Uluslararası Islah ve Ceza İnfaz Kurumları Birliği (ICPA – International Corrections and Prisons Association) tarafından her yıl düzenlenen yıllık konferans, bu yıl 26–31 Ekim 2025 tarihleri arasında Türkiye’de gerçekleştirilecek. Konferans öncesinde gündeme alınması amacıyla Türkiye’deki cezaevlerinde yaşanan insan hakları ihlallerine ilişkin hazırlanan özet rapor, ICPA üyesi devletlerin dikkatine sunuldu.
Rapor, Amsterdam Law Center – Human Rights Platform tarafından hazırlanarak “ICPA 2025 Türkiye Çalıştayı Hazırlık Raporu: Cezaevlerinde İnsan Hakları İhlalleri” başlığıyla yayımlandı.
Cezaevlerinde aşırı doluluk
Rapora göre, 2025 itibarıyla Türkiye’deki 402 cezaevinde 419 bin 194 mahpus bulunuyor; toplam kapasite ise 304 bin 964 kişi. Bu da yaklaşık 115 bin kişilik bir aşırı doluluk anlamına geliyor.
Birçok mahkûmun yerde yattığı, tuvalet için saatlerce sıra beklediği ve mahkûmların nöbetleşe uyuduğu ifade edildi.
İşkence, sağlık hakkı ihlalleri ve ölümler
Raporda, özellikle siyasi mahkûmlara yönelik kötü muamele, çıplak arama ve tecrit uygulamaları gibi vakaların sürdüğü belirtildi.
Ayrıca ciddi sağlık sorunları olan tutuklu ve hükümlülerin hastanelere sevk edilmediği veya tedavilerinin geciktirildiği, bu nedenle çok sayıda mahpusun yaşamını yitirdiği kaydedildi.
CISST verilerine göre 2019–2023 yılları arasında cezaevlerinde 539 mahpus hayatını kaybetti; ölümlerin önemli bir kısmı tıbbi ihmalden kaynaklandı.
Kırılgan gruplara ayrımcılık
Kadın, çocuk, yaşlı, engelli ve LGBTI+ mahpusların sistematik ayrımcılığa maruz kaldığı belirtilen raporda, Finlandiya Göçmenlik Servisi’nin 2024 tarihli raporuna atıfla bazı kadın tutuklulara yönelik cinsel saldırı ve tecavüz vakaları da belgelendi.
Uluslararası hukuka aykırılık ve çağrı
Türkiye’nin taraf olduğu BM İşkenceye Karşı Sözleşme (CAT), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi (ICCPR) hükümlerinin açıkça ihlal edildiği belirtilen raporda, ICPA üye devletlerine şu çağrılar yapıldı:
- Türkiye’deki cezaevi koşulları konferans gündemine alınmalı,
- BM ve Avrupa Konseyi denetim organlarına tam erişim sağlanmalı,
- Ağır hasta, yaşlı ve çocuklu kadın mahpuslar için insani tahliye uygulanmalı,
- İşkence iddiaları bağımsız soruşturmalarla ele alınmalı,
- Kalıcı uluslararası izleme mekanizmaları devreye sokulmalı.
“Tarihî bir fırsat ya da meşrulaştırma riski”
Amsterdam Law Center, ICPA 2025’in Türkiye’de yapılmasının “ya mevcut ihlalleri meşrulaştırma riski ya da reform için tarihî bir fırsat” sunduğunu belirterek, üye devletleri “Türkiye’deki on binlerce mahpusun sesi olmaya” çağırdı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***