ENSAR NUR | TR724 STRAZBURG
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde (AKPM) “Türkiye’de demokrasi, hukukun üstünlüğü ve kapsayıcı diyalog” başlıklı acil prosedür kapsamında bir oturum düzenlendi. Genel Kurul’da yapılan tartışmada Türkiye raportörü Lord David Blencathra, Batılı ülkeleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan karşısında sessiz kalmakla suçladı. Blencathra, Türkiye’de muhalefete yönelik baskıların giderek arttığını söyledi. Bazı vekiller yaşananları savunan AKP’li vekillere tepki gösterdi.
Raportör, haziran ayında gerçekleştirdikleri Türkiye ziyaretinde edindikleri gözlemleri aktararak, o tarihten bu yana durumun daha da kötüleştiğini belirtti. Blencathra’ya göre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki davalar tamamen siyasi bir manevra. Blencathra, “Sahte yolsuzluk suçlamaları yetmezmiş gibi şimdi de üniversite diplomasını sahte göstermek istiyorlar. Amaç, cumhurbaşkanlığı adaylığından uzak tutmak” dedi.
CHP’li Bayrampaşa Belediye Başkanı Hasan Mutlu’nun iki hafta önce gözaltına alınmasını da hatırlatan raportör, toplamda 17 CHP’li belediye başkanının görevden alındığını ve yerlerine hükümete yakın kayyumların getirildiğini söyledi. Blencathra, bunun yalnızca belediyelerle sınırlı kalmadığını, iktidarın muhalefeti içten çökertmeye çalıştığını dile getirdi. “İstanbul’da CHP teşkilatının mahkeme kararıyla görevden alınması bunun göstergesidir. Ankara’da da aynı senaryonun devreye sokulacağından kimsenin şüphesi yok” diye konuştu.
“Batı’nın sessizliği tehlikeli”
Blencathra, en az bu gelişmeler kadar tehlikeli bulduğu konunun Batı’nın sessizliği olduğunu söyledi. Erdoğan’ın NATO kartını kullanarak kendisine alan açtığını, bu sayede Batılı ülkelerden ciddi bir tepki görmediğini vurguladı. Özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın Erdoğan’a yaklaşımını eleştiren raportör, “Trump, Erdoğan’ı kendisine benzeyen güçlü bir lider olarak görüyor. Washington’daki genel kanı, Trump’ın Türkiye’nin iç baskılarını umursamadığı, sadece dış politikaya odaklandığı yönünde” ifadelerini kullandı.
AKPM raportörü, Avrupa’daki birçok hükümetin de benzer şekilde Erdoğan’a karşı kamuoyu önünde eleştiri getirmekten kaçındığını belirtti. Türkiye’deki insan hakları ihlalleri ve hukukun üstünlüğüne yönelik tehditlerin göz ardı edildiğini söyleyen Blencathra, “Batılı demokrasiler, Erdoğan’ın içerideki otoriterleşmesine karşı neredeyse tamamen sessiz kalıyor” dedi.
Lord Blencathra konuşmasını, AKPM üyesi ülkelerin bu sessizliğe son vererek Türkiye’de demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü açıkça savunması çağrısıyla tamamladı.
Fassino’dan CHP’ye operasyonları savunan AKP’li Göka’ya yanıt
AKP’li Meryem Göka Genel Kurul’daki konuşmasında CHP’ye yönelik baskıları, “Gördüğümüz şey, devam eden hukuki süreçlerdir, siyasi operasyonlar değildir. Muhalefet üyelerinin ifadelerine ve yolsuzluk ile rüşvet iddialarına dayanan bu davalar bağımsız makamlar tarafından yürütülmektedir. Muhalefet ciddi bir çalkantı içindedir; hatta kongrelerinde delege satın alma iddiaları gündeme gelmektedir. Daha temiz bir siyaset arayışında olan bazı belediyelerin istifa ederek iktidardaki AKP’ye katıldığını da not etmek gerekir.” ifadeleriyle savundu.
İtalyan parlamenter Piero Fassino ise AKP’li Meryem Göka’nın sözlerine tepki gösterdi.
Fassino, görevden alınan belediye başkanlarının tamamının muhalefetten geldiğine dikkat çekti. “Çarpıcı olan şu ki görevden uzaklaştırılan belediye başkanları hep muhalefetten. İktidar partisinden hiçbir belediye başkanı aynı muameleye maruz kalmıyor” dedi.
Gazetecilere yönelik baskılara da değinen Fassino, “Vurulan ya da hapse atılan gazeteciler, hükümeti eleştirenler oluyor. Tüm medya çalışanlarına eşit muamele gösterildiğine dair hiçbir kanıt yok” ifadelerini kullandı. Fassino ayrıca yargı bağımsızlığının ortadan kalktığını, hükümete ve Adalet Bakanlığı’na yeterince yakın görülmeyen yargıçların görevden alındığını söyledi.
Tüm bu gelişmelerin demokratik kurallarla çeliştiğini belirten Fassino, “Türkiye büyük bir ülke, köklü bir tarihe sahip ve bu Konsey’in üyesi. Avrupa Konseyi’ne katıldığında demokratik ilkeleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyma yükümlülüğünü kabul etti. Ancak bugün bu yükümlülükler yerine getirilmiyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***