Polis, 9 Ağustos 2025’te Londra Parlamento Meydanı’nda Palestine Action’ı destekleyen 89 yaşındaki bir kadını gözaltına aldı.
Londra’da, Birleşik Krallık hükümetinin Filistin yanlısı grup Palestine Action’a yönelik yasak kararını protesto eden 522 kişi gözaltına alındı. Bu sayı, başkentte tek bir protestoda şimdiye kadar kaydedilen en yüksek tutuklama sayısı olarak değerlendiriliyor.
Metropolitan Polisi, daha önce açıklanan 466 tutuklama sayısını güncelleyerek 522 kişinin gözaltına alındığını duyurdu. Gözaltıların tamamına yakını, merkezi Londra’daki Parlamento Meydanı’nda düzenlenen gösteride, Palestine Action’ı destekleyen pankartlar taşıdıkları gerekçesiyle gerçekleşti.
Polisin verdiği bilgiye göre Cumartesi günü gözaltına alınanların ortalama yaşı 54 oldu. Gözaltına alınanlar arasında 80 yaş üzerinde 15, 70 yaş üzerinde 97 kişi vardı.
Tutuklamalardan biri ise yakındaki Russell Meydanı’nda gerçekleşti. O bölgede ise binlerce kişi, İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşını protesto eden Palestine Coalition adlı grubun yürüyüşüne katıldı. Savaşta şu ana kadar en az 61 bin 430 Filistinli hayatını kaybetti, 153 bin 213 kişi ise yaralandı.
Protestolar, Birleşik Krallık’ın 5 Temmuz’da Palestine Action’ı Terörizm Yasası (Terrorism Act 2000) kapsamında yasaklamasının ardından gerçekleşen gösterilerin son halkası oldu. Grup, yasak kararından kısa süre önce İngiltere’nin güneyinde bir hava üssüne yönelik gerçekleştirilen bir baskınla iki uçağa yaklaşık 7 milyon poundluk zarar verilmesinden sorumlu olduğunu açıklamıştı.
Palestine Action aktivistleri, bu eylemlerini, İngiltere’nin İsrail’e dolaylı askeri destek verdiği gerekçesiyle yaptıklarını savunuyor.
Grubun kurucu ortağı Huda Ammori, Cumartesi günü düzenlenen protestolardan önce yaptığı açıklamada, bu gösterilerin “ülke tarihimizde temel özgürlüklerimize yönelik benzeri görülmemiş bir saldırıya karşı kitlesel bir itaatsizlik eylemi olarak yer alacağını” belirtti.
İçişleri Bakanı Yvette Cooper, toplu gözaltıların ardından yaptığı açıklamada, hükümetin kararını savunarak, “Birleşik Krallık’ın ulusal güvenliği ve kamu güvenliği her zaman en öncelikli konu olmalı” dedi.
Cooper, Palestine Action’ın “şiddet içermeyen bir grup olmadığına ilişkin değerlendirmelerin çok açık olduğunu” da sözlerine ekledi.
Ancak Birleşmiş Milletler, Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), Greenpeace gibi sivil toplum kuruluşları hükümetin yasağı “hukuki aşırılık” ve “ifade özgürlüğüne yönelik tehdit” olarak eleştiriyor.
Greenpeace İngiltere’nin eş yürütücüsü Areeba Hamid, Cumartesi günü yaptığı açıklamada, “Bu olaylar başka bir ülkede yaşansaydı, Birleşik Krallık hükümeti ifade özgürlüğü ve insan hakları konusunda ciddi endişelerini dile getirirdi.” dedi.
Hamid, hükümetin “artık polis teşkilatını düşünce polisi haline getirdiğini ve doğrudan eylemi terörizm olarak tanımladığını” da ekledi.
Ayrıca polis terörle mücadele biriminin, gözaltına alınanlar hakkında dava açabilmek için gerekli dosyaları hazırlamak üzere çalışmalara başladığı belirtildi.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***