İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor
  • Ana Sayfa
  • Haberler
    • All
    • Bilim ve Teknolji
    • Dünya
    • Ekonomi
    • Kültür - Sanat
    • Politika
    • Spor
    • Yaşam
    Siyasete Sert Başlangıç: Meclis Boykotla Açılıyor... CHP Açılışta Olmayacak.

    Siyasete Sert Başlangıç: Meclis Boykotla Açılıyor… CHP Açılışta Olmayacak.

    Son Dakika! Antalyaspor'un Eski Başkanı Gözaltına Alındı

    Son Dakika! Antalyaspor’un Eski Başkanı Gözaltına Alındı

    40 milyar doların üzerindeki rakamlar doğru mu?

    40 milyar doların üzerindeki rakamlar doğru mu?

    Münih’te patlayıcı dolu ev patladı

    Münih’te patlayıcı dolu ev patladı

    Siyasetçilerden komisyona çağrı: Başaktör ile görüşün

    Siyasetçilerden komisyona çağrı: Başaktör ile görüşün

    Usta İsimler Aynı Sahnede Buluşuyor

    Usta İsimler Aynı Sahnede Buluşuyor

    Trending Tags

  • İnsan Hakları
    Jandarma karakolunda işkence: İki kişi öldürüldü; biri karakol bahçesine gömüldü

    Jandarma karakolunda işkence: İki kişi öldürüldü; biri karakol bahçesine gömüldü

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    ‘Mansur Yavaş her şart altında aday’

    Adliye binalarımız güzel ama adalet var mı?

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Esenyurtlular kayyıma tepkili: Hukuksuzluk ve adaletsizliktir

    Esenyurtlular kayyıma tepkili: Hukuksuzluk ve adaletsizliktir

    En Yakınındaki İsim Konuştu: Mansur Yavaş Esenyurt'taki Mitinge Neden Katılmadı?

    En Yakınındaki İsim Konuştu: Mansur Yavaş Esenyurt’taki Mitinge Neden Katılmadı?

    Trending Tags

  • 15 Temmuz
    Akın Öztürk: Başta Hulusi Akar olmak üzere 15-20 kişi konuşmazsa bu iş açığa çıkmaz

    Akın Öztürk: Başta Hulusi Akar olmak üzere 15-20 kişi konuşmazsa bu iş açığa çıkmaz

    Akın Öztürk: 15 Temmuz önlenirdi ama 2 buçuk saat refleks göstermediler

    Akın Öztürk: 15 Temmuz önlenirdi ama 2 buçuk saat refleks göstermediler

    ”15 Temmuz gazisi” nasıl yakalandı? Kabinden çıkmaya ikna edilmesi yaklaşık 20 dakika sürdü

    ”15 Temmuz gazisi” nasıl yakalandı? Kabinden çıkmaya ikna edilmesi yaklaşık 20 dakika sürdü

    Tel Aviv’de taciz şüphesiyle gözaltına alınan Türk görevli ”15 Temmuz gazisi” çıktı

    Tel Aviv’de taciz şüphesiyle gözaltına alınan Türk görevli ”15 Temmuz gazisi” çıktı

    Ertesi gün ne yapacaklardı? Ben Serhat Telli, 15 Temmuz günü yaşadığım olayları anlatmak istiyorum

    Ertesi gün ne yapacaklardı? Ben Serhat Telli, 15 Temmuz günü yaşadığım olayları anlatmak istiyorum

    15 Temmuz’u kimin yaptığı sonuçlarında gizli

    15 Temmuz’u kimin yaptığı sonuçlarında gizli

  • Kürt Meselesi
    Bakırhan: Kürtlerle barış Türkiye’ye refah getirir

    Bakırhan: Kürtlerle barış Türkiye’ye refah getirir

    DEM’li Tuncer Bakırhan: “Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz, bizim başka bir meselemiz var”

    DEM’li Tuncer Bakırhan: “Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz, bizim başka bir meselemiz var”

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    Tabip odaları: Kayyımlar  Kürt sorunu çözümsüzlüğünün sonucu

    Tabip odaları: Kayyımlar Kürt sorunu çözümsüzlüğünün sonucu

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    DEM Parti'den Ahmet Özer Yorumu: Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu

    DEM Parti’den Ahmet Özer Yorumu: Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu

    Trending Tags

  • Görüş & Analiz
    Sideris Vakası (2); “Anahtarı Asla Kaybetme”

    Sideris Vakası (2); “Anahtarı Asla Kaybetme”

    Gerçek meşruiyetin adresi: Hukukun üstünlüğü

    Gerçek meşruiyetin adresi: Hukukun üstünlüğü

    Galatasaray, Liverpool’u puansız gönderdi!

    Galatasaray, Liverpool’u puansız gönderdi!

    Necip F. Bahadır

    “Ölüm korkusuyla yaşamak korkunç”

    Trump’ın “Yeni Gazze” planı: Barış mı, serap mı?

    Trump’ın “Yeni Gazze” planı: Barış mı, serap mı?

    KAAN’la kamikaze: Pilot kumanda edemiyor!

    KAAN’la kamikaze: Pilot kumanda edemiyor!

  • Gizlilik politikası
No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Haberler
    • All
    • Bilim ve Teknolji
    • Dünya
    • Ekonomi
    • Kültür - Sanat
    • Politika
    • Spor
    • Yaşam
    Siyasete Sert Başlangıç: Meclis Boykotla Açılıyor... CHP Açılışta Olmayacak.

    Siyasete Sert Başlangıç: Meclis Boykotla Açılıyor… CHP Açılışta Olmayacak.

    Son Dakika! Antalyaspor'un Eski Başkanı Gözaltına Alındı

    Son Dakika! Antalyaspor’un Eski Başkanı Gözaltına Alındı

    40 milyar doların üzerindeki rakamlar doğru mu?

    40 milyar doların üzerindeki rakamlar doğru mu?

    Münih’te patlayıcı dolu ev patladı

    Münih’te patlayıcı dolu ev patladı

    Siyasetçilerden komisyona çağrı: Başaktör ile görüşün

    Siyasetçilerden komisyona çağrı: Başaktör ile görüşün

    Usta İsimler Aynı Sahnede Buluşuyor

    Usta İsimler Aynı Sahnede Buluşuyor

    Trending Tags

  • İnsan Hakları
    Jandarma karakolunda işkence: İki kişi öldürüldü; biri karakol bahçesine gömüldü

    Jandarma karakolunda işkence: İki kişi öldürüldü; biri karakol bahçesine gömüldü

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    ‘Mansur Yavaş her şart altında aday’

    Adliye binalarımız güzel ama adalet var mı?

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Esenyurtlular kayyıma tepkili: Hukuksuzluk ve adaletsizliktir

    Esenyurtlular kayyıma tepkili: Hukuksuzluk ve adaletsizliktir

    En Yakınındaki İsim Konuştu: Mansur Yavaş Esenyurt'taki Mitinge Neden Katılmadı?

    En Yakınındaki İsim Konuştu: Mansur Yavaş Esenyurt’taki Mitinge Neden Katılmadı?

    Trending Tags

  • 15 Temmuz
    Akın Öztürk: Başta Hulusi Akar olmak üzere 15-20 kişi konuşmazsa bu iş açığa çıkmaz

    Akın Öztürk: Başta Hulusi Akar olmak üzere 15-20 kişi konuşmazsa bu iş açığa çıkmaz

    Akın Öztürk: 15 Temmuz önlenirdi ama 2 buçuk saat refleks göstermediler

    Akın Öztürk: 15 Temmuz önlenirdi ama 2 buçuk saat refleks göstermediler

    ”15 Temmuz gazisi” nasıl yakalandı? Kabinden çıkmaya ikna edilmesi yaklaşık 20 dakika sürdü

    ”15 Temmuz gazisi” nasıl yakalandı? Kabinden çıkmaya ikna edilmesi yaklaşık 20 dakika sürdü

    Tel Aviv’de taciz şüphesiyle gözaltına alınan Türk görevli ”15 Temmuz gazisi” çıktı

    Tel Aviv’de taciz şüphesiyle gözaltına alınan Türk görevli ”15 Temmuz gazisi” çıktı

    Ertesi gün ne yapacaklardı? Ben Serhat Telli, 15 Temmuz günü yaşadığım olayları anlatmak istiyorum

    Ertesi gün ne yapacaklardı? Ben Serhat Telli, 15 Temmuz günü yaşadığım olayları anlatmak istiyorum

    15 Temmuz’u kimin yaptığı sonuçlarında gizli

    15 Temmuz’u kimin yaptığı sonuçlarında gizli

  • Kürt Meselesi
    Bakırhan: Kürtlerle barış Türkiye’ye refah getirir

    Bakırhan: Kürtlerle barış Türkiye’ye refah getirir

    DEM’li Tuncer Bakırhan: “Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz, bizim başka bir meselemiz var”

    DEM’li Tuncer Bakırhan: “Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz, bizim başka bir meselemiz var”

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    Tabip odaları: Kayyımlar  Kürt sorunu çözümsüzlüğünün sonucu

    Tabip odaları: Kayyımlar Kürt sorunu çözümsüzlüğünün sonucu

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    DEM Parti'den Ahmet Özer Yorumu: Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu

    DEM Parti’den Ahmet Özer Yorumu: Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu

    Trending Tags

  • Görüş & Analiz
    Sideris Vakası (2); “Anahtarı Asla Kaybetme”

    Sideris Vakası (2); “Anahtarı Asla Kaybetme”

    Gerçek meşruiyetin adresi: Hukukun üstünlüğü

    Gerçek meşruiyetin adresi: Hukukun üstünlüğü

    Galatasaray, Liverpool’u puansız gönderdi!

    Galatasaray, Liverpool’u puansız gönderdi!

    Necip F. Bahadır

    “Ölüm korkusuyla yaşamak korkunç”

    Trump’ın “Yeni Gazze” planı: Barış mı, serap mı?

    Trump’ın “Yeni Gazze” planı: Barış mı, serap mı?

    KAAN’la kamikaze: Pilot kumanda edemiyor!

    KAAN’la kamikaze: Pilot kumanda edemiyor!

  • Gizlilik politikası
No Result
View All Result
İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor
No Result
View All Result
Home Görüş & Analiz

Sideris Vakası (2); “Anahtarı Asla Kaybetme”

SG by SG
1 Ekim 2025
in Görüş & Analiz
0
Sideris Vakası (2); “Anahtarı Asla Kaybetme”
PaylaşPaylaş


Pulitzer ödüllü gazeteci Joyce Davis’ten uluslararası basın özgürlüğü örgütlerine uzanan geniş bir dayanışma ağı, Thomas Sideris vakasını yerel bir hak ihlalinden Avrupa medya özgürlüğünün test edildiği küresel bir meseleye dönüştürdü. Ancak asıl soru şu: Batı medyası neden Filistin konusunda bu kadar sessiz?

M. NEDİM HAZAR | YORUM

İlk yazımızda ele aldığımız Thomas Sideris vakası, Yunanistan’ın kamu yayıncısı ERT’den 2025 yılında kovulan Holokost uzmanı bir gazetecinin hikayesiydi. “Filistin’e Bir Bakış” adlı belgesel serisi nedeniyle hiçbir gerekçe gösterilmeden işine son verilen Sideris’in dramı, Avrupa’da medya özgürlüğünün nasıl aşındırıldığını, editoryal bağımsızlığın siyasi müdahaleye nasıl açık hale geldiğini ve yumuşak sansür mekanizmalarının nasıl işlediğini gözler önüne sermişti. Bu yazımızda ise vakayı daha geniş bir bağlamda değerlendiricek, uluslararası dayanışma ağlarından Batı medyasının Filistin konusundaki sessizliğine, IHRA’nın tartışmalı antisemitizm tanımından medya özgürlüğü endekslerine kadar uzanan bir analizle, sansüre rağmen direnen bir gazetecinin mücadelesini ve umudun coğrafyasını anlatmaya çalışacağız.

Mesleki dayanışma ağları, Thomas Sideris vakasının uluslararası boyutta görünürlük kazanmasında ve medya özgürlüğü sorununun Yunanistan sınırlarını aşan bir mesele olarak algılanmasında belirleyici rol oynadı. Pulitzer ödüllü Amerikalı gazeteci Joyce Davis’in yazdığı destek mektubu, bu dayanışmanın en somut örneklerinden birini oluşturdu. Davis, World Affairs Councils of America adına yazdığı mektupta, Sideris’in “dünya çapında tanınan ve saygı duyulan” bir gazeteci olduğunu vurgulayarak, organizasyonun belgesellerinden faydalandığını ve 2021 yılında “Torch of Global Enlightenment” ödülü verdiğini belirttikten sonra “bir zamanlar evim dediğim bir ülkede Bay Sideris’a yapılan muamele karşısında öfke ve hayal kırıklığımı ifade etmek için resmi olarak yazıyorum” ifadesini kullanması, uluslararası gazeteci toplumunun duruma bakışını yansıtıyordu.

Öte yandan Amerikalı film prodüktörü Sait Önal’ın destek mektubu da benzer şekilde, profesyonel ağlar aracılığıyla oluşan dayanışmanın göstergesiydi. Bu mesleki dayanışması medya özgürlüğü ihlallerinin yerel olmaktan çıkarak uluslararası mesleki topluluk tarafından sahiplenilmesi açısından kritik öneme sahip bence.

Evet, basın özgürlüğü örgütlerinin müdahaleleri, vakanın kurumsal düzeyde belgelenmesi ve takip edilmesi açısından hayati önem taşıyor. Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF) tarafından işletilen Mapping Media Freedom platformu, vakayı 26 Haziran 2025 tarihinde “Article/work didn’t appear at all, Loss of employment” kategorisi altında kayıt altına aldı ve 33502 numaralı uyarı olarak sistemine girdi. ECPMF’nin raporu, sadece olayın kronolojisini değil, aynı zamanda Sideris’in mesleki geçmişini, Prix Europa ödülü adaylıklarını ve çalışmalarının kapsamını detaylandırıyordu. Raporun “veteran journalist and broadcaster Tom Sideris removed by ERT management and radio series on Gaza cancelled” başlığı altında uluslararası takipçilere sunulması, vakanın Avrupa medya özgürlüğü haritasındaki yeri açısından hayli önemli. Bu tür dokümantasyon, medya özgürlüğü ihlallerinin sistematik olarak takip edilmesi ve uluslararası karşılaştırmalarda kullanılabilecek veriler üretilmesi açısından kritik işlev görmekte.

Filistin Meselesi ve Medya

Batı medyasındaki hegemonik anlatılar, Filistin-İsrail çatışmasının temsilinde belirli çerçeveleme kalıplarını sistematik olarak yeniden üretmesi açısından ibretlik olsa gerek. Edward Said’in “Oryantalizm” kavramıyla baktığımızda, Batı medyasının Orta Doğu temsillerinde sömürgeci bakış açılarının devam ettiğini üzülerek görüyoruz. Bu konuda Glasgow Üniversitesi Medya Grubu’nun yaptığı çalışmalar, İngiliz televizyon haberlerinde İsrailli kayıpların Filistinli kayıplara göre daha fazla yer aldığını ve İsrail perspektifinin daha sık kaynak olarak kullanıldığını ortaya koyuyor.

Özellikle İsrail’in kuruluş yıllarına dair eleştirel ve belgelerle desteklenen çalışmalarıyla tanınan, İsrailli tarihçi ve “Yeni Tarihçiler” akımının önde gelen isimlerinden biri olan Ilan Pappé’nin “The Ethnic Cleansing of Palestine-Filistin’in Etnik Temizliği” adlı muhteşem bir kitabı var. 1948’de İsrail devletinin kuruluş sürecinde Filistinlilerin sistematik biçimde yerlerinden edildiğini ve bu sürecin aslında bir “etnik temizlik” politikası olduğunu yazan Pappé, dönemin askeri belgelerine, İsrail arşivlerine ve tanıklıklara dayanarak, yüz binlerce Filistinlinin köylerinden zorla çıkarıldığını, köylerin yıkıldığını ve geri dönüşlerinin engellendiğini belgeleriyle ortaya koyar; böylece İsrail’in kuruluşunun yalnızca “özgürlük savaşı” değil, aynı zamanda Filistin halkı açısından bir felaket (Nakba) olduğunu vurgular.

Pappe’nin eserinde ortaya koyduğu tarihi belgeler ve tanıklıklar, ana akım medyada neredeyse hiç yer bulmamakta, alternatif medya ve ne yazık ki akademik çevrelerde sınırlı kalmakta. Thomas Sideris’in “Filistin’e Bir Bakış” serisinin yaklaşımı, tam da bu marjinalleştirilen perspektifleri merkeze alma ve birincil kaynaklara dayalı anlatı geliştirme çabası taşımaktaydı. Serinin Gazze’de öldürülen gazetecilere odaklanması, Batı medyasında sıklıkla göz ardı edilen profesyonel dayanışma ve medya özgürlüğü boyutunu öne çıkarmaktaydı.

İnsan hakları odaklı gazetecilik ve sınırları, Filistin konusunda özellikle belirgin hale gelmekte. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 19. maddesi ifade özgürlüğünü güvence altına almasına rağmen, Filistin konusundaki insan hakları ihlallerini ele alan gazeteciler sistematik baskılarla karşılaşmakta. Uluslararası Af Örgütü’nün 2022 raporunda İsrail’in “apartheid” uyguladığına dair bulgular, ana akım medyada sınırlı şekilde yer bulurken, bu konuyu ele alan gazeteciler sıklıkla “antisemitizm” suçlamalarıyla karşı karşıya kalıyor. Human Rights Watch’ın benzer bulguları da aynı şekilde marjinalleştmekte. Sideris’in yaklaşımı, insan hakları odaklı gazetecilik geleneği içinde değerlendirilmesi gerekirken bu geleneğin kendisi Filistin konusunda belirli sınırlarla karşılaşıyor maalesef. Gazetecinin Holokost araştırmaları geçmişi, insan hakları perspektifinin evrenselliğini vurgulamakta, ancak aynı zamanda bu evrenselliğin Filistin bağlamında nasıl sorgulandığını göstermekte.

İsrail Eleştirisinin Sınırları

Antisemitizm suçlamaları ve medya özgürlüğü arasındaki gerilim, çağdaş Avrupa’da İsrail politikalarını eleştiren gazetecilerin karşılaştığı temel ikilemlerden birini -belki de en önemlisini- oluşturuyor. International Holocaust Remembrance Alliance (IHRA) tarafından kabul edilen antisemitizm tanımının tartışmalı maddelerinden biri, İsrail devleti politikalarını eleştirmenin belirli koşullarda antisemitizm olarak değerlendirilebileceğini öngörmekte. Bu tanımın Avrupa ülkelerinde yaygın olarak benimsenmiş olması, gazeteciler için son derece gri bir alan oluşturuyor. Aslında bu grilik İsrail’in mevcut yönetiminin çok işine gelmekte.

Holokost uzmanı bir gazetecinin susturulma ironisi, Avrupa’da İsrail eleştirisinin sınırlarını anlama açısından kritik önem taşıyor. Sideris gibi bir gazetecinin 80’den fazla Holokost belgeseli üretmiş olması, antisemitizm ve ırkçılık karşıtı duruşunun bence sorgulanamaz belgeleri. Hatırlayalım; Auschwitz toplama kampından sağ kurtulmuş bir kimyager olan Primo Levi, ” I sommersi e i salvati – Batanlar ve Kurtulanlar” kitabında “bellek yükümlülüğü” kavramını ele alır ve Holokost’un hatırlanmasının sadece tarihsel bir görev değil, aynı zamanda güncel insan hakları ihlallerine karşı duyarlılık geliştirilmesi anlamına geldiğini ifade ettiğini yazar.

Sideris’in Filistin belgesel serisindeki yaklaşımı, bu bellek yükümlülüğünün evrensel insan hakları perspektifine dönüştürülmesi çabası olarak çok kıymetlidir bence. Kıymetli zira, bu tür objektif perspektiflerin Enzo Traverso’nun “La violence nazie” çalışmasında belirttiği gibi, Holokost’un evrenselleştirilmesi ile İsrail politikalarının meşrulaştırılması arasında ayrım yapılması gerekiyor.

Medya Özgürlüğü Endeksleri ve Avrupa

Press Freedom Index verilerinin analizi, Thomas Sideris vakasının ortaya çıktığı bağlamı anlamak için kritik önem taşıyor. Reporters Without Borders (RSF) tarafından yayınlanan 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre, Yunanistan 100 üzerinden 33.85 puan ile 180 ülke arasında 88. sırada yer alıyor. Bu skor, Yunanistan’ı “kısmen özgür” kategorisine yerleştirmekte ve AB ortalamasının altında konumlandırmakta. Özellikle dikkat çekici olan kısım ise, Yunanistan’ın 2015 yılından bu yana düşüş trendinde olması. 2015’te 65. sıradayken, 2025’e geldiğinde 20 basamaktan fazla gerileme yaşamış Yunanistan. RSF’nin raporunda, medya mülkiyetinin tekelleşmesi, gazetecilere yönelik SLAPP (Strategic Lawsuits Against Public Participation) davaları ve kamu yayıncılığında siyasi müdahale ana sorun alanları olarak tanımlanmakta. Thomas Sideris vakasının yaşandığı dönemde Yunanistan’ın skorunun özellikle “siyasi bağımsızlık” alt kategorisinde düşük olması, ERT’deki yapısal sorunları doğrular nitelikte.

Öte yandan karşılaştırmalı olarak baktığımızda, Almanya 11. sırada (76.42 puan), Fransa 24. sırada (67.08 puan) ve İngiltere 26. sırada (66.27 puan) bulunmaktadır. Türkiye ise 158. sırada (22.17 puan) yer alarak “özgür değil” kategorisinde adeta demirlemiş durumda!

Demokrasi kalitesi ile medya özgürlüğü arasındaki korelasyon, Freedom House’un “Freedom in the World” raporu ve Economist Intelligence Unit’in “Democracy Index” verileriyle çaprazlandığında da son derece anlamlı örüntüler ortaya çıkıyor. Yunanistan, Freedom House’un 2024 raporuna göre 100 üzerinden 84 puan alarak “özgür” kategorisinde yer almakta, ancak medya özgürlüğü alt kategorisinde sadece 12/16 puan almakta. Democracy Index’te ise 100 üzerinden 76.49 puanla “kusurlu demokrasi” kategorisinde. Bu veriler, Yunanistan’da genel demokratik kurumların işlevsel olmasına rağmen, medya özgürlüğü alanında spesifik sorunlar olduğunu açıkça gösteriyor.

V-Dem (Varieties of Democracy) projesinin “Liberal Component Index” verilerine göre, Yunanistan’da medya özgürlüğü skoru 2010’lardan itibaren sürekli olarak düşüş trendinde ve 2025’te (1 üzerinden) 0.65 seviyesinde. Bu anlamlı düşüş, özellikle 2019’da Yeni Demokrasi iktidarının başlamasıyla hızlandı. Polity IV veri setindeki “Executive Constraints” göstergesi, Yunanistan’da yürütme organının medya üzerindeki kontrolünün artmasıyla paralel seyir izlemekte. Son tahlilde, Thomas Sideris vakasının, ERT’nin Genel İletişim ve Bilgi Sekreterliği aracılığıyla yürütme organına bağlanması bağlamında değerlendirildiğinde, bu nicel veriler vakanın yapısal nedenlerini açıklıyor.

Thomas Sideris vakası Avrupa demokrasisi için bir tür işaret fişeği mahiyetinde. 21. yüzyılda demokratik kurumların medya özgürlüğü karşısındaki “ambivalans” (zıtlık) durumunu gözler önüne seriyor. Vaka, formal demokratik prosedürlerin işlemesine rağmen, editoryal bağımsızlığın nasıl aşındırılabileceğini de gösteriyor. Sideris’in ifadesiyle “İsrail hükümeti Yunanistan’daki medya ve gazetecileri tamamen kontrol ediyor” iddiası, bu kontrolün uluslararası boyutunu gündeme getiriyor. Cosmote TV’nin (Alman ve İsrail ortaklarının kontrolündeki kanal) Ağustos 2025 sonunda gazetecinin filmlerini platformlarından kaldırması ve ödemelerini durdurması, bu sistemli baskının somut örneği.  Sideris’in Holokost uzmanı kimliği ile Filistin konusundaki çalışmaları nedeniyle hedef alınması, Avrupa’nın kendi değerleriyle çelişkiye düştüğünün de açık kanıtı.

Umut hep vardır!

Thomas Sideris vakasının sembolik önemi, çağdaş Avrupa’da medya özgürlüğünün karşılaştığı tehditlerin kristalize edilmiş bir temsilini sunmasında yatmakta. Bu vaka, sadece bir gazetecinin uğradığı haksızlık ve verdiği bireysel mücadele değil, aynı zamanda demokratik değerlerin ve insan hakları evrenselliğinin sınandığı kritik bir eşik. Sideris’in Holokost uzmanı kimliği ile Filistin konusundaki çalışmaları arasındaki bağ, bellek yükümlülüğünün güncel insan hakları mücadelesiyle nasıl örtüştüğünü göstermekte. Dolayısıyla onun susturulması, Avrupa’nın kendi tarihiyle hesaplaşması ve evrensel değerlere olan bağlılığının sorgulandığı bir paradoksu ortaya koymakta.

Medya özgürlüğü mücadelesinin süreklilik gerektiren doğası, bu vakanın uzun vadeli sonuçları açısından kritik önemde. Sideris’in ERT’den uzaklaştırılması, Yunan kamu yayıncılığında sadece basit bir personel değişikliği değil, aynı zamanda editoryal bağımsızlık ilkesinin sistematik olarak aşındırılmasının somut bir örneği.

İşin umut verici yanı ise, bu mücadelenin, gazetecinin alternatif platformlarda çalışmalarını sürdürmesi ve uluslararası dayanışma ağlarının mobilizasyonu ile devam ediyor olması. Sivil toplumun tepkisi, medya özgürlüğü savunucularının örgütlenme kapasitesini ve demokratik direncin canlılığının da umut verici emareleri.

Bu sürecin en çarpıcı boyutlarından biri de, Sideris’in yaşadığı kişisel travmanın toplumsal bir soruna dönüşmesi. Gazetecinin kendi ifadesiyle, “çok zor ve karmaşık bir durum” içinde bulunması, sadece ekonomik değil, aynı zamanda psikolojik bir baskının sonucu. “Psikolojik baskı altındayım, hayal kırıklığına uğradım, boş bir kabuk gibi hissediyorum” sözleri, medya sansürünün bireysel düzeydeki yıkıcı etkilerini çarpıcı şekilde özetliyor. “Ayaklarımın altındaki zemini kaybettim, şoktaydım ve hala şoktayım” ifadesi, kurumsal güvenin nasıl bir anda çöktüğünü dramatik şekilde anlatmakta.

Ancak Sideris’in dayanıklılığı ve mücadele azmi, “Lübnan’da bir kampta film çekimi için” çalışmalarını sürdürme kararlılığında olduğunu göstermekte. Filistinli Gazeteciler Ağı ile iş birliği içinde yürüttüğü projeler ve İnsan Coğrafyası doktorasından hareketle hazırladığı “Çemberleme Coğrafyası, İşgalin Mimarisi: Filistin’deki Soykırıma Antropocoğrafi Yaklaşım” başlıklı akademik kitap çalışması, entelektüel direncin somut tezahürlerinden sadece birisi.  Özellikle dikkat çekici olan, gazetecinin, yakın zamanda Lübnan ve Batı Şeria’da, 1948 Nakba’sından yaşlı mülteciler ile ilgili bir belgesel çalışmanın içerisinde olmasıdır. Sideris’in  Yunanistan’da yaşayan Filistinlilerden topladığı sözlü tanıklıkların ses belgeseli formatında kayda alınması, diasporik bellek çalışmalarının değerli örneklerinden sadece biri.

Tom Sideris ile son dönemde hayli sıklıkla yazışmalarda bulundum. Yılların deneyimli gazetecinin ciddi anlamda psikolojik sıkıntılar yaşadığına bizzat şahidim. Bana yazdığı mesajlardı, gördüğü psikolojik baskıları ve genel olarak iyi olmayan ruh haline rağmen aklının bitirmek istediği üç projesinde olduğunu gördüm. Sadece bu bile Sideris’in meslek aşkının en somut göstergesi olsa gerek.

Ben bu satırları kaleme alırken, maalesef Tom Sideris üzücü bir trafik kazası yaşadı ve maalesef omurga kemiğinde bir kırılma mevcut ve yatağa mahkum yaşıyor şimdilik. Yaşadığı psikolojik acılara ilave olarak şimdi bir de fiziksel ağrı çekiyor. Bu kaza yaşanmasa Sideris tam da bugünlerde Filistin’e gidecek ve yeni projesi “Never Lose the Key”in çekimlerine başlayacaktı.

Ve maalesef her değerli çalışma gibi Sideris’in bu son projesi de sponsor ve bütçe bağlamında oldukça sıkıntılı. Bu yönüyle Yunanlı gazeteci duayeninin ekonomik olarak da yardıma ihtiyacı var. Tom Sideris, tüm geliri bu projede kullanılmak üzere bir de bağış kampanyası oluşturdu. Kampanyanın linkini makalenin sonuna ekleyeceğim.

Size kısaca Sideris’in “Never Lose the Key” isimli belgesel projesinden bahsedeyim.

“Never Lose the Key” (Anahtarı Asla Kaybetme) belgeseli, 1948 Nakba’sından bu yana Filistinli mültecilerin kuşaklar boyunca korudukları ev anahtarlarının hikayesini anlatacak güçlü bir yapım olma potansiyeli taşıyor. Belgesel, 750 bin Filistinlinin vatanından sürgün edildiği ve “hemen dönecekleri umuduyla evlerinin kapılarını kilitleyen” insanların 77 yıldır süren umut hikayesini görsel olarak kayda almayı hedefliyor.

Nakba’da kaybedilen evlerin sembolü olan bu anahtarlar, “fiziksel ve duygusal kayıp ile adaletsizliğin güçlü bir sembolü ve hatırlatıcısı” olarak sadece nostalji değil, aynı zamanda aktif direniş aracına dönüşmüş durumda. Sideris’in planladığı çekim, yaşlı mültecilerin “bir gün geri dönme umutlarının ve kararlılıklarının simgesi olarak hala orijinal evlerinin anahtarlarını elinde tuttuğu” anları belgeleyecek. “Avdetül-kübra” (büyük dönüş) adını verdikleri günü bekleyen yaşlı tanıkların Lübnan ve Batı Şeria’daki kamplarındaki sözlü tarihleri, kolonyal hafızaya karşı alternatif bir anlatı oluşturacak. Belgesel, hem kişisel dramları hem de kolektif belleği harmanlayarak, dünya çapındaki Filistin yanlısı gösterilerde kullanılan bu evrensel sembolün kökenlerine inerek, medya sansürüne rağmen direnen bir gazetecinin entelektüel ve etik duruşunu da yansıtmayı hedefliyor.

Görüldüğü üzere Tom Sideris, en zor şartlarda dahi mesleğini yapmaktan başka bir şey düşünmeyen ve bunun için gerekirse “Yunanistan Parlamentosu önünde açlık grevi yapma”yı bile düşünen bir meslek sevdalısı. Ve şahsen onun bir dostu olarak ben bu durumu umutsuzluğun değil, demokratik haklarını savunma kararlılığının ifadesi olarak okuyorum.

Son olarak şunu ifade edeyim: Gelecek araştırmacılar için bu vaka, medya özgürlüğü, kamu yayıncılığı reformu ve dijital çağda gazeteci direnci konularında zengin bir veri seti sunuyor. Şundan eminim ki, Sideris vakasının karşılaştırmalı analizleri, Avrupa’daki benzer örneklerle birlikte değerlendirilerek, medya sansürünün yeni biçimlerine dair daha kapsamlı bir teorik çerçeve geliştirilecektir. Thomas Sideris’in mücadelesi, medya özgürlüğünün korunması için bireysel cesaretin ve kolektif dayanışmanın ne denli kritik olduğunu gösteren yaşanmış bir deneyim olarak gelecek kuşak gazeteci ve aktivistler için ilham verici bir örnek olacaktır.

NOT: Eğer Tom Sideris’in bağımsız gazetecilik çabasına katkıda bulunmak isterseniz. Şu kampanyaya bağış yapabilirsiniz:

https://whydonate.com/fundraising/never-lose-the-key

 

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Previous Post

ABD’de Lambalar Söndü, Altında 46 Yıllık Rekor Kırıldı! Dev Bankadan Korkutan Tahmin: 4.200 Doları Aşacak

Next Post

Başkentten yurt dışına direkt uçuşlar artırılacak

SG

SG

Next Post
Başkentten yurt dışına direkt uçuşlar artırılacak

Başkentten yurt dışına direkt uçuşlar artırılacak

  • Trending
  • Comments
  • Latest
Financial Times'dan Sedat Peker yorumu: Türkiye'yi şaşkına çevirdi

Financial Times’dan Sedat Peker yorumu: Türkiye’yi şaşkına çevirdi

30 Mayıs 2021
Sedat Peker, Rubicon’u geçti mi?

Sedat Peker, Rubicon’u geçti mi?

9 Haziran 2021
15 Temmuz’un gizemli ismi MİT görevlisi Sadık Üstün ve faaliyetleri

15 Temmuz’un gizemli ismi MİT görevlisi Sadık Üstün ve faaliyetleri

9 Ekim 2021
11 yılda 43 yabancı şirket Türkiye’yi terk etti

11 yılda 43 yabancı şirket Türkiye’yi terk etti

6 Temmuz 2021
Siyasete Sert Başlangıç: Meclis Boykotla Açılıyor... CHP Açılışta Olmayacak.

Siyasete Sert Başlangıç: Meclis Boykotla Açılıyor… CHP Açılışta Olmayacak.

0
Sirte neden herkesin kırmızı çizgisi?

Sirte neden herkesin kırmızı çizgisi?

0
Ekonomik kriz erken seçimi zorluyor

Ekonomik kriz erken seçimi zorluyor

0
Tutuklu Altı Gazetecinin Yargılanmasına Başlandı

Tutuklu Altı Gazetecinin Yargılanmasına Başlandı

0
Siyasete Sert Başlangıç: Meclis Boykotla Açılıyor... CHP Açılışta Olmayacak.

Siyasete Sert Başlangıç: Meclis Boykotla Açılıyor… CHP Açılışta Olmayacak.

1 Ekim 2025
Son Dakika! Antalyaspor'un Eski Başkanı Gözaltına Alındı

Son Dakika! Antalyaspor’un Eski Başkanı Gözaltına Alındı

1 Ekim 2025
40 milyar doların üzerindeki rakamlar doğru mu?

40 milyar doların üzerindeki rakamlar doğru mu?

1 Ekim 2025
Münih’te patlayıcı dolu ev patladı

Münih’te patlayıcı dolu ev patladı

1 Ekim 2025

Son Haberler

Siyasete Sert Başlangıç: Meclis Boykotla Açılıyor... CHP Açılışta Olmayacak.

Siyasete Sert Başlangıç: Meclis Boykotla Açılıyor… CHP Açılışta Olmayacak.

1 Ekim 2025
4
Son Dakika! Antalyaspor'un Eski Başkanı Gözaltına Alındı

Son Dakika! Antalyaspor’un Eski Başkanı Gözaltına Alındı

1 Ekim 2025
3
40 milyar doların üzerindeki rakamlar doğru mu?

40 milyar doların üzerindeki rakamlar doğru mu?

1 Ekim 2025
3
Münih’te patlayıcı dolu ev patladı

Münih’te patlayıcı dolu ev patladı

1 Ekim 2025
3

Kur Bilgileri

Exchange Rate TRY: Çar, 1 Eki.

Takip Edin

Kategoriler

  • 15 Temmuz
  • Bilim ve Teknolji
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Genel
  • Görüş & Analiz
  • Güncel
  • İnsan Hakları
  • Kültür – Sanat
  • Kürt Meselesi
  • Politika
  • Sağlık
  • Spor
  • Yaşam
Görüş & Analiz Gönder

Son Dakika

Siyasete Sert Başlangıç: Meclis Boykotla Açılıyor... CHP Açılışta Olmayacak.

Siyasete Sert Başlangıç: Meclis Boykotla Açılıyor… CHP Açılışta Olmayacak.

1 Ekim 2025
Son Dakika! Antalyaspor'un Eski Başkanı Gözaltına Alındı

Son Dakika! Antalyaspor’un Eski Başkanı Gözaltına Alındı

1 Ekim 2025
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  • İnsan Hakları
  • 15 Temmuz
  • Kürt Meselesi
  • Görüş & Analiz
  • Gizlilik politikası

© 2020 Serbest Görüş

No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  • İnsan Hakları
  • 15 Temmuz
  • Kürt Meselesi
  • Görüş & Analiz
  • Gizlilik politikası

© 2020 Serbest Görüş