Fransa’da iktidar partisinin başkanı ve eski başbakan Gabriel Attal, 15 yaşından küçük kız çocuklarına kamusal alanda başörtüsü yasağı getirilmesini önerdi. Yeni sloganı “Sert bir cumhuriyet, huzurlu bir Fransa” ile birlikte duyurduğu 82 maddelik güvenlik ve devlet otoritesine ilişkin politik paketin en tartışmalı maddesi bu öneri oldu. Attal, sol ve sağ kanattan gelen sert eleştirilere rağmen yasağın “çocukları korumaya” yönelik olduğunu savunuyor.
“Bu çocukların kendi kararı değil”
Bugün France Inter radyosuna konuşan Attal, küçük yaştaki kız çocuklarının başörtüsü takma kararının kendilerine ait olmadığını iddia ederek, “5, 6 ya da 7 yaşındaki bir kız çocuğu bu kararı kendi iradesiyle almıyor. Bu onlara aileleri ya da bazı dernekler tarafından dayatılıyor” ifadelerini kullandı.
Emmanuel Macron’un kurduğu parti Renaissance’ın (eski adı République en Marche) lideri Attal, önerdiği yasağın Fransa Cumhuriyeti’nin temel ilkeleriyle uyumlu olduğunu belirterek, “Cumhuriyet otoritesi bir slogan değil, bir omurgadır” dedi. Sağa direksiyon kırmakla eleştirilen Attal, bu eleştirileri reddederek kendini siyasi kutuplaşmanın dışında konumlandırdı: “Bugün sol, bu konulara ahlaki bir duruşla hiç bakmıyor; sağ ise yalnızca ideolojik bir takıntıyla yaklaşıyor. Oysa ben Fransızlarla ilgileniyorum.”
Anayasal tartışma: Uygulanabilir mi?
Öneri, iktidar bloğunun içinden dahi tepki aldı. Eğitim Bakanı Elisabeth Borne, “bu önerinin anayasaya uygunluğu konusunda ciddi şüpheleri olduğunu” söyledi. Senato Başkanı ve Cumhuriyetçiler Partisi (LR) üyesi Gérard Larcher ise, “yasalaşsa bile uygulanamayacak düzenlemelerden vazgeçilmesi gerektiğini” dile getirdi.
Attal ise söz konusu düzenlemenin aylardır anayasa hukukçuları ile birlikte hazırlandığını ve yasal zemine sahip olduğunu öne sürüyor. “Elbette ki küçük kız çocukları cezalandırılmayacak. Burada mesele çocukları korumak” dedi. Attal, 2009’daki burka yasağını hatırlatarak benzer hukuki tartışmaların o dönemde de yaşandığını ama düzenlemenin yürürlüğe girdiğini vurguladı.
2027 öncesi kimlik siyaseti
2027 cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde “sert cumhuriyet” söylemiyle kamu düzeni, laiklik ve göç konularına ağırlık veren Renaissance Partisi, seçmen nezdinde sağa kayan eğilimleri kendi lehine çevirmeye çalışıyor. Özellikle sağcı İçişleri Bakanı Bruno Retailleau’nun Les Républicains partisinin başına seçilmesi ve Marine Le Pen’in artan popülerliği 2027 seçimlerinin hangi eksen etrafında döneceğini gösteriyor.
Başörtüsü yasağı önerisi, Fransa’da laiklik, ifade özgürlüğü ve çocuk hakları gibi temel konularda hararetli bir tartışmayı tetikledi. Bu önerinin yasal engelleri aşarak yürürlüğe girip giremeyeceği ise önümüzdeki haftalarda netleşecek.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***