Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Filistin devletinin tanınmasının yalnızca bir ahlaki görev değil, aynı zamanda siyasi bir zorunluluk olduğunu söyledi. Macron’un açıklamaları, 18 Haziran’da BM’de düzenlenecek ve Fransa’nın Suudi Arabistan’la birlikte eş başkanlığını yapacağı “iki devletli çözüm” konulu uluslararası konferans öncesinde geldi.
Singapur’da düzenlediği basın toplantısında konuşan Macron, Avrupa’nın İsrail’e karşı kolektif duruşunu sertleştirmesi gerektiğini vurguladı. Gazze’deki insani durumun hızla iyileştirilmemesi halinde Avrupa Birliği’nin İsrail ile olan ilişkilerini gözden geçirmesi gerektiğini belirtti. Bu kapsamda, AB-İsrail Ortaklık Anlaşması’nın askıya alınması ve insan haklarına saygı yükümlülükleri yerine getirilmediği için yaptırımlar uygulanması gerektiğini ifade etti.
“Eğer önümüzdeki saatler ve günlerde Gazze’deki insani duruma uygun bir yanıt gelmezse, Avrupa Birliği’nin kendi kurallarını uygulaması gerekir,” diyen Macron, “Ve evet, tutumumuzu sertleştirmeliyiz, çünkü bu artık bir zorunluluk” şeklinde konuştu. Yine de İsrail hükümetinden olumlu bir dönüş beklediğini söyledi.
Macron, Filistin devletinin tanınmasına yönelik net bir tarih vermese de, tanımanın şu koşullara bağlı olduğunu belirtti:
-
Hamas’ın elindeki rehinelerin serbest bırakılması
-
Hamas’ın silahsızlandırılması ve kurulacak Filistin yönetiminde yer almaması
-
Filistin yönetiminde reform yapılması
-
Kurulacak Filistin devletinin İsrail’i ve onun güvenli yaşama hakkını tanıması
-
Bölgesel bir güvenlik mimarisinin oluşturulması
“Filistin devletinin kurulması artık sadece ahlaki bir görev değil, siyasi bir zorunluluk,” diyen Macron, bu hedefin 18 Haziran’daki BM toplantısında somutlaştırılmasını istediklerini ve toplantıya katılacağını belirtti.
Macron’un açıklamaları Fransa’da farklı siyasi cephelerden tepkiler aldı. Aşırı sağ lider Marine Le Pen, “Bugün Filistin devletini tanımak, Hamas’ı tanımaktır” diyerek bunu 7 Ekim saldırısının “ödüllendirilmesi” olarak nitelendirdi. Sol kanattan milletvekili Alexis Corbière ise “bu diplomatik adımın sadece sembolik değil, hayati olduğunu” vurguladı ve iki devletli çözümün tek çıkış yolu olduğunu söyledi.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***