NECİP F. BAHADIR | YORUM
Birkaç hafta önceydi. Telefonda, “CHP’ye kapatma davası açmayı düşünüyorlar!” dedi. Şaşırdım tabii ama inanmadım. “O kadar da değil!” diye tepki gösterdim. Ciddiye de almadım. Erdoğan’ın gözünü kararttığında yap(a)mayacağı şey yok; farkındayım ama yine de CHP’yi kapatmayı düşüneceğine zerre kadar ihtimal vermezdim.
Yanılmışım…
Kendisi için tehdit gördüğü Ekrem İmamoğlu’nu Silivri’ye gönderen, CHP’yi neden kapatmasın?
İnanması güç ama gerçek; İBB iddianamesinden ‘CHP’yi kapatma davası’ çıktı. İddianameyi hazırlayan İstanbul Başsavcılığı ‘kapatma davası’ açmış değil. ‘Yetkisi yok’ çünkü. Eğer görev ve yetkisi ‘kapatmayı kapsasaydı’ hiç şüphesiz çoktan davayı açmış olurdu!
Parti kapatmada tek yetkili makam Yargıtay Başsavcılığı… Akın Gürlek’in başında bulunduğu İstanbul Başsavcılığı oraya yazı yazdı, bildirimde bulundu. Ne için; gereğini yapması yani kapatma davası açması için…
Kapatma konusu iddianamenin önüne geçince Başsavcılık, apar topar, “Hayır, böyle bir talebimiz yok… Haber ve yorumlar dezenformasyon…” dedi.
Allah Allah! Yazı ve yazıda vurgulanan kanun maddeleri ortada. Başsavcılık ne yaptığının farkında mı değil? Yargıtay’a gönderdiği metni başka türlü değerlendirmek mümkün mü? Okuma yazma bilen herkes o yazıdan bu sonucu çıkarır. İlla da hukuk tahsili yapmış olmak gerekmiyor. Basit, neden sonuç ilişkisi açık bir metin…
Acaba araya ‘Rufailer mi’ karıştı? Başsavcı’dan habersiz Yargıtay’a yazı yazan biri mi var? İnkar en azından bir ihtimal olarak insana düşündürüyor bunu. Ama sanmam. Sonuçta altına imza koyduğu metnin sahibi ‘İstanbul Başsavcılığı’… Akın Gürlek yani.
CHP’nin ‘kan davalısı’… Özgür Özel’in hakkında belge açıkladığı bir isim. O iddia da bir gün konuşuldu, unutuldu gitti. Özel bir isim de taktı Gürlek’e; ‘Seyyar giyotin…’.
Hoş ifadeler değil tabii. Ve fakat ülkede her şey olağanüstü… Siyasetçi ile yargı mensubunun ‘polemiğine’ nadiren rastlanırdı. Vural Savaş, RP ve FP’ye ‘kapatma davası’ açtığında Erdoğan sert konuşmuştu. Kalabalık bir topluluğa hitap ederken “Sizin adınız Vural mı ki ben size vurun diyeyim. Sizin adınız Savaş mı ki ben size savaşın diyeyim.” demişti.
Vural Savaş’ın dilekçesi sadece 4 sayfaydı. Savaş’ın, “Kan emici vampir, habis ur.” gibi ifadeleri çok tartışılmıştı. ‘Militan Demokrasi’ adı altında kendini savunmuştu. Şimdi Vural Savaş’ın yerini siyasi davaların savcısı Akın Gürlek aldı. Gürlek bir ara Adalet Bakan yardımcılığı da yaptı.
Her türlü siyasi operasyona imza atan Akın Gürlek’in Yargıtay’a yazdığı bildirimin arkasında neden durmadığını anlayabilmiş değilim. Meclis’te Ahmet Davutoğlu da tepki gösterirken, “Hem bu bildirimi yapıp hem de ‘kapama istemedik’ diyerek bu milletin aklıyla dalga mı geçiyorsun? Bu bir facia… Orada durun beyler…” dedi.
Haksız mı Ahmet Davutoğlu? Akın Gürlek, yalanlamasının yalanlanacağını bilmiyor muydu? Bu kadar mı gerçeklikten uzak? Yargı bile bile yalan söyler mi?
Ülke o kadar yozlaştı ki ‘söylüyor’ maalesef. Ve hiç de bir şey olmuyor. Başsavcılığın ‘yalanlama açıklamasına’ CHP de tepki gösterdi ve “İşte belgesi!” dedi, bildirim yazısını’ kamuoyunun dikkatine sundu.
Bu manzara normal bir ülkede yaşansaydı o savcı hiçbir şey olmamış gibi davranabilir miydi? Ya istifa eder ya kendisini adliyenin 7. katından aşağı atardı. Ülkede ne Allah korkusu kaldı, ne kuldan utanma duygusu… Bu iki duygu yitirildikten sonra her şey mümkün olur. Acı ama gerçek bu.
Başsavcılık o bildirimi Yargıtay’a niçin gönderdi? Laf olsun diye mi? Buna da bir açıklama yapması gerekmiyor mu? Peki, Yargıtay Başsavcılığı ne yapacak? O yazıyı gönderden ‘elin’ Yargıtay’dan da bir talebi olacak mı? Gereğini yapmasını isteyecek mi? CHP’yi kapatma süreci başlatır mı? Yoksa sümen altı eder, zamana mı yayar? Ah keşke vicdan rahatlığıyla, “Ankara’da hakimler var. Hukuk işler, adalet tecelli eder!” diyebilsek.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, Malatya’da konuşurken, “Hakimlik bir tarafı nur, bir tarafı nar olan bir meslektir. Bu sözü her dile getirdiğimde ürperiyorum.” dedi ve boğazı düğümlendi, gözyaşlarını tutamadı. Konuşmasını güçlükle sürdürdü. Neden? Hem kendisinin hem de meslektaşlarının ‘hukuk günahını’ hatırlıyor çünkü. Her bakan göz ülkeden adaletin hiçe sayıldığını ayaklar altına alındığını görür.
Özkaya da yargıya egemen olan hukuksuzluğun sorumlularından biri. Başkanı olduğu Anayasa Mahkemesi o kadar fazla adaletsizliğe yol verdi ki, nice dosya otomatiğe bağlandı, jet hızıyla geçti. Bu dünyada bilemem ama öte tarafta her bir üyenin hesabı çok çetin olacak. Özkaya’nın anladığı dilden söylemek gerekirse sürecin mağdur ve mazlumları Sırat’ın başında bekliyor olacak. Başkan ne kadar ağlasa az…
AYM Başkanı’nın gözyaşları anlamlı, yargının hali ağlanacak durumda gerçekten… Yargıtay istisna değil tabii. Oradan geçen dosyaların, verilen kararların ve ‘dönen dolapların’ herkes farkında. Yargıtay CHP konusunda ne yapacak? Kendi irade ve inisiyatifiyle bir kapatma sürecini başlatır mı? Bir işaret almadan harekete geçeceğini sanmam. İşaretin geleceği adres de malum. Eskiden yargıya müdahale kapalı kapılar ardında ince taktiklerle cereyan ederdi. Şimdi herkesin gözü önünde…
Üstelik kaba ve banal yöntemlerle… AKP’nin tarzı bu.
Erdoğan ‘CHP’yi kapatma davası’ için düğmeye basmaz diyemiyorum. Koltuğuna rakip olarak gördüğü gördüğü Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını 35 yıl sonra iptal ettiren seçimlerin riske girdiğini sezerse her şeyi yapabilir. Bütün düğmelere aynı anda basabilir. Yapmadığı şey değil bu. İktidarın devamı ve koltuğun muhafazası için her yolu meşru sayan bir siyasi zihniyetin yönetimi altında ülke. O bildirim ‘Demokles’in Kılıcı’ gibi orada duruyor.
AKP Türkiyesi çoktan “Böyle bir şey olabilir mi?” safhasından, “Her şey olabilir!” safhasına geçti. CHP’ye de kapatma davası açılabilir pekala… Sonuçta o bildirimin Yargıtay’a gönderilmesi nasıl bir olağanüstü siyasi iklimde yaşandığının göstergesi değil mi? Hayali bile mümkün olmayanın gerçekleştiği, akla gelmeyenin başa gelebildiği bir ülke Türkiye…
CHP’nin günahı ve sorumluluğu da az değil.
Eseriniz beyler…!
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***








































