ANKARA – Bütçe görüşmelerinde konuşan Gelecek Partili Kani Torun, Türkiye’nin Suriye’deki entegrasyonda arabulucu olması gerektiğini belirterek, “Suriye’de kalıcı çözümün anahtarı kapsayıcı bir diplomasidir” dedi.
2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’nin görüşmeleri, Meclis Genel Kurulu’nda devam ediyor. Meclis, Adalet Bakanlığı, Dışişleri, Anayasa Mahkemesi, Sayıştay, Danıştay ve Yargıtay’ın bütçe teklifleri görüşülüyor. Görüşmelerde Yeni Yol Grubu adına söz alan Gelecek Partisi Milletvekili Bursa Milletvekili Kani Torun, Barış ve Demokratik Toplum Süreci ile Suriye’de yaşanan gelişmelere ve Türkiye’nin tutumuna dair konuştu.
Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne dair konuşan Torun, bu sürecin hem Türkiye hem de bölgede yaşanan tüm çatışmaları durdurabilecek “çözüm anahtarı” olabileceğini ifade etti. Türkiye’nin iç barışını sağlaması, yurttaşlarına eşit ve özgür bir yaşam sunması gerektiğini de ifade eden Torun, bu durumun bölge için de çarpıcı bir model olacağını ifade etti.
‘BARIŞI SAĞLAYACAK BİR SÖZLEŞMEYE İHTİYAÇ VAR’
Torun, “Çatışmanın acısını yaşamış her insanımızın ve bölge halklarının merakla burada yaşanacak olumlu gelişmeleri takip ettiğini ifade etmek istiyorum. Bu vizyonun en önemli aşaması, şüphesiz, ülkemizdeki sürecin ardından Suriye’de de kalıcı bir barışa ulaşılmasıdır. Esad zulmünü sona erdiren devrim tam demokratik bir Suriye’yle taçlanmalı, baskı ve şiddetin yeniden doğmasına izin verilmemelidir. Suriye’nin bölgesel barışın yapıtaşı olması için güçlü bir toplumsal sözleşmeye, dolayısıyla her kesimi kapsayan bir anayasaya ama öncelikle SDG’yle varılan mutabakatın gerçekleştirilmesine ihtiyacı vardır” diye konuştu.
YEREL YÖNETİMLERİN GÜÇLENDİRİLMESİ VURGUSU
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi yetkililerinin Şam ile temaslarına da işaret eden Torun, “Türkiye olarak biz de ezberleri bozduğumuz, tarihî eşitlikleri atladığımız bu dönemde entegrasyonunun tamamlanması için güvenilir ara bulucu safıyla sahada olmalıyız. Bugün, nasıl, içeride attığımız barış adımları münfesih terör örgütüyle mücadelede bir zafiyetin yansıması değilse sınır ötesinde varlığı inkâr edilemeyecek SDG’yle atacağımız yumuşama adımları da bir zafiyet değildir. Bilakis bu yaklaşım, güçlü ve olgun devlet geleneğinin bir tezahürüdür. Bu uzun savaşın ardından gergin fay hatlarının soğuması için Suriye’nin ihtiyacı, her grubu kapsayan, onların farklılıklarına saygı gösteren demokratik, üniter bir yapıdır.
İsminin şu ya da bu olmasına takılmadan, iller bazında yerel yönetimlerin güçlendirildiği, eğitim, sağlık ve yerel polisin seçilmiş yerel otoriteye bağlı olduğu bir model sadece Kamışlı ya da Haseke de değil, Lazkiye ve Süveyda’da da iç barışı temin edecektir. Suriye’de kalıcı çözümün anahtarı kapsayıcı bir diplomasidir. Herkesin kazanacağı bir çözüm uzakta değildir” ifadelerin kullandı.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***








































