan ve Bahçeli bana dair sert açıklamalar yaptı.
Erdoğan daha AİHM kararı açıklanmadan 40 gün önce ‘Bizim yargımız gereğini yapacak’ dedi. Siz iddianame elinize ulaştığından beri bu talimatı uyguluyorsunuz. Mahkeme heyeti sadece korsan çeviri yapmakla yetinmemiş çeviride sahtecilik yapmış. AİHM kararını aleyhime kullanabilmek için hile yapmış, AİHM kararındaki en kritik cümle tutanağa yanlış geçmiş. Bu ağır bir suçtur ve belgelerle kesinleşmiştir. AİHM kararının resmî çevirisi hala dosyada yoktur. Nereden okudunuz A Haber’den mi ATV’den mi dinlediniz de AİHM kararına atıf yaptınız?
AİHM derhal tahliye kararı verdi. Türkiye tarihinin en ağır ihlal kararı verildi bu da mı sizi bağlamaz? ‘Siyasi amaçla tutuklamışsınız’ deniyor, ‘Çoğulcu demokrasiye kast edilmiştir’ deniyor. Siz dosyaya bakmamışsınız! Anayasa’yı Erdoğan da Soylu da heyetiniz de tartışamaz. MYK toplantımızın ardından atılan tweeti suç sayamazsınız. Anayasaya, hukukun üstünlüğüne bağlı olmayan bir mahkeme bizi yargılayamaz. Bizi suçlamadan önce sizin aklanmanız gerekir.
Benimle ilgili verilen AİHM kararını tanımayan mahkemeniz, tensip tutanağında başka AİHM kararlarına atıf yapmış. Dosyada Demirtaş kararı yok. Şaka gibisiniz. Tensip tutanağı UYAP’a kaydedildikten 18 dakika sonra MHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Yıldız tweet attı, Türkiye böyle duydu. UYAP’a yalnızca dava avukatları ve mahkeme heyeti girebilir. Peki Fethi Yıldız nasıl bildi? HSYK’ya suç duyurusunda bulunacağız.
Siyasi saikle tutuklamak yanlış yorumla olmaz, kasten işlenebilir ve suçtur. Kasten siyasi yaşama, seçimlere müdahale ediyorsunuz. Hala bu suçu devam ettiriyorsunuz. Bakın 5 dakika daha geçti hala devam ettiriyorsunuz.
Dosyada yüzlerce sayfa ANF’den alınma haber var. Ama ANF’ye Türkiye’de erişim engeli var. Savcı yasadışı yollarla mı bu haberlere ulaştı? Erişim engelli bir siteden çıktı alarak sanıklar hakkında algı oluşturulmak isteniyor. İddianamenin düzeltilmesi gerekir.
Bu iddianame ‘Hiçbir şey olmamışsa bile mutlaka bir şey olmuştur’ iddianamesi. Torba iddianame… İsnat edilen suçların hiçbiri şahıslar ile ilişkilendirilmemiş. Hangi suçu kim işlemiş yok. Bayrak yakma var mesele iddianamede. Cemil Bayık ile ben nerede bayrak yakmışım? Hiçbir suç isnadı şahsileştirilmemiş. Savcı çok A Haber izlemiş herhalde.
Ben ve sayın Yüksekdağ tutuklandığımızda benim adıma atılan bir sahte tweetten başka hiçbir ‘kanıt’ yok. Hadi beni tutukladınız, peki Figen Yüksekdağ? Sahte hesap benim, onun da değil! Tek delil sahte mi değil mi araştırılmamış.
Şu an HDP’lileri yargılamaktan başka göreviniz yok ama öyle acele ettiniz ki pazar gününe duruşma tarihi verdiniz. Neden böyle yaptınız? Çünkü Bahçeli, iddianameyi kabul etmeden 25 gün önce açıklama yapmış, ‘Suç ve suçlu ile gecikmeksizin mücadele edilmelidir’ diye.”