AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Hedefinde muhalefet vardı. Belediyelere yönelik yürütülen ve 37 kişinin tutuklandığı soruşturmalara sahip çıktı. Şüphelileri şimdiden ‘suçlu’ ilan eden Erdoğan, “Tıpkı İstanbul merkezli sahtekarlık ve yolsuzluk soruşturmasında olduğu gibi devletimiz burada da milletin hakkını yiyen haramzadelere acımamış hepsini kulaklarından tutup adalete teslim etmiştir. (…) Hadsizlerin bilmesini istiyorum: Ne yaparsanız yapın, Türkiye’nin rüşvetçilerle, suç örgütleriyle, milletin malına çöken siyasi tefecilerle mücadelesini sulandıramazsınız.” ifadelerini kullandı.
Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarından satır başları şu şekilde:
- Muhalefet partilerinin de katılımıyla kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, milli iradenin tecelli merkezi olan meclisimizin süreci sahiplenmesi ve desteklemesi bakımından son derece kıymetliydi. Bu sahiplenmenin gerçekleşmesinden memnuniyet duyuyoruz. Komisyonun ilk iki toplantısında kararların oy birliğiyle alınması ise ümit verici bir başka gelişmeydi. Bu yapıcı yaklaşımın sürdürülmesini temenni ediyoruz.
- Terörden kurtulmamız için Türkiye’nin önünde bir fırsat penceresi aralanmıştır. Bunu ziyan etmenin vebali ağır olacaktır. Komisyonun milletimizin beklentilerine uygun şekilde terörsüz Türkiye çabalarının başarısı için üzerine düşeni layıkıyla yapacağına inanıyorum.
- Son haftalarda yaşanan tartışmalar, Türkiye’nin halen en büyük sorununun siyasi rekabeti yıkım siyasetine çeviren, hükümeti yıpratmak için devletin kurumlarını itibarsız hale getirmeyi meşru gören çarpık muhalefet anlayışı olduğunu bir kez daha teyit etmiştir. Biliyorsunuz önce LGS sonuçları üzerinden imam hatip okullarına yönelik bir linç kampanyası yürüttüler. Bursa’daki bir okulumuzun duvarına astığı tebrik mesajını çarpıtarak sınav üzerinde şüphe oluşturmaya çalıştılar.
- Şimdi aynı koroyu yargıya intikal etmiş bir soruşturma dosyasının başına üşüşmüş halde yine sahnede görüyoruz. Basın etiğiymiş, gazetecilik ilkeleriymiş, siyasi mesuliyet duygusuymuş, insanların onuruymuş, devlet kurumlarının itibarı, Türkiye’nin kazanımlarıymış. Bunların hiçbiri umurlarında değil. Ortada çok açık bir gerçek var. O da soruşturma konusu suçu bundan bir sene önce tespit eden de, şikayet eden de, yargıya intikal ettirip şüphelilerin yakalanmasını sağlayan da devletimizin ilgili kurumlarıdır.
- Soruşturma kapsamında 250 şüpheliye yönelik adli işlem başlatılmış ve 199 şüpheli hakkında kamu davası açılmıştır. 37 kişi tutuklanmış ve 15 kişi hakkında adli kontrol kararı verilmiştir. Tıpkı İstanbul merkezli sahtekarlık ve yolsuzluk soruşturmasında olduğu gibi devletimiz burada da milletin hakkını yiyen haramzadelere acımamış hepsini kulaklarından tutup adalete teslim etmiştir.
- Şunu açık ve net ifade ediyorum; 30 yıl sonra İstanbul’da yakayı ele verenlerin konumlarına ve unvanlarına nasıl bakılmadıysa bu dosyada da kimsenin gözünün yaşına bakılmadı. Daha önemlisi suç örgütü üyelerini aklamak için kimse sokağa çıkmadı, protesto eylemi düzenlemedi, milli markaları boykot çağrısı yapmadı, Batılı medya kuruluşlarına kimse şikayette bulunmadı.
- Hele hele tehdit ederek, hakaret ederek kimse mahkemeler üzerinde baskı kurmaya çalışmadı. Yani her şey kanuna, nizama ve hukuk devleti ilkelerine uygun yürütüldü. Şunu herkesin, özellikle de bağıran çağıran ve tetikçileri vasıtasıyla devlet kurumlarına saldıran hadsizlerin bilmesini istiyorum: Ne yaparsanız yapın, Türkiye’nin rüşvetçilerle, suç örgütleriyle, milletin malına çöken siyasi tefecilerle mücadelesini sulandıramazsınız.
- Kendinizi ve suç ortaklarınızı temize çıkarmak için gençlerimizi, masum çocuklarımızı kullanmaktan vazgeçin. Ekmeğini yediğiniz devletinize karşı asgari seviyede de olsa mesuliyet duygusuyla hareket edin. Her kim milletin hakkına giriyor, malına mülküne el uzatıyorsa yakasına yapışmaya devam edeceğiz.”
ÖNCEKİ YAZIMacron, İsrail’in Gazze planını kınadı; ‘felaket’ ve ‘kalıcı savaşa giden yol’ olarak nitelendirdi
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***