Brezilya’da koronavirüsü ciddiye almayan lider Bolsonaro’nun felakete yol açan politikalarının irdelendiği komisyonda, görevden alınan sağlık bakanlarından Mandetta ifade verdi.
Koronavirüsle mücadelede sınıfta kalan ülkelerden ve hastalığı küçümseyen aşırı sağcı lider Jair Bolsonaro’nun hükümetinin sorumluluğunun mercek altında olduğu Brezilya’da acı bir itiraf geldi. 1 yılda 4 sağlık bakanı değiştiren ülkede bu bakanlardan biri olan Luiz Henrique Mandetta, sıtma tedavisinde kullanılan klorokinin hastalığa iyi geldiğine dair bilimsel bir dayanak olmadığını bilmelerine rağmen hastalara bu ilacı vermekte direttiklerini anlattı.
Senatoda Bolsonaro hükümetinin tutumunu ve ihmalkar davranıp davranmadığını araştıracak komisyonda görgü tanığı olarak ilk ifade veren kişi olan Mandetta, “Bolsonaro’yu Kovid-19’la mücadelede bilimin tavsiyelerini uygulamamanın sonuçları konusunda sistematik şekilde, hatta sunumlar hazırlayarak uyardım” dedi.
‘Sağlık düzenleme kurulu başkanı da karşı çıktı ama ölüm getirebileceğini bile bile ısrar etti’
Bununla birlikte senatörlerden biri, Kovid-19 tedavisinde kullanılacak ilaçlar konusunda uluslararası bilimsel uzlaşıya uymamanın geniş çaplı ölümlere neden olabileceğinin farkında olup olmadığını sordu. Mandetta da bu soruya “Evet” yanıtını verdi.
Koronavirüsün 408 binden fazla kişiyi öldürdüğü ülkede klorokini tedavi aracı olarak kabul etmek istemediği için Nisan 2020’de görevden alınan Mandetta, sağlık düzenleme kurumu Anvisa’nın başkanı Antonio Barra Torres’in de hazır bulunduğu bir kabine toplantısını anlattı. Söz konusu toplantıda klorokinin Kovid-19 ilacı olarak kullanılmasını sağlayacak bir değişiklik planının görüşüldüğünü aktaran Mandetta, Torres’in bu değişikliğe karşı çıktığını söyledi, “Hükümet elde hiçbir bilimsel delil olmadan klorokini reçete yazılabilecek ilaçlara dahil etmeye çalıştığının farkındaydı” dedi.
Mandetta görevden alınmadan önce federal hükümet önlemler almadığı takdirde yıl sonuna kadar 180 bin Brezilyalının öleceği konusunda Bolsonaro’yu uyardığını söyledi. Ancak ekonomiyi kapatmak zorunda kalmadan sürü bağışıklığına ulaşılacağını savunan Bolsonaro bu uyarıya kulak asmadığından ölü sayısı Mandetta’nın öngördüğü sayının da üzerine çıktı.
‘Elimden gelen her şeyi yaptım ama sağlık bakanını değil başkalarını dinledi’
“Bilime dayanan tek bir adım atmadık” diye devam eden Mandetta, “Bu tehlikeyi yoldan vazgeçirmek için elimden gelen her şeyi yaptım. Ama büyük ihtimalle etrafında, sağlık bakanın söylediklerinin doğru olmadığını savunan başka kişiler vardı” eleştirisi yöneltti.
‘Bazı insanları doğrudan ölüme yollaması cezai eylem’
Bolsonaro’yu gittiği yoldan döndürme çabalarının bununla da sınırlı kalmadığını ve Mart 2020’de 3 sayfalık bir mektup yazdığını anlatan Mandetta, Bolsonaro’nun virüsün yayılımını serbest bırakarak sürü bağışıklığı sağlanacağına inandığını ve bu süreçte başta yaşlılar olmak üzere bazı insanların öleceğini baştan kabullendiğini söyledi. Komitedeki 11 senatörden biri olan solcu Humberto Costa da “Bu anlattıklarınız doğruysa cezai bir eylem teşkil ediyor” yanıtını verdi.
Öte yandan Mandetta’nın dünkü ifadesinden önce komitenin röportörü Renan Calheiros bazı açıklamalar yaptı, Güney Amerika’nın en büyük ülkesi Brezilya’nın içinde bulunduğu (İtalyan şair Dante) ‘Dantevari durumdan’ kimin sorumlu olduğunun yanıtını bulmaları gerektiğini söyledi. Calheiros geçen haftaki bir oturumda da Bolsonaro’yu ‘Balkan Kasabı’ olarak bilinen eski Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Milosevic’e benzetti, “Suçlular var… Bunun sorumluluğunu alacaklar. Bu ülkenin binlerce ölümde kimin dahli olduğunu bilmeye hakkı var ve bu insanlar derhal cezalandırılmalı” ifadelerini kullandı.
‘Brezilya’nın Trump’ı’ unvanının hakkını verdi
Toplam ölü sayısında ABD’nin ardından ikinci, vaka sayısında da ABD ve Hindistan’ın peşinden 3. ülke konumunda olan Brezilya’da, sağlık sisteminde ve aşı tedarikinde büyük sıkıntı yaşanıyor. Öyle ki büyük kentlerde yaşayanların büyük bölümü henüz aşının ikinci dozunu olamadı.
‘Klorokin tercihi’ ile, bilimsel araştırmaları bir kenara itip hidroksiklorokin kullanımını teşvik için uğraşan dönemin ABD başkanı Donald Trump’ın izinden giden Bolsonaro, ‘Brezilya’nın Trump’ı’ lakabını hak ettiğini bir kez daha kanıtlamıştı.
Bolsonaro tüm bu ithamlara rağmen halkın üçte birinin desteğini arkasına almış durumda.