Hazine ve Maliye Bakanlığı, yasa dışı faaliyetlerden elde edilen gelirlerin kripto varlıklar üzerinden aklanmasını önlemeye yönelik adımlarına hız verdi. Bakanlık vergilendirme boyutunda kapsamlı bir yasal çerçeve ise hazırlık aşamasında.
Hazine Maliye Bakanlığı, kripto varlıkların vergilendirilmesine ilişkin üç farklı yöntemi değerlendiriyor: İşlem vergisi, gelir vergisi ve KDV. Dünya’da yer alan habere göre, göre, üzerinde durulan ilk model, kripto varlık alım-satım işlemleri üzerinden alınacak düşük oranlı bir işlem vergisi. Kripto varlıkların gündeme gelen yüzde 0,02’lik vergi oranıyla, her işlemden anlık ve otomatik kesinti yapılması değerlendiriliyor. Bu yöntemin kapsayıcılığı sayesinde düşük oranlarla yüksek gelir yaratabileceği belirtilirken, sistemin otomatik işlemesi nedeniyle maliyet-etkinliği de öne çıkıyor.
Gelir vergisi: Kazanç takibi zor ama gündemde
İkinci alternatif ise kripto varlık kazançlarının ticari kazanç ya da değer artışı kazancı kapsamında değerlendirilip gelir vergisine tabi tutulması. Ancak kazancın hangi işlemde, ne zaman ve ne kadar oluştuğunun tespiti teknik olarak güç olduğundan, bu yöntem kayıt dışı işlemlerle mücadelede sınırlı etki yaratabiliyor. Bu nedenle gelir vergisinin etkin uygulanabilmesi için, kripto cüzdanlar ve borsalar arası entegrasyonun sağlanması, işlem geçmişinin şeffaflaşması gerekiyor.
KDV: Düzenli işlemlere yeni bir tanım geliyor
Üçüncü model ise Katma Değer Vergisi (KDV). Özellikle düzenli kripto alım-satım yapan kullanıcıların ticari faaliyet yürüttüğü varsayımıyla KDV yükümlüsü sayılması gündeme gelebilir. Bu noktada Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK), kripto varlıkları “gayrimaddi hak” olarak tanımlaması kritik bir rol oynuyor. Bu tanıma dayanarak, telif ya da royalty benzeri işlemlere uygulanan KDV rejimi, kripto işlemler için de örnek teşkil edebilir.