Serbest Görüş Haber Merkezi
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, 2022 yılında siyasi yasak cezası da aldığı “ahmak davası”ndaki cezanın istinafta onanmasına tepki gösteren CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, “YSK üyelerinin ‘biz muhatap değiliz” dediği bir konuda zorla mağdur ilan edilmesi ve sonuçta verilen onama kararı, hukukun değil sarayın kalemşörlüğünün eseridir‘” dedi. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın da, “Biliyoruz ki tüm saatleri seçim zamanına ayarlı.. Yine biliyoruz ki, seçimler meydanlarda ve sandıklarda kazanılır, mahkeme salonlarında rakip eksilterek değil” diye tepki gösterdi.
19 Mart operasyonuyla tutuklanan CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun kamuoyunda “ahmak davası” olarak bilinen davada, TCK 53. madde kapsamında siyasi yasak da içeren 2 yıl 7 ay 15 günlük cezası istinaf tarafından onandı. Cezanın, 1 yıl 19 ay 15 gün şeklinde güncellenerek onandığı belirtildi. İmamoğlu’nun avukatlarından Kemal Polat da kararı temyiz edeceklerini açıkladı. Kararın istinafta onanmasında CHP’liler tepki gösterdi.
Günaydın: Seçimler meydanlarda ve sandıklarda kazanılır, mahkeme salonlarında rakip eksilterek değil.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın paylaşımında şu ifadeleri kullandı.
“Ahmak Davası’nda ilk derece mahkemesinin 14 Aralık 2022 tarihinde verdiği karar, Bölge Adliye Mahkemesi’nce değiştirilerek (2 yıl 7 ay 15 gün yerine 1 yıl 19 ay 15 gün hapis) bugün onandı. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim değiştirilerek ivedilikle çıkartılan karar, istinafta 2 yıl 9 ay bekletildi. Şimdi sıra Yargıtay’da.. Biliyoruz ki tüm saatleri seçim zamanına ayarlı.. Yine biliyoruz ki, seçimler meydanlarda ve sandıklarda kazanılır, mahkeme salonlarında rakip eksilterek değil.”
Emir: Hukukun değil sarayın kalemşörlüğünün eseridir
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir tepki paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu hakkında verilen “ahmak davası” kararı, her aşamasıyla Türk yargı tarihinin en kara sayfalarından biridir. Hâkimlerin son dakikada değiştirilmesi, YSK üyelerinin “biz muhatap değiliz” dediği bir konuda zorla mağdur ilan edilmesi ve sonuçta verilen onama kararı, hukukun değil sarayın kalemşörlüğünün eseridir. Bu dava bir hukuk davası değildir, bu dava bir siyasi mühendislik operasyonudur! İktidar, siyasi rakibini devre dışı bırakmak için “ahmak” kelimesinden cumhuriyetin en büyük kumpas davalarından birini üretti.”
Çiftçi: Hukukun üstünlüğüne, adalete ve demokrasinin temellerine açık bir saldırı girişimidir
Cumhuriyet Halk Partisi Seçim ve Parti Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Avukat Gül Çiftçi, şu paylaşımı yaptı:
“İBB Başkanımız ve Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu hakkında açılan “ahmak” davasında verilen 2 yıl 7 ay 15 günlük hapis cezasının İstinaf Mahkemesi tarafından onanması hukukun üstünlüğüne, adalete ve demokrasinin temellerine açık bir saldırı girişimidir. 31 Mart 2019 seçimlerinden sonra başlatılan bu dava, Yüksek Seçim Kurulu üyelerine hakaret iddiasına dayandırılmıştır. Oysa Ekrem İmamoğlu’nun sözleri, dönemin İçişleri Bakanı’nın kendisine yönelttiği “ahmak” ifadesine verilen yanıttır; YSK üyelerine yönelik hiçbir hakaret yoktur. Hiçbir mahkeme kararı bizleri demokrasi yolundan geri çeviremez. Türkiye’nin geleceği, hukukun üstünlüğüne ve halkın iradesine inanan milyonların omuzlarında yükselecek.”
Karar, siyasi yasak anlamına mı geliyor? Evet. Mahkeme, İmamoğlu’nu “hakaret” suçundan hapse mahkum ettikten sonra, 2 yıl 7 ay 15 günlük ceza süresince siyasi haklarını, seçme ve seçilme hakkını da kullanamayacağına hükmetti. Ancak yasağın asıl nedeni bu madde de değil. Bu madde uygulanmasa bile anayasa, Milletvekili Seçimi Kanunu ve Mahalli İdareler Kanunu uyarınca, bir yıldan fazla hapis cezası aldığı için İmamoğlu, seçilme hakkını kullanamayacaktı. Karar nasıl kesinleşecek? Kararın kesinleşmesi için istinaf mahkemesi ve Yargıtay incelemesinden geçmesi gerekiyor. Hem istinaf mahkemesinin hem Yargıtay’ın cezayı onaması gerekiyor. |
Ne olmuştu?Ekrem İmamoğlu, ilk kez İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiği 2019 yılının kasım ayında Fransa’nın Strazburg kentinde düzenlenen Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’ne davetli olarak katılmış ve bir konuşma yapmıştı. O dönem Türkiye İçişleri Bakanı olarak görev yapan AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, İmamoğlu için “Avrupa Parlamentosu’na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek” demişti. İmamoğlu ise Soylu’ya “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa’da, onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan şeylere, biten şeylere baktığımızda, tam da işte 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır. Önce ona bir odaklansın.” cevabını vermişti. Bunun üzerine Türkiye’deki seçimleri organize eden Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) üyeleri hakarete uğradıklarını ve mağdur olduklarını belirterek İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazılı suç duyurusunda bulunmuştu. Başsavcılığın hazırladığı iddianamede “kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret” suçundan İmamoğlu’nun 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapis cezasına çarptırılması istenmişti. İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk ayağında Ekrem İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis ve siyasi yasak cezası verilmişti. Dava, son iki yıldır Türkiye’de “Temyiz Mahkemesi” olarak da kabul edilen Yargıtay’ın bir alt basamağı İstinaf Mahkemesi’nde görülmeye devam ediyor. TIKLAYIN – Ekrem İmamoğlu İstinaf’taki davaya ilişkin konuştu: Bizi yolumuzdan ayıramazlar, ülkemizi özgür kılacağız TIKLAYIN – Ekrem İmamoğlu’ndan İstinaf’a yeni mütalaa: 125. madde anayasaya aykırı, dosya AYM’ye gönderilmeli |