ANKARA – İran-İsrail savaşına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ekonomist İlhan Döğüş, “Asıl hedef Çin’in hâkim olduğu nadir toprak elementleridir” vurgusu yaptı.
İsrail’in 13 Haziran’da İran’a yönelik başlattığı ve karşılıklı misillemelerle süren savaş, 12’nci gününe girdi. 22 Haziran itibarıyla ABD’nin de savaşa dahil olmasıyla birlikte gerilim daha da tırmandı. ABD Başkanı Donald Trump, dün yaptığı açıklama ile İsrail ile İran arasında “tam ve eksiksiz ateşkes” sağlandığını duyursa da, karşılıklı çatışmalar yaşanıyor.
Savaşın başladığı günden bu yana, İran-İsrail çatışması, küresel ekonomide dalgalanmalara yol açtı. Brent petrol fiyatları yüzde 9 artarak 75 dolara çıkarken altın ons başına 3 bin 427 dolara fırladı. İran’ın doğalgaz üretimi ve İsrail’in rafinerileri hasar görürken, Hürmüz Boğazı’ndaki riskler de enerji arzını tehdit etmeye devam ediyor.
University of Europe for Applied Sciences (Avrupa Uygulamalı Bilimler Üniversitesi) Öğretim Üyesi ve ekonomi uzmanı İlhan Döğüş, İran-İsrail çatışmasının ekonomi boyutu hakkında değerlendirmelerde bulundu. Döğüş petrol fiyatlarındaki artışın enflasyonu körükleyeceğini, ancak faiz artışlarının çözüm olmaktan uzak olduğunu vurguladı. Döğüş, “Petrol fiyatlarında uzun süren bir artış, enflasyona yukarı yönlü baskı yapar” dedi.
Bu etkinin tedarik zinciri sorunları ve üretimin artırılamaması durumunda katlanacağını belirten, “Ekim 2004’te Brent petrol fiyatı yıllık yüzde 68, Haziran 2008’de ise yüzde 87 artmıştı, ama yüksek enflasyona sebep olmamıştı. Çünkü üretim artışı, bu maliyetleri emmişti. Ancak pandemi sonrası tedarik aksaklıkları nedeniyle, özellikle Çin’de yoğunlaşmış imalat üretimi artırılamadı ve enflasyon yükseldi” diye konuştu.
‘ALTERNATİF ENERJİ ARAYIŞI’
Olası enflasyon artışına karşı faiz artışlarının etkili bir çözüm olmayacağını belirten Döğüş, “Şimdiye kadarki faiz artışları, ödenemeyen kredileri artırarak Merkez Bankaları’nın asıl hedeflediği banka kârlarını düşürdü. Enflasyon artsa bile faizin artırılacağını sanmıyorum. Bunun yanında alternatif enerji kaynaklarına geçiş hemen sağlanabilecek bir geçiş değildir. Bu dönüşümler hemen olmaz, uzun sürer. Ama Ortadoğu’daki çatışmanın uzaması, bu yöndeki çabaları hızlandırabilir” diye konuştu. Borsadaki sert düşüşleri önlemenin yolunun, açığa satış, kaldıraç ve spekülatif borçlanma gibi hamlelerin regüle edilmesi ile mümkün olabileceğini belirten Döğüş. “Merkez Bankaları, belirsizliğin arttığı bu dönemlerde piyasadan devlet tahvili satın alarak güvenli liman sayılan tahvillerin faizini düşürmeli. Böylece borsaya likidite akışı sağlanır” dedi.
İSRAİL’İN EKONOMİK KAYNAKLARI
İsrail’in askeri harcamalarını finanse etme yöntemine de değinin Döğüş, “İsrail devleti, bu tür askeri harcamalarını İsrail Merkez Bankası’nın yoktan yarattığı şekil ile finanse eder. Tüm devletlerin tüm kamu harcamaları böyle finanse edilir. Devlet için maliyet bir kısıt değildir. Devletin bütçe açığının artmasının da faiz ve enflasyon üzerinde hiçbir etkisi yoktur. Savaşın ekonomiye olumsuz etkisi bütçe açığı üzerinden değil; savaşın emek, makine, doğal kaynaklar gibi ekonomik kaynakları ve şirket bilançolarını kötüleştirmesi üzerinden kendisini gösterir” diye konuştu.
‘İRAN’IN YÜKÜ KATMERLEŞİYOR’
Döğüş, İran’daki yüksek enflasyonun temel nedeninin ambargolar ve arz kısıtlamaları olduğunu, savaşın ise bu durumu daha da ağırlaştıracağını söyleyerek, “Savaşla beraber bu durumun katmerleneceğini ve bunun da savaştan sonra ayakta kalmış, kendisini ‘muzaffer’ ilan etmiş rejimin artan itirazları bastırmak için otoriterliğinin dozunu artıracağını söylemek mümkün. İran, petrolünün yüzde 90’ını Çin’e satıyor. Bu petrolün satılamaması veya rejimin ayakta kalması hâlinde savaştan sonra daha yüksek fiyata satılacak olması Çin’i etkileyecektir. Savaş uzun sürer mi, uzmanlık alanım değil ama pek emin değilim. Asıl hedef, ‘nadir toprak elementleri’ rezervinde ve ayırma kapasitesinde hâkimiyetini pekiştirmiş olan Çin’i çevrelemektir. Savaşın devam etmesi durumunda tahammül edilemez bir enflasyon artışı olursa, hükümetler enerji fiyatlarına sübvansiyon veya tavan fiyat uygulamasına gidecektir. Yüksek enflasyonun başlıca sebebinin tedarik sorunları olduğunu biliyorum” dedi.
‘TÜRKİYE EKONOMİSİ DARALMANIN EŞİĞİNDE’
Savaşın Türkiye ekonomisine etkilerine ve Türkiye ekonomisinin mevcut durumuna ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Döğüş devamla şunları kaydetti: “Türkiye ekonomisi zaten enflasyon üzerinde hiçbir etkisi olmayan, enflasyonu düşürememiş olan kemer sıkma ve faiz artışları nedeniyle daralmanın eşiğinde. Batık kredilerin düşürdüğü banka kârlarını artırmak için enflasyon hedefine varmadan indirilen faizler de ekonomiyi toparlamaya yaramayacaktır. Çünkü ekonomiyi canlandıracak olan talep ve ücretler baskılanmış durumda. Enerji fiyatları kaynaklı olası bir enflasyon artışı enflasyon ile daralmanın birlikte yaşandığı halihazırdaki durumu daha da körükleyebilir. Şimşek (Maliye Bakanı Mehmet Şimşek) yönetimi bu durumu değiştirecek, düzeltecek ekonomi politikalarını uygulayamaz. Bu yönetimi değiştirmek ise Türkiye’nin bu savaş ortamında Batı ile ilişkilerinin konusudur.”
MA / Ömer Güngör
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***