Sedat Peker, “Her şeyi anlatacağım” dediği video serisinin dördüncü videosunu yayınladı.
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, kendisine yönelik operasyonlar sonrası çektiği videoların dördüncüsünde “Koruma polisimi sen vermedin mi Süleyman Soylu; temiz Süleyman’ın istifa olayı var ya, bir gün önce robot hesaplardan tweetler hazırlandı” diye konuştu.
Yayınladığı videoların ardından, İçişleri Bakanlığı’nın “İftira ve ithamları, güvenlik güçlerimiz ve devletimiz üzerine yeni bir organize suç faaliyeti olarak değerlendirilmektedir” açıklamasında bulunduğu Sedat Peker, “Her şeyi anlatacağım” dediği video serisinin dördüncü videosunu yayınladı.
Peker, çektiği videoda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında birtakım iddialarda bulunarak, “Süleyman Soylu, sen ‘Sedat Peker’e dosya hazırlıyorlar, tehlikeli bir durum olursa haber vereceğim’ demedin mi; koruma polisimi sen vermedin mi? Temiz Süleyman’ın istifa olayı var ya, bir gün önce robot hesaplardan tweetler hazırlandı!” dedi.
Sedat Peker, “Sayın İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu, temiz Süleyman, aslan Süleyman… Benimle ilgili bir tweet atmış “Pislik, mafya” demiş. Ondan önce “Suç örgütü” demişti. Bugün size temiz Süleyman’ı anlatacağım” sözlerinin ardından şu iddialarda bulundu:
“‘Sedat Peker’e dosya hazırlıyorlar. Ben tehlikeli bir durum olursa haber vereceğim’ demedin mi?”
“Bizim temiz Süleyman var, Sayın İçişleri Bakanımız. Bir arkadaş aradı dedi ki, “Süleyman Bey’in üzerine çok geliyorlar, bir şeyler söyleyecek, arkadaş kusura bakmasın.” Bizim temiz Süleyman bir tweet attı, “Suç örgütü liderini takipteyiz” tamam. Millet buna biraz daha saldırınca ertesi gün “Pislik, mafya lideri” dedi. Şimdi namusluca konuşacağız. İnsanın yalan söyleyip söylemediği her şeyinden belli oluyor. Ben zaten delilleriyle anlatacağım.
“Berat Bey’e sen beni düşman etmedin mi?”
Namus sahibiysen konuş ya, Berat Bey’e sen beni düşman etmedin mi? Akrabam Reşat Hacıfazlıoğlu, senin bütün organizasyonlarını yapan. Ya sen değil miydin DYP’nin başına ulaşmak için, seni kongrelere almıyorlardı, yanında kim var bakın, benim arkadaşlarım, akrabalarım. Onlar senin yanında değil miydi? Benim akrabam gelip “Reis’in kulağına bir şeyler geliyor, İstanbul’da sorunlar var” dediğinde, “İstanbul’u ben yönetmiyorum, Berat yönetiyor” dedin mi, demedin mi? “O yaptırıyor her şeyi” dedin mi demedin mi? “Sedat Peker’in akrabası, bir cenazedeyiz, telefon sinyalleri var, cenazede görüştük, sen demedin mi “Sedat Peker’e dosya hazırlıyorlar. Ben tehlikeli bir durum olursa haber vereceğim” demedin mi? Senin bu dünyada hep yıldızın parlak olacak.”
“Koruma polisimi sen vermedin mi?”
“Hadi Özışık, şerefli adam. Ben yurtdışına çıkmışım artık, sen diyorsun ya “İş adamı olduğunu söyleyip sonra suç faaliyetleri olduğunu tespit ettik.” Ben ne zaman çıktım, 1 buçuk sene oldu. Dosya ne zaman hazırlanıyor, üç senedir. Bu dediğim olay ne zaman oldu, taş çatlasın 5 ay. Sen demedin mi ona “Ben severim” diye.
O sana şöyle dedi, “bu Sedat Peker’le ilgili çok şey konuşuluyor, bunlar bir şeyler yapıyor olabilirler.” Sen “Ben onu severim” demedin mi? Bu kadar kısa sürede ne değişti? Benim koruma polisimi sen vermedin mi? Sen uzatmadın mı ondan sonraki sene de?
“Bizi temiz Süleyman’ın istifa olayı var ya. Bir gün evvel robot hesaplardan tweetler hazırladı, o bir milyon 300 bin tweet var ya. Sen de biliyorsun, benim kardeşim gibi o çocukların hepsi, benim destek olduğun haber portalları da sana destek oldular.”
“Barış Akademisyenleri’ne hayvanlık yaptık, o dostlardan özür dilerim”
“Bir önceki videomda Barış Akademisyenleri ile ilgili, içlerinden “Biz bu yazıya teröre destek olmak amacıyla imza atmadık” diyen olursa onlardan özür dileyeceğim dedim. Kötü bir hayvanlık yaptık. O dostlardan özür dilerim.”
“Kurtarıcılık gibi bir meselem yok, kendi meselem var”
“Bazı arkadaşlar birkaç soru sormuşlardı. “Madem bunları biliyordun, neden daha önce anlatmadın?” diyorlar. Ben size Mesih olduğumu mu söyledim? Benim kendi meselem var. Kurtarıcılık gibi bir meselem yok. Bana diyorlar ki, “Pazarlık yapmak için bunları söylüyor.” Bence siz analistliği bırakın.”
Silivri Emniyet Müdürü Hakan Çalışkan’ın intiharı
“Silivri Emniyet müdürü temiz, genç bir arkadaş. Emniyet Müdürü arkadaşları onun neden intihar ettiğini biliyorlar, neden söylemiyorlar? Temiz Süleyman’a da soracağız bunu. Söylemediler çünkü söyleseler inanmayacaklardı, cezaevine atacaklardı, en iyi ihtimalle sürgüne yollayacaklardı. Demek şartlar uygun olmayabiliyor. Benim meselem şeref, namus meselesi.”
“Benim hayatımda suç örgütü liderliğinden bir kere sabıkam var, onu da nasıl aldığımı anlatacağım, utanacaksınız”
“Bayrampaşa Cezaevi’nde sol görüşlülerin koğuşunda Küba Devrimi’nin liderlerinden Che Guevera’yı anlattığını belirtirken “Savaşçılar namuslu adam olurlar. O adamı öldürdüler, onsan sonra da adını yazdıkları tişörtlerden falan her sene 8-10 milyar dolar kazandılar. Kapitalizm işte böyle bir şey. Ulan çakma solcular sizin namusunuz nerede” diyen Peker, şöyle devam etti:”Ulan siz benim anama küfrettiniz. Akademisyenlerle ilgili söylediklerimin üstünü kapatıp altını verip, genç çocukları tahrik edip bana küfür ettirdiniz, kızlarıma küfür ettiniz. Ulan sahte olduğunu herkesin bildiği raporu yayınlayıp ‘eşcinsellikten askere gitmemiş’ dediniz. Ulan bedelli raporum orada. Çakmasınız oğlum siz, çakma. Ulan ben solcu babanın elinde büyüdüm. Annem cami hocasının kızı, radikal sünni, babam öyle değil. Ulan ben böyle bir evde büyüdüm. Babam orjinal solcuydu, ama çok okuyordu. Ben çocukken sol kitapların içinde büyüdüm. Solcuların roman serisi olan Pardayanlar var, ben onu okuduğumda 12 yaşındaydım” dedi.