Edirne’de, baharın müjdecisi UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde yer alan Kakava ve Hıdırellez Şenlikleri, bu yıl 4 gün kutlanacak.
Her yıl 5-6 Mayıs’ta kutlanan şenlikler, bu tarihler hafta başına denk geldiğinden, coşkunun daha yoğun yaşanması amacıyla hafta sonu etkinlikleriyle 4 güne yayıldı. Konser, dans gösterileri ve şenlik ritüellerinin yaşatılacağı program 3 Mayıs Cumartesi günü Sarayiçi’ndeki ritim konseriyle 15.00’te başlayacak.
Dans gösterileriyle sürecek ilk gün etkinlikleri, Roman müzikleri konseriyle sona erecek. Organizasyonun ikinci günü, 15.00’te halk oyunları gösteriyle başlayacak, ritim konseriyle sürecek program dans sunumlarıyla tamamlanacak.
Şenlik coşkusu, 5 Mayıs Pazartesi günü geleneksel Kakava ateşinin 16.00’da yakılmasıyla zirveye ulaşacak. Program Roman dans topluluklarının gösterileri ve sahne performanslarıyla gece boyunca sürecek.
Kakava-Hıdırellez Şenlikleri coşkusu, 6 Mayıs sabaha karşı ritüellerle sona erecek. Sarayiçi’nde toplananlar, iyi niyet dileklerini Tunca Nehri’ne bırakacak. Hızır ve İlyas peygamberlerin buluştuğuna inanılan bu günde, 06.00’da protokol üyeleri ve katılımcılar dilek çiçeklerini suya atacak.
Edirne’deki Kakava-Hıdrellez Şenlikleri kapsamında geleneksel “Kakava ateşi” yakıldı. Şenliklere katılmak için kente gelen çok sayıda turist, kutlamaların yapıldığı Sarayiçi’nde müzik eşliğinde eğlendi.
Geleneksel kıyafetler giyen Roman müzik topluluklarının hareketli ezgilerine eşlik eden turistler renkli görüntüler oluşturdu. Kanuni Köprüsü’nde oluşturulan kortej, Edirne Belediye Bandosu eşliğinde ateşin yakılacağı alana geldi. Bando eşliğinde saygı duruşunda bulunuldu İstiklal Marşı okundu.
Edirne Valisi Yunus Sezer, yaptığı konuşmada, Kakava Şenlikleri’nin binlerce yıllık geleneğin, coşkunun ve baharın simgesi olduğunu söyledi.
Edirne’nin bir şehirden öte çok şeyi barındırdığını belirten Sezer, “Selimiye yalnız göğe yükselen bir cami değil, medeniyetin kubbeye yazılmış duasıdır. Muradiye Mevlevihanesi zamanın kalbine açılan kapıdır, ruhun ritmiyle dönen hikmettir. 2. Beyazıd Külliyesindeki Darüşşifa yalnız bir şifahane değil, yüzyıllar boyunca su sesiyle, musikiyle, ilimle ruhu iyileştiren bir bilgelik evidir. Tunca ile Meriç onlar sadece nehir değil, akıp giden tarihin ve kardeşliğin aynasıdır.” ifadelerini kullandı.
Sezer, Edirne’nin sadece taşlarla değil geleneklerle de örülü olduğunu vurguladı.
Kakavanın geleneklerin renkli imgelerinden olduğunu aktaran Sezer, şunları kaydetti:
“Roman vatandaşlarımızın asırlardır yaşattığı Kakava, bir ateşin etrafında toplanmaktan çok daha fazlasıdır. Bir halkın hafızası, bir toplumun neşesi, bir medeniyetin şarkısıdır. Her ritim geçmişin yankısı, her dans özgürlüğün sesi gibidir ve o ateş yalnızca ısıtmaz, birlikteliği, kardeşliği ve yeniden doğuşu simgeler.
Bu kültürü yaşatan başta Roman kardeşlerimize, bu mirasa sahip çıkan halkımıza, bu coşkuya ortak olmak için ilimize teşrif eden kıymetli misafirlerimize teşekkür ediyor, Kakava ve Hıdırellezin hepimize bolluk, bereket, sağlık ve huzur getirmesini diliyorum.” (AA)