Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ”Bazı sektörlerde sıkıntı olduğunu biliyoruz. Sorunların farkındayız ve gerekli tedbirleri zamanında alıyoruz. Programı kararlı bir şekilde uygulamaya devam edeceğiz” dedi. Şimşek, ”Sadece imalat sanayine bakıp ‘ekonomi kötüye gidiyor’ demek doğru değil” diye konuştu.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) 68. Genel Kurul Toplantısı açılışında konuştu.
Şimşek, konuşmasında, sorunların farkında olduklarını ve gerekli tedbirleri zamanında aldıklarını söylerken, “Uyguladığımız ekonomik programın geçici yan etkilerini yönetmemiz gerekiyor” dedi.
Bakan Şimşek’in konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
”Programın özü fiyat istikrarını sağlamak, sürdürülebilir büyüme için fiyat istikrarı olmazsa olmaz.
Ekonomi yönetimi olarak yıl sonu enflasyonunun tahmin aralığı içinde gerçekleşeceğine samimi bir şekilde inanıyoruz, gerçekleşmesi için de ne gerekiyorsa yapıyoruz.
Finansal koşullar daha sıkı, petrol fiyatları önemli ölçüde düştü, bu iki faktör enflasyonu aşağı çekiyor.
Bugün itibarıyla dezenflasyon programının rayında olduğunu, öngörülebilir çerçevede devam ettiğini ve kararlı bir şekilde uygulanacağının altını çizmek istiyorum.
Hem bankacılık hem de reel sektörün hesabını buna göre yapmasında fayda görüyorum.
Konut arzı artıyor. Gıda ve yenilenebilir enerjiyi önceliklendirdik.
“Hangi göstergeye bakarsanız bakın reel kurda bir değerleme oldu”
İhracatta zayıflama riski her zaman için var. İç talepte yavaşlama var.
Cari açıktaki iyileşme, sürdürülebilir cari açık hususu artık programın bence başarılmış önemli bir boyutudur.
Ticaret ortaklarımızdaki çok zayıf büyümeye rağmen ihracat programın başından bu yana yüzde 4,3 arttı.
Hangi göstergeye bakarsanız bakın reel kurda bir değerleme oldu.
İhracata desteğimiz çok güçlü bir şekilde devam edecek.
Devam eden büyüme ve iç talebe rağmen ithalattaki yüzde 3,6’lık sınırlı artış oldukça mütevazi.
“Ekonomik programın geçici yan etkilerini yönetmemiz gerekiyor”
Bazı sektörlerde sıkıntı olduğunu biliyoruz. Sorunların farkındayız ve gerekli tedbirleri zamanında alıyoruz. Programı kararlı bir şekilde uygulamaya devam edeceğiz.
Uyguladığımız ekonomik programın geçici yan etkilerini yönetmemiz gerekiyor. Program öngördüğümüz çerçevede yürüyor, bu konuda kararlıyız.
Altını bir tasarruf aracı olarak görüyoruz, bir portföy tercihi olarak altın ithalatı karşımıza çıkıyor; Türkiye’nin çok ciddi bir altın rezervi olduğunu biliyoruz, ama sistemde olmadığı için maalesef rezervlere yansımıyor. Türkiye’nin mali dengeleri ve bünyesinin görülenden çok daha sağlam olduğunu en azından altın üzerinden söyleyebiliriz.
Türkiye’nin brüt dış finansman açığı çok daha iyileşecek, öngörümüz bu çerçevede. Cari işlemler açığı geçen sene milli gelire oran olarak yüzde 0,8’e düştü, bu sene bizim öngörümüz biraz daha yüksek, öngörülmeyen bir şey söz konusu değil. Ama cari açık öngörümüzün oldukça altında kalacak.
Petrol fiyatları ve parite lehimize gelişiyor. Petrol fiyatlarının 10 dolar daha düşük seyretmesi dış ticaret açığımızı 4 milyar dolar aşağı çekiyor.
”Sadece imalat sanayine bakıp ‘ekonomi kötü’ demek doğru değil”
Harcama disiplininde hiç tereddüt olmaması lazım, çünkü o konuda kararlıyız. Hatta harcamaları onaylanan bütçenin de oldukça altında tutmak için yoğun bir çabamız söz konusu olacak. Ancak gelir performansımız belki o kadar güçlü olmayabilir.
Bütçe açığı bir ihtimal öngörümüzün üzerine çıkabilir, bu önemli bir sorun mu? Hayır. Bütçe açığını alelacele aşağı çekmekten maksadımız Merkez Bankasının elini güçlendirmek, yardımcı olmak. Bütçe disiplini, tasarruf tedbirleri konusunda samimiyiz ve bu devam edecek.
Ekonomide ılımlı bir büyüme dönemindeyiz, yüksek büyüme döneminin temellerini inşa ediyoruz.
Bizim için önemli olan istihdam artışının devamı. Sadece imalat sanayine bakıp “ekonomi kötüye gidiyor” demek doğru değil. Tabii ki imalat sanayi bizim için çok önemli, destekliyoruz ve desteklemeye de devam edeceğiz. İmalat sanayi Türkiye ekonomisinin yaklaşık beşte birine tekabül ediyor, yüzde 80’i büyümeye devam ediyor.
”Kurda oynaklık ciddi bir şekilde azaldı”
Enflasyonu indirerek finansmana erişimin önünü kalıcı bir şekilde açacağız.
Yaşadığımız iki şoka rağmen program rayındaysa, aslında program rüştünü ispat etmiş durumdadır.
IMF tanımına göre rezerv yeterliliğine oldukça yakınız.
KKM’den çıkış öngörülebildiği şekilde, piyasada bir sıkıntı yaratmadan, çok başarılı bir şekilde sağlanıyor. Kurda oynaklık ciddi bir şekilde azaldı ve gelişmiş ülkeler oynaklık bandının içindeyiz.
PKK terör örgütünün kendisini feshetmesi, silahlarını gömmesi, Türkiye ekonomisi için çok önemli bir gelişme olacak.
AB ile Gümrük Birliği’ni güncellemek için çabalıyoruz.
”Yatırımları destekliyoruz ama bizim istediğimiz alanlarda”
Türk Telekom’un lisansının yenilenmesi lazım, yenilerken “bizim için önemli olan öncelik gelir değil, sizin oturup fiber optik altyapısına yatırım yapmanızdır” diyeceğiz.
Artan petrol ve doğal gaz üretimi de bizim için çok kritik.
Veri merkezleri konusunda ciddi bir ilgi var, yakında önemli bir yatırım açıklanabilir.
Küresel savunma harcamalarının artması savunma sanayimiz için önemli bir fırsat.
Sabırlı ve destekleyici olmamız lazım. Merkez Bankamızın dezenflasyon başarısı devamında büyümeyi getirecektir. Reel sektöre en büyük destek enflasyonun kalıcı bir şekilde aşağı çekilmesidir.
Finansmana erişim konusunda daha fazla çaba göstereceğiz. Kredi büyüme limitleri bir süre daha böyle kalacak. Yatırımları destekliyoruz ama bizim istediğimiz alanlarda.”