Fransa Ulusal Meclisi, kamuoyunda uzun süredir tartışılan “yardımlı ölüm hakkı”nı içeren yasa tasarısını ilk oylamada kabul etti. 305 milletvekilinin “evet”, 199’unun ise “hayır” oyu verdiği yasa, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un 2022’de başlattığı ve görev süresi bitmeden tamamlamayı hedeflediği önemli reformlardan biri olarak görülüyor. Tartışmalı düzenleme, ölümcül hastalıklara yakalanmış ve ağır fiziksel ya da psikolojik acı çeken bireylere “yardımlı ölüm” olanağı sunuyor.
Macron, oylama sonrası yaptığı açıklamada, bunu “önemli bir aşama” olarak nitelendirirken, tartışmanın “her bireyin hassasiyetine saygı” çerçevesinde yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Yasa, destekçileri tarafından bireysel özgürlük ve insan onurunun bir gereği olarak görülürken, karşıtları tarafından yaşlı ve engelli bireyler üzerinde baskı yaratma riski taşıdığı gerekçesiyle eleştiriliyor.
Tasarıya karşı olanlar, Fransa’nın kaliteli palyatif bakım sağlama konusundaki eksikliklerine dikkat çekiyor. Fransa’nın en yüksek denetim kurumu Cour des Comptes’un tahminlerine göre, palyatif bakımdan faydalanabilecek kişilerin önemli bir kısmı (yılda yaklaşık 180 bin kişi) bu hizmetten yararlanamıyor.
Meclise sunulan iki yasa teklifinden ilki, palyatif (destekleyici) bakıma erişimin yasal güvence altına alınmasını öngörüyordu ve oybirliğiyle kabul edildi. Asıl tartışma, ikinci teklifle birlikte geldi: Ölümcül ve tedavi edilemez hastalıkların ileri ya da terminal aşamasındaki bireylerin, dayanılmaz acılar yaşamaları halinde yardımlı ölüme erişimini sağlayacak yasal düzenleme.
Bu “yardımlı ölüm hakkı”, hem kişinin kendi eliyle ölümcül bir madde almasını (yardımlı intihar), hem de sağlık personelinin bu süreci talep üzerine gerçekleştirmesini (ötenazi) kapsıyor. Sağlık Bakanı Catherine Vautrin, yasanın “sıkı kurallar ve denetimle şekillendirilmiş Fransız modeli”ni temsil edeceğini, özellikle palyatif bakımın artık yetersiz kaldığı durumlarda hastaların çaresiz bırakılmaması gerektiğini belirtti.
Yasa tasarısı, Fransa’yı bu uygulamayı yasallaştıran sekizinci Avrupa ülkesi haline getirebilir. Ancak Fransa’nın önerdiği sistem, yalnızca yardımlı intihara izin veren İsviçre ve Avusturya gibi ülkelerin ötesine geçiyor. Yeni sistemde yardımlı intihar kural, ötenazi ise istisnai durum olacak.
Fransa’da halihazırda geçerli olan 2016 tarihli Claeys-Léonetti yasası, terminal evredeki hastalar için “ölüme kadar derin ve sürekli sedasyon” hakkı tanıyor. Yeni yasa ise daha ileri bir adımı temsil ediyor.
Meclisteki iki haftalık görüşmeler sırasında sol ve merkez partiler tasarıya destek verirken, sağ ve aşırı sağdan muhalefet geldi. Tasarının Meclis’te kabul edilmesi, sürecin ilk adımı niteliğinde. Metin şimdi, sağcı çoğunluğun elinde olan Senato’ya gidecek. Nihai oylamanın ve yasanın yürürlüğe girmesinin 2026’dan önce gerçekleşmesi beklenmiyor.
Yasa tasarısının raportörü Olivier Falorni, metnin hassas bir dengede tutulduğunu ve solun, bu hakkın çocuklara ya da önceden vasiyet bırakmış kişilere de tanınması yönündeki önerilerini geri çevirdiklerini belirtti. Ancak sağ cenahtan gelen eleştiriler devam ediyor. Cumhuriyetçiler partisine mensup Philippe Juvin, yasanın gerekli koruma mekanizmalarını içermediğini öne sürerek, “bazı hastalar sadece sağlık hizmetlerine erişemedikleri için yardımlı ölümü tercih edebilir” uyarısında bulundu.
Yasa dışındaki tepkiler de dikkat çekici. Meclis yakınlarında toplanan yaklaşık 300 kişi –çoğu hasta veya engelli– yasanın yaratabileceği tehlikelere dikkat çekti. Parkinson hastası Edwige Moutou, yasa hakkında “Bu yasa, başucuma bırakılmış dolu bir silah gibi hissettiriyor. Bir gün aileme yük olduğumu ya da topluma fazla masraf çıkardığımı düşündüğümde tetiğe basmam bekleniyor gibi” ifadelerini kullandı.
Fransa’nın “ölme hakkı” etrafındaki tartışması henüz sona ermiş değil. Ancak Meclis’ten çıkan karar, bireylerin yaşam sonu tercihlerini düzenleyen yasaların yeniden tanımlandığı bir döneme işaret ediyor. Tartışma, önümüzdeki aylarda Senato’da ve kamuoyunda daha da alevlenebilir.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***