Merkezi Viyana’da bulunan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (IAEA) yeni raporuna göre, İran nükleer programını büyük ölçüde hızlandırdı ve şu an yüzde 60 saflıkta yaklaşık 409 kilogram uranyuma sahip. IAEA’nın yayınladığı son üç aylık raporundan bu yana, miktarın yaklaşık yüzde 49 arttığı belirtildi. Diplomatlara göre, İran’ın elindeki miktarın yaklaşık onda birine tekabül eden 42 kilogram uranyumun yüzde 90’a kadar zenginleştirilmesi durumunda bu bir nükleer silah için yeterli olabilir.
İran faaliyetlerini gizledi iddiası
İkinci bir başka raporda ise IAEA Başkanı Rafael Grossi, İran İslam Cumhuriyeti’nin geçmişte üç tesiste nükleer faaliyetlerini ve malzemeleri kurumdan gizlediğini belirtiyor. Bu tesislerdeki incelemelerin “engellendiği” de not edilirken, İran’ın yöneltilen soruları yanıtlamadığı veya inandırıcı olmayan cevaplar verdiği de kaydediliyor. Ayrıca, çalışmalarının olası izlerini ortadan kaldırdığı ve belirsizleştirdiği de ileri sürülüyor.
Grossi, bu gizli faaliyetler hakkında daha önceki raporlarında da saptamalarını aktarmıştı. Ancak Kasım 2024’t IAEA Yönetim Kurulu’nun Arjantinli Başkan’ı yeni ve daha kapsamlı bir rapor hazırlamakla görevlendirmesinin ardından hazırladığı son raporda öncekilere göre daha net bulgular içeriyor.
Söz konusu raporun Yönetim Kurulu’na, İran’ın IAEA ile denetim anlaşmalarını ihlal etmesi nedeniyle BM Güvenlik Konseyi’ni devreye sokması için bir dayanak teşkil etmesi de söz konusu olabilecek. Almanya, İngiltere ve Fransa, bu bağlamda Birleşmiş Milletler çerçevesinde yeni yaptırımları gündeme getiren devletler arasında yer alıyor. Nisan ayından bu yana ABD, İran ile yeni bir nükleer anlaşma üzerinde müzakere yürütüyor.
Tahran iddiaları reddiyor
ABD ve AB, İran’ın nükleer silah inşa edebileceğini öne sürüp İran’ın nükleer programını büyük ölçüde kısıtlamasını talep ediyor. Tahran böyle bir niyeti olmadığını vurgularken, nükleer programı ve uranyum zenginleştirmeyi barışçıl amaçlarla kullanım için yürüttüğünü tekrarlıyor.
Trump, ilk görev süresi olan 2018’de, İran’ın nükleer programını kısıtlamayı ve karşılığında yaptırımları kaldırmayı amaçlayan Viyana nükleer anlaşmasından tek taraflı olarak çekilmişti. Daha sonra Tahran’ın da anlaşmaya uymadığı görüldü.
İsrail’den tepki
Reuters haber ajansının ulaştığını duyurduğu rapor hakkındaki haberlerin yayınlanmasından hemen sonra İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun ofisinden konuyla ilgili açıklama yapıldı. Raporun İran’ın nükleer programının barışçıl amaçlı olmadığının göstergesi olduğu ileri sürülürken, açıklamada “İran nükleer silah üretmede kararlı. Uluslararası toplum şiimdi harekete geçmeli ve İran’ı durdurmalı” ifadeleri yer aldı.
Son günlerde, uluslararası toplumda İsrail’in Gazze politikası nedeniyle ulararası insani hukuku ihlal ettiği yönünde eleştiriler artmış, İsrail’e silah desteğinin ve AB ile ortaklık anlaşmasının gözden geçirilmesi yönünde talepler dile getirilmişti.
Yahudilere yönelik tarihi soykırım suçu nedeniyle şimdiye kadar İsrail’in yanında yer alan Almanya’nın da tutumunda değişme gözlemlenmiş, Dışişleri Bakanı Johann Wadephul İsrail’e silah satışının gözden gecirileceğini açıklamıştı. Öte yandan İsrail’in İran ve Husilere karşı kendini savunma hakkına da dikkat çekip, silah satışı konusunu dikkatli inceleneceği de belirtildi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***