CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tekstil sektöründeki sorunların giderek büyüdüğünü, fabrikaların kapanma riskinin ve işsizliğin arttığını belirterek, sektörün ekonomik kayıplarının Türkiye’nin dış pazardaki rekabet gücünü zayıflattığını ve çözüm için iktidarın desteğinin şart olduğunu kaydetti. Gürer, “2018 yılının Temmuz ayından 2025 yılı Haziran ayına kadar geçen süreçte, 298 tekstil ve 81 giyim sektöründe bulunan şirket konkordato ilan etti. Bu durum, şirketlerin finansal olarak zor durumda olduklarını ve birçok fabrikanın kapanma riskiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor ” dedi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tekstil sektöründe son yıllarda yaşanan sorunların giderek derinleştiğini ve bu sorunların sadece sektörü değil, tüm ekonomiyi olumsuz etkileyebileceğini ifade etti.
Sektörün istihdam ve üretim kapasitesine dikkat çeken Gürer, “Tekstil ve hazır giyim sektörü; 950 bin kişiye istihdam sağlıyor, 50 milyar dolar üretim yapıyor ve 40 milyar doların üzerinde yatırıma sahip. Bu kadar büyük bir sektörde yaşanan sorunların derinleşmesi sadece tekstil sektörü için değil, tüm ekonomi için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır ” değerlendirmesini yaptı.
3,3 milyar dolarlık ihracat kaybı
Ömer Fethi Gürer, tekstil sektöründeki sorunların yalnızca iç piyasada değil, aynı zamanda ihracat üzerinde de olumsuz etkiler yarattığını vurguladı.
2022-2024 yılları arasında 145 bin işçinin işinden olduğunu ve 3,3 milyar dolarlık ihracat kaybı yaşandığını belirten Gürer, şu değerlendirmede bulundu:
“Hazır giyim sektörü verileri 2022-2024 yılları arasında bir geriye gidişi gösteriyor. 145 bin işçi işinden olmuş ve 3,3 milyar dolarlık ihracat kaybı yaşanmıştır. Faiz politikalarından olumsuz etkilenen sektör, başa baş noktasının altında bir gelirle faaliyet göstermeye başlamıştır. Farklı ülkelere yatırım yapan iş insanları gelir-gider dengelerini sağlamakta zorlanıyor, bu da sektördeki daralmayı artırıyor.”
Gürer, tekstil sektöründeki düşüşün sadece Türkiye için değil, sektöre yönelik dış pazarlar için de olumsuz sonuçlar doğurduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Özellikle AB ve ABD pazarlarında artan talepler karşısında, Türk tekstili pazar payı kaybetmeye başlamıştır. 2025 yılının ilk altı ayında, sektördeki ihracat yüzde 6,5 oranında gerilemiştir. AB pazarındaki hazır giyim alımları yüzde 16, ABD’deki alımlar ise yüzde 10 oranında artmışken, ülkemizde bu alanda bir gerileme yaşanmıştır.”
Tekstil sektöründeki finansal zorlukları daha da derinleştiren bir diğer önemli gelişmenin, sektördeki konkordato ilanları olduğunu, son yıllarda 298 tekstil şirketinin konkordato ilan ettiğini belirten Gürer, “2018 yılının Temmuz ayından 2025 yılı Haziran ayına kadar geçen süreçte, 298 tekstil ve 81 giyim sektöründe bulunan şirket konkordato ilan etti. Bu durum, şirketlerin finansal olarak zor durumda olduklarını ve birçok fabrikanın kapanma riskiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor ” dedi.
“2025 yılı için öngörülen kayıp 1 milyar doları bulacak”
Gürer, sektördeki şirketlerin yüzde 70 oranında yabancı krediye dayalı finansman kullandığını ancak yüksek faiz oranlarının bu yapıyı sürdürülemez hale getirdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Sektör, 100 birim ciro için 25 birim sermaye kullanmak zorunda kalıyor ve bunun yüzde 70’i yabancı kaynaklardan, yüzde 30’u ise öz kaynaklardan sağlanıyor. Bu da demek oluyor ki, şirketlerin öz kaynakları hızla tükeniyor ve iflas ya da konkordato ilanı kaçınılmaz hale geliyor. Şanslı olanlar ise fabrikalarını kapatmak zorunda kalacaklar. 2025 yılı için öngörülen kayıp 1 milyar doları bulacaktır.
Bu kayıp, yaklaşık 30 bin kişinin işsiz kalmasına yol açacaktır. Ülkemiz için önemli bir sektör olan tekstil sektörü, böyle bir krizi daha fazla sürdüremez. İktidarın sektördeki sorunları izlemek yerine çözüm üretmesi gerekmektedir. Tekstil sektörü, devlet desteği ile sorunlarını aşabilir. Aksi takdirde daha fazla şirket kapanacak, işsizlik artacak ve dış pazarlar kaybedilecektir.
Tekstil sektörü ile hazır giyim sanayi, ülkemiz için öncü ve önemli sektörlerdir. Net ihracatçı olan bu sektör, devlet desteği ile yaşadığı sorunları aşabilir. İktidar, tekstildeki sorunları izlemek yerine çözüm üretmelidir. Sektör temsilcilerinin açıklamalarına, konkordato ilan eden firmalara, kapanan işletmelere, işsiz kalanların çalıştığı alanlara ve yurt dışında iş kurmaya yönelen yatırımcılara bakıldığında; hazır giyim ve tekstil sektöründe yaşanan sorunların sadece bir yüzü görülmektedir.” (ANKA)