İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor
  • Ana Sayfa
  • Haberler
    • All
    • Bilim ve Teknolji
    • Dünya
    • Ekonomi
    • Kültür - Sanat
    • Politika
    • Spor
    • Yaşam
    DEM Parti’den grevdeki Toros Tarım işçilerine ziyaret

    DEM Parti’den grevdeki Toros Tarım işçilerine ziyaret

    Çin ve Fransa Arasında Telefonla 'Otorite' Görüşmesi

    Çin ve Fransa Arasında Telefonla ‘Otorite’ Görüşmesi

    Galatasaray Ertelemeyi Resmen Duyurdu: Kimse Bunu Beklemiyordu

    Galatasaray Ertelemeyi Resmen Duyurdu: Kimse Bunu Beklemiyordu

    Borsa güne yatay başladı

    Borsa güne yükselişle başladı

    TR724 HABER

    Erdoğan’a ordudan ‘ihraç’ yetkisi verilecekti; iktidar geri adım attı

    CHP'li Gökçek'ten Laik Eğitim Vurgusu

    CHP’li Gökçek’ten Laik Eğitim Vurgusu

    Trending Tags

  • İnsan Hakları
    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    ‘Mansur Yavaş her şart altında aday’

    Adliye binalarımız güzel ama adalet var mı?

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Esenyurtlular kayyıma tepkili: Hukuksuzluk ve adaletsizliktir

    Esenyurtlular kayyıma tepkili: Hukuksuzluk ve adaletsizliktir

    En Yakınındaki İsim Konuştu: Mansur Yavaş Esenyurt'taki Mitinge Neden Katılmadı?

    En Yakınındaki İsim Konuştu: Mansur Yavaş Esenyurt’taki Mitinge Neden Katılmadı?

    Hasta tutsak yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor

    Hasta tutsak yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor

    Trending Tags

  • 15 Temmuz
    Şehit Semih Terzi neden infaz edildi?

    Şehit Semih Terzi neden infaz edildi?

    Hakan Fidan’dan 15 Temmuz itirafı: ”Önceden koordine ettiği askerler Darbeci gibi davranıp sonra geri çekilmiş”

    Hakan Fidan’dan 15 Temmuz itirafı: ”Önceden koordine ettiği askerler Darbeci gibi davranıp sonra geri çekilmiş”

    25 ülkeye ihracat yapan şirket konkordato ilan etti

    15 Temmuz öncesi Genelkurmay’da MİT ajanı: Fişleme ödülü olarak Tuğgeneralliğe yükseltildi

    İdam isteyen sahte 15 Temmuz gazisinin foyası ortaya çıktı

    İdam isteyen sahte 15 Temmuz gazisinin foyası ortaya çıktı

    MİT’e 15 Temmuz ihbarının sırrı çözüldü; Eski İstihbaratçıdan, Binbaşı Osman Karaca hakkında şok itiraflar

    MİT’e 15 Temmuz ihbarının sırrı çözüldü; Eski İstihbaratçıdan, Binbaşı Osman Karaca hakkında şok itiraflar

    15 Temmuz’da mafyanın rolü: Tek tek görüntüleriyle, kim hangi görevde sahadaydı?

    15 Temmuz’da mafyanın rolü: Tek tek görüntüleriyle, kim hangi görevde sahadaydı?

  • Kürt Meselesi
    Bakırhan: Kürtlerle barış Türkiye’ye refah getirir

    Bakırhan: Kürtlerle barış Türkiye’ye refah getirir

    DEM’li Tuncer Bakırhan: “Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz, bizim başka bir meselemiz var”

    DEM’li Tuncer Bakırhan: “Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz, bizim başka bir meselemiz var”

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    Tabip odaları: Kayyımlar  Kürt sorunu çözümsüzlüğünün sonucu

    Tabip odaları: Kayyımlar Kürt sorunu çözümsüzlüğünün sonucu

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    DEM Parti'den Ahmet Özer Yorumu: Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu

    DEM Parti’den Ahmet Özer Yorumu: Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu

    Trending Tags

  • Görüş & Analiz
    Necip F. Bahadır

    “Tekrar aday olma derdim yok!” | Son kararın mı?

    Erdoğan ve Bahçeli’nin Joe Biden’dan alması gereken dersler

    Erdoğan ve Bahçeli’nin Joe Biden’dan alması gereken dersler

    Avrupa Ligi sahibini buldu; piyango Tottenham’a vurdu

    Avrupa Ligi sahibini buldu; piyango Tottenham’a vurdu

    ‘Hipergerçekçi’ bir savaş filmi: Warfare 

    ‘Hipergerçekçi’ bir savaş filmi: Warfare 

    Tarihselcilerin Kur’ân naslarına yaklaşımı (3)

    Tarihselcilerin Kur’ân naslarına yaklaşımı (3)

    Necip F. Bahadır

    Özgür Özel’in vaadi: “Kuyulardan Yusuflar gibi çıkacağız!”

  • Gizlilik politikası
No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Haberler
    • All
    • Bilim ve Teknolji
    • Dünya
    • Ekonomi
    • Kültür - Sanat
    • Politika
    • Spor
    • Yaşam
    DEM Parti’den grevdeki Toros Tarım işçilerine ziyaret

    DEM Parti’den grevdeki Toros Tarım işçilerine ziyaret

    Çin ve Fransa Arasında Telefonla 'Otorite' Görüşmesi

    Çin ve Fransa Arasında Telefonla ‘Otorite’ Görüşmesi

    Galatasaray Ertelemeyi Resmen Duyurdu: Kimse Bunu Beklemiyordu

    Galatasaray Ertelemeyi Resmen Duyurdu: Kimse Bunu Beklemiyordu

    Borsa güne yatay başladı

    Borsa güne yükselişle başladı

    TR724 HABER

    Erdoğan’a ordudan ‘ihraç’ yetkisi verilecekti; iktidar geri adım attı

    CHP'li Gökçek'ten Laik Eğitim Vurgusu

    CHP’li Gökçek’ten Laik Eğitim Vurgusu

    Trending Tags

  • İnsan Hakları
    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    ‘Mansur Yavaş her şart altında aday’

    Adliye binalarımız güzel ama adalet var mı?

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Esenyurtlular kayyıma tepkili: Hukuksuzluk ve adaletsizliktir

    Esenyurtlular kayyıma tepkili: Hukuksuzluk ve adaletsizliktir

    En Yakınındaki İsim Konuştu: Mansur Yavaş Esenyurt'taki Mitinge Neden Katılmadı?

    En Yakınındaki İsim Konuştu: Mansur Yavaş Esenyurt’taki Mitinge Neden Katılmadı?

    Hasta tutsak yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor

    Hasta tutsak yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor

    Trending Tags

  • 15 Temmuz
    Şehit Semih Terzi neden infaz edildi?

    Şehit Semih Terzi neden infaz edildi?

    Hakan Fidan’dan 15 Temmuz itirafı: ”Önceden koordine ettiği askerler Darbeci gibi davranıp sonra geri çekilmiş”

    Hakan Fidan’dan 15 Temmuz itirafı: ”Önceden koordine ettiği askerler Darbeci gibi davranıp sonra geri çekilmiş”

    25 ülkeye ihracat yapan şirket konkordato ilan etti

    15 Temmuz öncesi Genelkurmay’da MİT ajanı: Fişleme ödülü olarak Tuğgeneralliğe yükseltildi

    İdam isteyen sahte 15 Temmuz gazisinin foyası ortaya çıktı

    İdam isteyen sahte 15 Temmuz gazisinin foyası ortaya çıktı

    MİT’e 15 Temmuz ihbarının sırrı çözüldü; Eski İstihbaratçıdan, Binbaşı Osman Karaca hakkında şok itiraflar

    MİT’e 15 Temmuz ihbarının sırrı çözüldü; Eski İstihbaratçıdan, Binbaşı Osman Karaca hakkında şok itiraflar

    15 Temmuz’da mafyanın rolü: Tek tek görüntüleriyle, kim hangi görevde sahadaydı?

    15 Temmuz’da mafyanın rolü: Tek tek görüntüleriyle, kim hangi görevde sahadaydı?

  • Kürt Meselesi
    Bakırhan: Kürtlerle barış Türkiye’ye refah getirir

    Bakırhan: Kürtlerle barış Türkiye’ye refah getirir

    DEM’li Tuncer Bakırhan: “Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz, bizim başka bir meselemiz var”

    DEM’li Tuncer Bakırhan: “Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz, bizim başka bir meselemiz var”

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    DEM Partili Kamaç: Diyanet’in 19 dilli yayınında Kürtçe yok!

    Tabip odaları: Kayyımlar  Kürt sorunu çözümsüzlüğünün sonucu

    Tabip odaları: Kayyımlar Kürt sorunu çözümsüzlüğünün sonucu

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    Batman’da sert müdahalede bulunan polisler hakkında soruşturma başlatıldı

    DEM Parti'den Ahmet Özer Yorumu: Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu

    DEM Parti’den Ahmet Özer Yorumu: Bu Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu

    Trending Tags

  • Görüş & Analiz
    Necip F. Bahadır

    “Tekrar aday olma derdim yok!” | Son kararın mı?

    Erdoğan ve Bahçeli’nin Joe Biden’dan alması gereken dersler

    Erdoğan ve Bahçeli’nin Joe Biden’dan alması gereken dersler

    Avrupa Ligi sahibini buldu; piyango Tottenham’a vurdu

    Avrupa Ligi sahibini buldu; piyango Tottenham’a vurdu

    ‘Hipergerçekçi’ bir savaş filmi: Warfare 

    ‘Hipergerçekçi’ bir savaş filmi: Warfare 

    Tarihselcilerin Kur’ân naslarına yaklaşımı (3)

    Tarihselcilerin Kur’ân naslarına yaklaşımı (3)

    Necip F. Bahadır

    Özgür Özel’in vaadi: “Kuyulardan Yusuflar gibi çıkacağız!”

  • Gizlilik politikası
No Result
View All Result
İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor
No Result
View All Result
Home Görüş & Analiz

‘Hipergerçekçi’ bir savaş filmi: Warfare 

SG by SG
21 Mayıs 2025
in Görüş & Analiz
0
‘Hipergerçekçi’ bir savaş filmi: Warfare 
PaylaşPaylaş


Alex Garland ve eski Navy SEAL Ray Mendoza’nın işbirliğiyle ortaya çıkan ‘Warfare’, Irak Savaşı’nın kurgulanmamış gerçekliğini ve savaşın dehşetini, karakterlere değil durumların kendisine odaklanarak aktarıyor. Film, kahramanlaştırma yapmadan, müzik kullanmadan ve politik bir tavır sergilemeden, savaş deneyimini izleyiciyle buluşturuyor.

M. NEDİM HAZAR | YORUM

“Warfare”, Alex Garland ve Ray Mendoza’nın aynı vizyonu paylaşan çarpıcı bir işbirliği sonucu ortaya çıkan, Irak Savaşı’nın acımasız gerçekliğini perdede yeniden canlandıran bir yapım. Film, ilginç bir şekilde Garland’ın 2024 yapımı çok enteresan bir film olan “Civil War” filminin çekimleri sırasında doğmuş. İsmini çoğumuzun ilk kez duyduğu Ray Mendoza, Garland’ın “Civil War” filminde askeri danışman olarak görev yapmaktaymış. Eski bir Navy SEAL (Navy SEAL (Sea, Air, and Land), Amerika Birleşik Devletleri Donanması’nın özel kuvvetler birimi)  olan Mendoza, filmdeki gerçekçi savaş sahnelerinin koreografisini üstlenmiş biri asker, biri sinemacı arasındaki bu karşılaşma, Mendoza’nın 2006’da Ramadi’de yaşadığı bir görev sırasında gerçek hayatta karşılaştığı olayları anlatması ile yeni bir projeye dönüşmüş.

Guardian’a verdiği röportajda Mendoza, Garland’la çalışmanın nasıl bir deneyim olduğunu şöyle anlatıyor: “Alex’le yazmak her gün bir terapiste gitmek gibiydi, bir yazma oturumuna gitmekten çok. Açıkçası o harika bir yazar ama aynı zamanda harika bir dinleyici. Detaylara ve daha duygusal bileşenlere dalmak, sorduğu bazı sorular, benim konuştuğum bazı terapistlerden çok daha akıllıcaydı. Duyulduğunu ve anlaşıldığını hissettiğin için rahatlatıcı.”

Ortaya çıkan film, Alex Garland ve Ray Mendoza’nın ortak yazıp yönettikleri, Mendoza ve silah arkadaşlarının anılarından yola çıkarak oluşturdukları “hipergerçekçi” bir savaş filmi olmuş. Garland, daha çok kamera işlerini üstlenirken, Mendoza ise oyuncularla çalışmış, bir anlamda filmin insani ve teknik yönleri arasında organik bir işbölümü gerçekleşmiş.

Gerçek Olayın Hikâyesi

Film temelde gerçek bir olayı anlatıyor: Mendoza ve ekibinin 2006 yılında Irak’ın Ramadi bölgesinde yaşadığı bir gözlem görevi sırasında çıkan çatışma. Bu görev sırasında Mendoza’nın da içinde olduğu birlik, El Kaide militanları tarafından tespit edilip saldırıya uğrar. İki asker, bunlardan biri Mendoza’nın en yakın arkadaşı Elliott Miller, ağır şekilde yaralanır. Saldırı yoğunlaşırken, SEAL’ler yaralı arkadaşlarını tahliye etmeye çalışırlar.

Filmin başında belirtildiği gibi, “Warfare” tamamen gerçek anılara dayanarak çekildi. Film, bir grup Navy SEAL’in 2006 yılında Irak’taki Ramadi Savaşı sırasında çok kötü bir şekilde ters giden bir gözetleme görevi üzerine kurulu. Bu gözetleme görevi sırasında, SEAL timleri “yerel cihatçılar tarafından tespit edilir ve platona karşı tüm güçleriyle bir saldırı planlıyor.

Verdiği röportajlarda Mendoza, Seals olarak korkuya kapılıp kapılmadığı sorulduğunda şunu söylüyor: “Hayır. Eğer birisi askere alınırsa ve savaşa yollanırsa, tipik olarak sonuç optimal değildir, ama bu benim yapmak için kaydolduğum şeydi, bu yüzden zihinsel olarak hazırlanmıştım. Bu, travmaya karşı bağışık olduğum anlamına gelmiyor, sadece daha az şok yaşadığım anlamına geliyor.”

Anılardan Perdeye

Filmin yapım süreci oldukça ilginç. Garland ve Mendoza, bahsi geçen operasyonda görev alan mümkün olduğunca çok kişiyle röportajlar yaparak, dedektif benzeri bir yaklaşımla herkesin anılarını bir araya getirmiş. Adli (forensic) bir kelimesiyle tanımlanan bu süreçte, “gerçekten dürüst bir film yapmak istedik, bu yüzden birinin anısında yoksa, hikâyeye girmedi. Anılar, sınırlarımızdı.” Diyorlar

Olaylar neredeyse 20 yıl önce gerçekleşmesine rağmen, o zamanlarda ekip olayları arasında pek konuşmamış. Mendoza bu durumu şöyle izah ediyor: “Her birimizin kendi bakış açısı vardı, ama hepsini bir araya koymak için zaman ayırmadık çünkü iki gün sonra tekrar operasyondaydık.”

Özellikle dikkat çeken nokta, filmde anlatılan olayları bizzat yaşayan Elliott Miller’ın çekimlerde hazır bulunmuş olması. Miller, olayı hatırlamadığı için film onun için de kendi geçmişiyle yüzleşme imkânı sunmuş. Çekimler sırasında gerçekliğin ağırlığı zaman zaman ekibi derinden etkilemiş; Mendoza’nın bir sahne sırasında gözyaşlarına boğulup setten ayrılması, duygusal ağırlığın göstergelerinden biri olmuş. “Yönetmen şapkamı takmak, çoğu zaman duygusal olarak kendimi ayırmama izin verdi, ama IED’nin patladığı ve D’Pharaoh’un Cosmo’yu araba yoluna sürüklemeye başladığı sahnenin belirli bir çekimi vardı. Elliott orada benimle birlikteydi. Işık doğruydu, duman doğruydu, enerji doğruydu ve bu bir akord ve ahenk oluşturdu, o ana kadar bastırdığımız birçok duygu kendini göstermeye başladı. Kesmek zorunda kaldım. Setten ayrıldım, ağladım, sonra geri geldim ve Alex geri kalan gün için dizginleri ele almak zorunda kaldı.”

Oyuncular da gerçekçilik için büyük çaba göstermiş. Will Poulter ve diğer genç oyunculara üç haftalık yoğun bir eğitim kampı düzenlenmiş mesela. Bu süreçte Mendoza, Poulter’a liderlik etme ve ekip oluşturma fırsatı verdiğini söylüyor: “Will’e çok fazla özerklik ve sahiplik verdim ve dedim ki, bunlar senin adamların, benimkiler değil. Yolculuğu takdir et çünkü çoğu aktörün deneyimlemediği bir şeyi deneyimleyeceksin. Amaç onları birbirlerine güvenecekleri pozisyonlara koymaktı, sonra stres faktörlerini enjekte ettim,tamamlayamayacaklarını bildiğim görevler verdim, yetiştiremeyeceklerini bildiğim zaman çizelgeleri verdim. Çok kinetikti, çok hızlı tempolu, uzun günlerle ve fragmanlara geri dönmek için zaman yoktu.”

Sinematografi ve Teknik Mükemmellik

“Warfare”, teknik açıdan 2025’in şimdiye kadarki en etkileyici yapımlarından biri olarak kabul edilebilir. Filmin ilk 30 dakikası nispeten sakin geçiyor. Irak’taki bir binayı ele geçiren ve gözetleme yapan SEAL ekibini izliyoruz. Ancak çatışmanın başlamasıyla birlikte, film neredeyse gerçek zamanlı bir deneyime dönüşür ve final yazıları gelene kadar soluk almadan devam ediyor.

Garland ve Mendoza, savaşın gerçekliğini olabildiğince yakından hissettirmek için çaba göstermişler. Kamera başlangıçta sakin ve hesaplı hareket ederken, çatışma başladığında daha yakın ve serbest bir tarzda kullanılıyor. Sokaktaki çatışma sahnelerinden biri o kadar gerçekçi ki, izleyici kendini kurşunlardan korumak için eğilme ihtiyacı hissediyor. Kamera hasarı gözlemler, travmaya şahitlik ediyor.

Filmin ikinci yarısı, acının portresi mahiyetinde.

Korku ise detaylarda gizli: Kuru, çatlamış dudaklar; toz ve molozla kaplı yüzler; gözlerdeki dehşet, çaresizlik şok ve panik. Film gürültülü ve rahatsız edici.

Savaş filmleri arasında “Warfare”in teknik becerileri öne çıkıyor. Savaş ortasında hayatta kalma hakkındaki filmler nadiren ‘Warfare’ kadar gerçekçi. Yönetmen şöyle diyor: “Bu film, savaş ortasında olmak, şiddetin ve doğrudan kaosun içinde olmak gibi olmanın ne olduğunu gösterme girişiminde çivisini tam başına vurmuştur. Ses efektleri düzenlemesi üstündür ve SEAL’lerin içine daldığı çevreleyen alan sinematik açıdan mükemmel şekilde aktarılmıştır.”

Filmde çarpıcı bir sahne şöyle tasvir ediyor: “İlk saldırı yeterince şaşırtıcı. Daha sonraki büyük saldırı o kadar şok edici ki koltuğumdan gerçekten fırladım. Duman bulutu, silah ateşi ve acı çığlıkları, bir sizi doğrudan bu geçici savaş alanına düşüren dehşetin bir kakofonisini yaratır, tüm yönelim bozukluğunu ve bu adamların korkusunu hissedersiniz.”

Ses Tasarımının Önemi

Ses, filmin en etkileyici yönlerinden biri. Kulakları yırtan silah sesleri, yeri sarsan patlamalar, savaş uçaklarının kulakları sağır eden gürültüsü ve askerlerin acı çığlıkları filme derinlik katıyor. Bu filmi evde izlediyseniz muhtemelen neden bahsettiğimi tam olarak anlamamış olabilirsiniz. Filmin ses tasarımı Dolby Surround sistemler için bile hayli zorlu bir sınav.

Öte yandan Mendoza, ses tasarımının özellikle önemli olduğunu belirtiyor: “’Yükseltilmiş bir duyu’ yaratmak istedik.”

Esas şu cümlesi bana çok tanıdık geldi: “Hiçbir şey olmadığında bile, bir şeylerin olacağını bilirsiniz, bu yüzden savunmadasınızdır. Saçınızı kaşıdığınızı veya kağıt üzerindeki bir kalemi duyabilirsiniz, böylece sessizlik olsa da, aslında yüksek sesli bir sessizliktir bu.”

Ses tasarımı filmde öylesine önemli bir rol oynuyor ki, on dört kişilik bir ses tasarım ekibi sayesinde, sanki yavaş yavaş kaosa dönüşen bir mahalleyi dinliyormuş gibi hissediyoruz. Filmin ilk bölümünde, insan seslerinin konuşma sesleri, nokta A’dan nokta B’ye hareket eden araçlar, hatta bazı kuşlar ve sıradan ev aletlerinin seslerini duyuyoruz. Bomba patladığında, aniden havlamaya başlayan bir grup köpek duyuyoruz mesela!

Bununla beraber başka filmlerde olduğu gibi, film müziği yok, bu da normalde yapabileceğinizden daha fazla sesi dinlemeniz ve belirli seslerin belirli şeylerin olmak üzere olduğu veya bir planın bir sonraki adımını yürütmek için ipucu olduğu anlamına geliyor.

Dediğimiz gibi dikkat çekici bir tercih olarak, filmde müzik kullanılmamış. Garland ve Mendoza, oyunculara ve aksiyona güvenerek duygusal ağırlığı taşımalarını sağlamışlar. Orkestral bir desteğe ihtiyaç duymamışlar ki bu konuda bir eksiklik olduğu söylenemez. Hatta bu sadelik, filmi daha da yürek parçalayıcı kılıyor, diyebiliriz. Mendoza, film müziği eklemek konusunda şu görüşü savunuyor: “Müzik ekleyerek, sizi inanmak istediğim şeye yönlendirebilirim veya hissetmenizi istediğim şeyi -üzgün, kızgın vs.- hissettirebilirim.” Bu nedenle müzik kullanmamayı tercih etmişler.

Oyunculuklar 

D’Pharaoh Woon-A-Tai, filmde Ray Mendoza’yı canlandırarak gerçekçi bir performans sergiliyor. Will Poulter, operasyonun başındaki subay rolünde etkileyici bir oyunculuk gösteriyor. Kit Connor, “yeni çocuk” nişancı Tommy rolünde yeni bir yetenek sergiliyor.

Cosmo Jarvis ise, tanınmayacak halde, keskin nişancı ve tıbbi görevli Elliott Miller rolünde oldukça etkileyici. Miller’ın tüfek dürbünü aynı zamanda geçmişe açılan bir mercek mahiyetinde. Will Poulter, Joseph Quinn, D’Pharaoh Woon-A-Tai, Charles Melton, Cosmo Jarvis, Kit Connor, Michael Gandolfini, Finn Bennett ve Taylor John Smith başrolde. Hepsi karakterlerinin aldığı anlarda çok iyi iş çıkarıyor.

Oyuncuların performanslarının gerçekçiliği hakikaten etkileyici. Quinn ve Jarvis’in Sam ve Elliott olarak, karakterlerini saran her duyguyu mükemmel şekilde yakaladıkları iki tane daha yoğun rolleri var. Ekibin bazı en yoğun sahneleri sırasında, Gandolfini’nin Lt. McDonald’ı içeren, kazara anın zamanlaması ve teslimatıyla histerik olan, bazı gerginliği kıran ve izleyicinin nefes almasına izin veren bir an var. Poulter’ın Erik’i, adamlar bu evin çatısından bazı düşman savaşçıları püskürtmek için bir claymore patlatırken zorluk yaşıyor. Poulter’ın Erik’in geçirdiği sarsıntı benzeri semptomları yakalama yeteneği, hem inandırıcılık hem de yoğunluk katıyor, çünkü beyin karışıklığından geçmeye çalışırken hala adamları yetenekli bir şekilde yönetmeye çalışıyor.

Film, genç yeteneklerden oluşan etkileyici bir kadroya sahip. Warfare, ‘kimselerden’ oluşan ve hepsinin ‘birisi’ olmaya hazır olduğu parlayan bir topluluk kadrosuyla dolu olan o zamana bağlı Hollywood geleneğinden faydalanıyor. ‘Full Metal Jacket’, 80’lerin aksiyon filmi ‘Red Dawn’ ve diğerleri gibi, Warfare etkileyici genç yetenekler ile ilerliyor, bunların çoğu hızla ivmelenen bir yörüngeye sahip.

“D’Pharaoh Woon-A-Tai (Reservation Dogs) Mendoza’nın kendisini canlandırıyor. Poulter (Guardians of the Galaxy Vol. 3), Evan Holtzman (Hit Man) ve Michael Gandolfini (The Many Saints of Newark) sinema ünü sahibiyken, Jarvis (Shogun), Joseph Quinn (Stranger Things) ve Finn Bennett (True Detective) hepsi dizilerde öne çıkmış rollere sahip. Tanınabilir olsalar da, hiçbiri başlık-üstü isimler değil.

Felsefi Tavır

“Warfare”, politik bir tavır almaksızın Amerikalıların bakış açısından durumu sunmasına rağmen, hatırı sayılır bir gerçekliğe sahip. Kahraman yok filmde, herkes anti-kahraman. Bu yönüyle belki de sinemanın en etkili, en saf savaş karşıtı filmlerinden biri olmayı başarıyor. Duygusallık yok mesela, ancak daha önemlisi savaşı havalı veya çekici gösteren tek bir an bile yok.

Filmin sonunda, fiziksel ve manevi olarak geriye sadece enkaz kalıyor ve bunu seyirciye geçirmeyi başarıyor yönetmen ikilisi. r. Yine de sinematik olarak,

Mendoza, filmin herhangi bir politik kümeye girmeyi amaçlamadığını belirtiyor: “Anlatı olmamasının bir nedeni var: boşlukları doldurmak size kalmış. Müzik olmamasının bir nedeni var: müzik ekleyerek, sizi inanmak istediğim şeye yönlendirebilirim veya hissetmenizi istediğim şeyi hissettirebilirim; üzgün, kızgın vb. Ama bunu izler ve ‘savaşın iyi bir şey olduğunu düşünüyorum’ derseniz, o zaman şeyleri nasıl gördüğünüzü yeniden değerlendirmelisiniz.”

Şunu da söylemek mümkün, Warfare, herhangi bir siyasi duruş sergilemeden, insani yöne odaklanan bir yapım. Filmin en büyük başarısı, izleyiciyi SEAL ekibinin yanına, çatışmanın ortasına yerleştirmesi ve savaşın dehşetini, korkusunu ve kargaşasını doğrudan hissettirmesi. Bu yönüyle Stanley Kubrick esintisi taşıyor. Evet belki karakterler derinlemesine geliştirilmemiş ama bir noktadan sonra bu bile filmin gerçekçiliğini artıran bir unsura dönüşüyor.

“Savaş cehennemdir ve ‘Warfare’ bundan kaçınmayı reddediyor. Çoğu sözde savaş karşıtı filmin operatik yapısından arınmış olan bu yapım, sadeliği sayesinde daha da etkili.

Politik duruşun olmaması filmin zaaflarından biri olarak sayılabilir elbette. Bunu kesin olarak vurgulayabilse, Warfare, karakterizasyonun kesin olarak budanmasıyla, modern çatışmanın gerçekliğine ulaşmaya çalışan oyuncu kadrosu ile savaş filmlerinden olduğu için sinemanın en etkili belki de estetik açıdan en saf savaş karşıtı filmi olabilirmiş.

Savaş draması olarak “Warfare”, iki uçlu bir kılıç aslında. Bir yandan rahatsız edici derecede gerçekçi; yani yapımcılar sadece her şeyi göstermekle kalmıyor aynı zamanda hiçbir şeyi yumuşatmıyor veya güzelleştirmiyorlar.

Bechdel Testi ve Kültürel Eleştiri

Adını Amerikalı karikatürist Alison Bechdel’in 1985 tarihli “Dykes to Watch Out For” adlı çizgi romanındaki bir karakterden alan bu test, filmde en az iki kadın karakterin olması gerektiğini, bu kadınların en az iki diyalogda bulunması gerektiğini ve bu diyaloğun erkekler hakkında olmaması gerektiğini ölçümler. Bu test perspektifinden baktığımızda Warfare kesinlikle Bechdel testinden geçemiyor. Filmin büyük kısmında hiç kadın sesi duyulmuyor, sonlara doğru SEAL’lerin esir tuttuğu bir Iraklı kadın tekrar tekrar “Neden!” diye haykırıyor.

Filmin geçemediği başta testler de var tabii!

Karşımızda bir Amerikalı erkek tarafından anlatılan Amerikalı erkeklerin hikâyesi var; Iraklılar en iyi ihtimalle arka planda görünüyor ve onların perspektifinden bakılmıyor bile. Sadece mermi sıkan birer gölge hepsi! Bu perspektifle baktığımızda önümüzde Amerikalı askerleri kötü hissettirdiği için “savaş cehennemdir” diyen filmlerden biri var, demek mümkün.

Diğer yandan, film ciddi bir önermeyi ima ettiği için takdir edilebilir: “Ülkesi işgal edilmiş ve kendilerini gerekçesiz yakalayan ve evlerini ateş altına alan adamlara karşı mevcut her araçla savaşan bir grup Iraklı hakkında bir film. Bu Iraklılar, büyük tanklar ve uçaklar yardımıyla geri çekilebilen askerlerden çok daha fazla cesaret gösteriyorlar. Iraklıların saklanacak bir yeri, geri çekilecek bir ülkesi yok. ABD askerlerinden çok daha kahramandırlar.”

Ancak bu önerme açık olarak yapılmış olsa, sanırım böyle bir filme hiçbir Hollywood yapımcısı para yatırmazdı.

Yeni Hollywood

Warfare, gelecek vaad eden bir Hollywood geleneğinin iyi bir örneği. Tanınabilir olsalar da, hiçbiri başlık-üstü isimler değil. Bu ise filme katkı sağlayan unsura dönüşüyor. Özellikle D’Pharaoh Woon-A-Tai’nin performansı, “Reservation Dogs”daki başarılarını tekrarlıyor. Garland ve Mendoza’nın filminde, filmdeki “karşılaştırmalı sessiz, içe dönük varlık” olarak tanımlanan oyuncu, filmin odak noktalarından biri oluyor. Yönetmen bazı anlarda kamerayı daha da yakına çekerek, gerçek zamanlı olarak ruhunda oluşan yaralara yönlendiriyor.

Filmin oyuncu kadrosunun genişliği ve kalitesi, hikâyenin anlatılma biçimine yeni bir boyut katıyor. Her oyuncu, belki de filmde derinlemesine işlenmemiş olsa da, karakterlerin gerçekliğinin yakalanmasında önemli bir rol oynuyor.

Filmin Savaş Gerçekçiliği

Warfare, savaşın gerçekliğini diğer filmlerden farklı bir şekilde yansıtmasıyla dikkat çekiyor. Burada daha önce gördüğümüz Irak Savaşı filmlerinde görülmeyen küçük detaylar var: “Savaşçıların, düşman eylemini durdurmak ve Amerikalıların görsel kapak olarak kullanabilecekleri toz kaldırmak için bir ‘güç gösterisi’ olarak alçaktan geldiği gibi; veya aşırı yüksek seslerin, yumruklanmak, tekmelenmek veya bir arabayla çarpışmak kadar yoğun fiziksel hasar verebileceği gözlemi.

Düşmanın nasıl gösterildiği de dikkat çekici bir unsur: “Düşman çoğunlukla görülmez veya uzaktan, tüfek dürbünleri ve gözetim teknolojisi aracılığıyla görülür. Aileyi, durumları ve hissettikleri korku dışında tanımıyoruz.

“Savaş Hali” bir yönüyle Clint Eastwood’un tartışmalı hit filmi “American Sniper”ına da benziyor. Tpkı ondaki gibi, düşmanı benzer şekilde gösteriyor ve yabancı düşmanlığı ve/veya ırkçılıkla suçlanabilecek kadar kaba bir tarzda yapıyor bunu.

Savaşın gerçekçi tasviri, izleyiciyi doğrudan çatışmanın ortasına yerleştirmekte ve savaşın insani maliyetini çok daha somut bir şekilde hissettirmekte.

Teknik Ayrıntıları ve Sanatsal Yaklaşım

“Warfare”in teknik yaklaşımı, Alex Garland’ın yönetmenlik tarzını yansıtırken, Ray Mendoza’nın askeri deneyimlerini de içeriyor. Kameraman David Thompson, kamerayı genellikle elle tutmayı tercih ediyor, ancak yönelim bozucu sarsıntılardan kaçınıyor ve büyük ölçüde askerlerin bakış açısını koruyor. Filmin ilk dakikaları aslında en şaşırtıcı olan kısmı biraz önce bahsini ettiğimiz gibi evdeki net çekimlerle birliğin sakinliği ve ağırbaşlılığın yakalanması.

Evdeki terör gerilimi, uydudan çekilen görüntüler ile bölünüyor, bu gözetim aygıtları isyancıların sokaklardaki hareketlerini gösterir, daha sonra karargâh bunu birliğe iletiyor. Bunlar bir anlamda kısa nefes alma molaları mahiyetinde.

Filmin sanatsal perspektifi ise, hem gerçekliği hem de duygusal etkiyi dengeleme çabasını yansıtmakta. Bu yönüyle Warfare iki uçlu bir kılıç; rahatsız edici derecede tedirgin edici, ama aynı zamanda tuhaf bir mesafe koyuyor. Karakterlerle değil, durumlarla rezone olabiliyoruz.

Filmin görsel dili, çatışmanın farklı aşamalarını yansıtmak için değişiyor. Başlangıçta sakin ve kontrollü olan kamera hareketleri, çatışma başladığında daha hareketli ve kaotik hale geliyor. Bu ise, izleyicinin karakterlerin yaşadığı şoku ve karmaşayı doğrudan hissetmesini sağlıyor.

Gerçeklik ile Kurgu Arasında

Warfare, kurgu film olmasına rağmen, belgesel hissi veren bir yaklaşımla çekilmiş izlenimi de veriyor. Bu durum filmin özgünlüğünü artırırken sıkıştırılmış hikâye anlatım zaman çerçevesi (yaklaşık yarım gün gibi görünüyor) ve geleneksel karakterizasyon benzeyen hiçbir şey olmadan içine atıldığımız gerçeği, Warfare’i diğer savaş filmleri tarzında ele almamızı zorlaştırıyor, hatta imkânsız hale getiriyor. Bazen, Mendoza ve Garland’ın aktörleri ve yeniden canlandırmaları sadece gerçek olaylara dayalı bir drama değil, aynı zamanda bir tür sahte belgesel (Mockumentary) oluşturmak için kullandıkları gibi görünüyor; şayet televizyonda tesadüfen karşılaşırsanız kısa bir süre için “gerçek” olarak yanılabilecek bir şey.

Garland ve Mendoza’nın yaklaşımı, izleyiciyi doğrudan olayların içine çekmeyi amaçlıyor: “Sanki ’embedded journalists’ (gömülü gazeteciler) gibi, yanlış zamanda yanlış yerde olduğumuzu hissetmemiz bu yüzden aslında. İşte burada tam ortasındayız! Mükemmel bir imersif sinema deneyiminin tam içindeyiz!

Filmin finalinden sora ise gerçek dünyaya dönüş yapılıyor: “Son yazılar sırasında, o zamanlar görevde olan ve savaş yaralarıyla geri dönen bazı ABD askerlerinin, kendilerini canlandıran oyuncularla eşleşmelerini görüyoruz. Duygusal bir final, ancak daha önce gördüklerimize tam olarak uymuyorlar, çünkü ‘Warfare’ hiçbir zaman GI’lara bir anıt dikmek veya kahramanlık hikâyesi anlatmak için çaba göstermiyor. Bu ise bugüne kadar sayısız kere test edilmiş ve olumlu netice alınmış bir teknik.

Film Yapım Sürecinin İnsan Boyutu

Filmin yapım sürecinin kendisi de ilginç bir hikâye sunuyor. İlginç bir detay, gerçek Elliot Miller’ın filmde kendisini oynayan Cosmo Jarvis’in yanında sette olması. Miller, gerçekte meydana gelen olayları hatırlamadığı için, film onun için de bir hafıza aracı haline gelmiş.

Çekimler sırasında yaşanan duygusal anlar, filmin gerçekliğini pekiştirmiş: “D’Pharaoh [Woon-A-Tai] Cosmo’yu [Jarvis] araba yolunda sürüklemeye başladığı sahnenin çekimi sırasında Elliott benimle birlikte sette bulunuyordu. Işık doğruydu, duman doğruydu, enerji doğruydu ve bir katarsis oluşturdu; orada aşağıda olan birçok duygu kendini göstermeye başladı. Kesmem gerekti. Setten ayrıldım, ağladım, sonra geri döndüm ve Alex günün geri kalanı için dizginleri ele almak zorunda kaldı.”

Ezcümle; Warfare, Ray Mendoza’nın Irak Savaşı’ndaki deneyimlerinden aktarılan gerçek, yoğun ve heyecan verici bir hikâye. Film, bu savaşın neden yapıldığıyla ilgilenmiyor. Sadece Ramadi’deki deneyimleri ve güvenli bir şekilde kendilerini çıkarma girişimlerini tüm çıplaklığıyla anlatmayı deniyor.

Ve ne yazık ki tek kanadıyla uçmaya çabalıyor; zira iki tarafı da sunmuyor, Irak Savaşı’nın ardındaki motivasyonların herhangi bir politik anlayışını sunmaya çalışmıyor.

Şunu söylemek de mümkün, bu film gerçek olayların unutulmaz bir sinematik yorumu. Teknik mükemmelliği, oyuncu performansları ve ses tasarımıyla öne çıkan film, savaşın acımasız gerçekliğini perdede yeniden canlandırmayı başarıyor. Politik bir tavır almadan, Irak Savaşı’nın insani yönüne odaklanıyor.

Filmin en büyük başarısı, izleyiciyi SEAL ekibinin yanına, çatışmanın ortasına yerleştirmesi ve savaşın dehşetini, korkusunu ve kargaşasını doğrudan hissettirmesi. Karakterlerin derinlemesine geliştirilmemiş olması eksiklik olsa da, bu belki de gerçekçiliği artıran bir unsur.

Neticede “Warfare”, Alex Garland ve Ray Mendoza’nın cesaretli bir işbirliğinin ürünü diyebiliriz. Şiddetin anlamsızlığını vurgulayan, savaşın glorifiye (Yüceltilmesini) edilmesini reddeden, saygıyla zorlayıcı bir yapım. Film, sadece bir savaş hikayesi olmanın ötesinde, insanlık halinin zorlu koşullardaki bir yansıması. Teknik ustalığıyla etkileyici, duygusal derinliğiyle sarsıcı olan Warfare, 2025’in en önemli filmlerinden biri olarak sinema tarihindeki yerini alıyor.

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Previous Post

Asya borsaları Japonya hariç pozitif seyrediyor

Next Post

Talat Aydemir’in mirası!

SG

SG

Next Post
İdris Gürsoy

Talat Aydemir’in mirası!

  • Trending
  • Comments
  • Latest
Financial Times'dan Sedat Peker yorumu: Türkiye'yi şaşkına çevirdi

Financial Times’dan Sedat Peker yorumu: Türkiye’yi şaşkına çevirdi

30 Mayıs 2021
Sedat Peker, Rubicon’u geçti mi?

Sedat Peker, Rubicon’u geçti mi?

9 Haziran 2021
15 Temmuz’un gizemli ismi MİT görevlisi Sadık Üstün ve faaliyetleri

15 Temmuz’un gizemli ismi MİT görevlisi Sadık Üstün ve faaliyetleri

9 Ekim 2021
11 yılda 43 yabancı şirket Türkiye’yi terk etti

11 yılda 43 yabancı şirket Türkiye’yi terk etti

6 Temmuz 2021
Oğuz Murat Aci'nin Eşi Şikayetinden Neden Vazgeçtiğini Anlattı! Kayınpederine Şoke Eden Suçlamalar

Oğuz Murat Aci’nin Eşi Şikayetinden Neden Vazgeçtiğini Anlattı! Kayınpederine Şoke Eden Suçlamalar

0
Sirte neden herkesin kırmızı çizgisi?

Sirte neden herkesin kırmızı çizgisi?

0
Ekonomik kriz erken seçimi zorluyor

Ekonomik kriz erken seçimi zorluyor

0
Tutuklu Altı Gazetecinin Yargılanmasına Başlandı

Tutuklu Altı Gazetecinin Yargılanmasına Başlandı

0
Oğuz Murat Aci'nin Eşi Şikayetinden Neden Vazgeçtiğini Anlattı! Kayınpederine Şoke Eden Suçlamalar

Oğuz Murat Aci’nin Eşi Şikayetinden Neden Vazgeçtiğini Anlattı! Kayınpederine Şoke Eden Suçlamalar

22 Mayıs 2025
DEM Parti’den grevdeki Toros Tarım işçilerine ziyaret

DEM Parti’den grevdeki Toros Tarım işçilerine ziyaret

22 Mayıs 2025
Zararının 24 milyon lira olduğu hesaplanmıştı; Bodrumspor başkanının villasını soyan hırsızlar yakalandı

Zararının 24 milyon lira olduğu hesaplanmıştı; Bodrumspor başkanının villasını soyan hırsızlar yakalandı

22 Mayıs 2025
Necip F. Bahadır

“Tekrar aday olma derdim yok!” | Son kararın mı?

22 Mayıs 2025

Son Haberler

Oğuz Murat Aci'nin Eşi Şikayetinden Neden Vazgeçtiğini Anlattı! Kayınpederine Şoke Eden Suçlamalar

Oğuz Murat Aci’nin Eşi Şikayetinden Neden Vazgeçtiğini Anlattı! Kayınpederine Şoke Eden Suçlamalar

22 Mayıs 2025
3
DEM Parti’den grevdeki Toros Tarım işçilerine ziyaret

DEM Parti’den grevdeki Toros Tarım işçilerine ziyaret

22 Mayıs 2025
3
Zararının 24 milyon lira olduğu hesaplanmıştı; Bodrumspor başkanının villasını soyan hırsızlar yakalandı

Zararının 24 milyon lira olduğu hesaplanmıştı; Bodrumspor başkanının villasını soyan hırsızlar yakalandı

22 Mayıs 2025
3
Necip F. Bahadır

“Tekrar aday olma derdim yok!” | Son kararın mı?

22 Mayıs 2025
3

Kur Bilgileri

Exchange Rate TRY: Per, 22 May.

Takip Edin

Kategoriler

  • 15 Temmuz
  • Bilim ve Teknolji
  • Dünya
  • Ekonomi
  • Genel
  • Görüş & Analiz
  • Güncel
  • İnsan Hakları
  • Kültür – Sanat
  • Kürt Meselesi
  • Politika
  • Sağlık
  • Spor
  • Yaşam
Görüş & Analiz Gönder

Son Dakika

Oğuz Murat Aci'nin Eşi Şikayetinden Neden Vazgeçtiğini Anlattı! Kayınpederine Şoke Eden Suçlamalar

Oğuz Murat Aci’nin Eşi Şikayetinden Neden Vazgeçtiğini Anlattı! Kayınpederine Şoke Eden Suçlamalar

22 Mayıs 2025
DEM Parti’den grevdeki Toros Tarım işçilerine ziyaret

DEM Parti’den grevdeki Toros Tarım işçilerine ziyaret

22 Mayıs 2025
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  • İnsan Hakları
  • 15 Temmuz
  • Kürt Meselesi
  • Görüş & Analiz
  • Gizlilik politikası

© 2020 Serbest Görüş

No Result
View All Result
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  • İnsan Hakları
  • 15 Temmuz
  • Kürt Meselesi
  • Görüş & Analiz
  • Gizlilik politikası

© 2020 Serbest Görüş