Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ticaret politikasındaki belirsizlikler nedeniyle küresel ekonomiye yönelik bu yıl ve 2026 için büyüme tahminini yüzde 2,9’a çekerken, Türkiye ekonomisi için 2025 ve 2026 büyüme tahminlerini de aşağı yönlü revize etti. Raporda, Türkiye’de yıllık bazda enflasyonun 2026’nın son çeyreğinde yüzde 15 civarına gerileyeceği tahmin edildi.
OECD, “Belirsizlikle mücadele, büyümeyi canlandırma” temasıyla, Ekonomik Görünüm Raporu’nu yayımladı. Rapora göre, son birkaç ayda ekonomi ve ticaret politikalarına ilişkin belirsizlikler kayda değer artış gösterdi.
Bu kapsamda OECD, küresel ekonomiye yönelik büyüme tahminini aşağı yönlü revize etti. Küresel ekonomide geçen yılki yüzde 3,3 büyümenin ardından kurum, büyümenin bu yıl ve 2026’da yüzde 2,9 olacağını öngördü. OECD’nin martta yayımladığı ara dönem Ekonomik Görünüm raporunda, küresel ekonominin bu yıl yüzde 3,1 ve 2026’da yüzde 3 büyüyeceği tahmin edilmişti.
Ekonomideki yavaşlamanın ağırlıklı olarak ABD, Kanada ve Meksika’da yoğunlaşması beklenirken, Çin ve diğer ülkelerde de daha sınırlı zayıflama yaşanacağı öngörülüyor.
Geçen yıl yüzde 2,8 büyüyen ABD ekonomisinde bu yıl yüzde 1,6 ve 2026’da yüzde 1,5 büyüme bekleniyor. OECD daha önceki tahmininde, ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 2,2 ve 2026’da yüzde 1,6 büyüyeceğini öngörmüştü.
Avrupa Bölgesi’nde ise büyümenin 2024’teki yüzde 0,8 seviyesinden daha önceki raporda olduğu gibi bu yıl yüzde 1 ve 2026’da yüzde 1,2’ye çıkacağı tahmin ediliyor.
Çin ekonomisinin 2024’teki yüzde 5 büyümesinin bu yıl yüzde 4,7 ve gelecek yıl yüzde 4,3’e yavaşlayacağı öngörülüyor. OECD, Çin için daha önce bu yıl ve 2026’ya yönelik sırasıyla yüzde 4,8 ve yüzde 4,4 büyüme öngörmüştü.
Türkiye ekonomisi için büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etti
Önceki raporunda Türkiye ekonomisinin 2025 ve 2026’da yüzde 3,1 ve yüzde 3,9 büyüyeceğini öngören OECD, bu tahminlerini sırasıyla yüzde 2,9 ve 3,3 olarak revize etti.
OECD yaptığı değerlendendirmede, “Sıkılaşan mali koşullar ve mali konsolidasyon hane halkı tüketimini azaltmaktadır. Özel yatırım ve ihracat büyümesi, zayıflayan ticaret nedeniyle 2025 yılında yavaşlayacak, 2026 yılında ise kademeli olarak toparlanacaktır. Sıkı para politikası sayesinde enflasyonun önemli ölçüde düşeceği ve 2026 sonunda yüzde 15 civarına gerileyeceği tahmin edilmektedir” dedi.
Rapora göre, sıkı para politikası enflasyonun yavaşlamasında belirleyici oldu. Enflasyonun gerilemeye devam etmesi ve belirsizliklerin azalmasıyla, politika faizinde kademeli bir gevşeme için alan oluşması bekleniyor. Herhangi bir küresel veya ticari gerilim yaşanmadığı takdirde, politika faizinin 2026 sonunda yüzde 25’e düşeceği öngörülüyor.
Dezenflasyon sürecinin ilerlemesiyle, 2025 sonundan itibaren daha az sıkı para politikasının, tüketim ve yatırımları desteklemesi bekleniyor.
Bu kapsamda, Türkiye’de makro ekonomik istikrar politikalarının sürdürülmesi ve enflasyonun kalıcı olarak hedefe yaklaşması için istikrar öncelikli politika çerçevesinin korunması tavsiye edilirken, öngörülebilir bir politika ortamının yatırımcı güvenini artırarak doğrudan yatırımların çekilmesine yardımcı olacağı tahmin ediliyor. Yapısal reformların Türkiye’nin büyüme potansiyelini artırabileceği öngörülüyor.
Ayrıca, Türkiye’de bütçe açığının GSYH’ye oranının 2024’teki yüzde 4,9 seviyesinden 2025’te yüzde 3,3’e ve 2026’da yüzde 3’e inmesi, bu mali konsolidasyonun sermaye ve transfer harcamalarının azaltılması ve gelir performansının artmasıyla sağlanması bekleniyor.